Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis açılışında yeni yasama yılı mesajlarını verdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 28’inci Dönem 4’üncü Yasama Yılı başladı. Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem Meclis’in tarihi rolüne vurgu yaptı hem de yeni döneme ilişkin mesajlar verdi.
Meclis’te açılış töreni
Yeni yasama yılı dolayısıyla sabah saatlerinde ilk tören Anıtkabir’de düzenlendi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Atatürk Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Meclis Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerine hitap etmek üzere kürsüye çıktı.

“105 yıl önceki heyecanı yaşıyoruz”
Konuşmasına Meclis’in kuruluş ruhuna atıf yaparak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan 105 yıl önceki heyecanı ve gururu yaşıyoruz. Meclisimizin yeni yasama yılının ülkemiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, geçmişte Türkiye’ye hizmet eden ve hayatını kaybeden tüm milletvekillerini rahmetle andığını söyledi.
Yeni dönemde öne çıkacak başlıklar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, hem iç siyasete hem de dış politikaya ilişkin başlıklara değinmesi bekleniyor. Özellikle ekonomi, güvenlik, anayasa çalışmaları ve bölgesel gelişmelerin Meclis gündeminde ön sıralarda yer alacağı öngörülüyor.
hepimiz bir ve beraberiz!
“Millete hizmet yolunda hepimiz bir ve beraberiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ve Cumhuriyet’in korunmasında birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekti. Erdoğan, söz konusu Türkiye olduğunda herkesin ortak paydada buluşması ve milli menfaatleri gözetmesi gerektiğini belirterek, “Bu anlayışla hareket eden herkesin başımızın üstünde yeri vardır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Meclis’in tarihi rolünü vurgulayarak, “Meclisimiz demokrasinin merkez üssüdür. Milletimizi bağımsızlığına kavuştururken kalkınma ve demokratikleşme mücadelemizin mihenk taşı olmuştur. 105 yıldır milli egemenlik iradesi başta olmak üzere milletimizin hak ve özgürlükleri için kesintisiz bir mücadele verilmiştir” dedi.
15 Temmuz darbe girişimine de değinen Erdoğan, “O gece tepesine yağan bombalara rağmen millet iradesine sahip çıkan, korkusuzca direnen milletimiz yedi düvele örnek olmuştur. Darbe girişimine karşı koyarak demokrasi mücadelesiyle Avrupa Parlamentosu’nda da adını duyurmuştur” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Malazgirt’ten İstanbul’un fethine, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz’a kadar vatan için mücadele eden tüm şehitleri rahmetle andığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Meşruiyetini doğrudan milletten alan TBMM, her zaman hakkın ve mazlumun yanında olmuştur. İsrail yönetiminin Gazze’de ve diğer bölgelerde işlediği soykırıma karşı çıkan en güçlü ses buradan yükselmiştir. Milletimizin vicdanını savunan, tavizsiz tavır sergileyen TBMM, zulme destek olup gaflet çukuruna düşenlere karşı da en kararlı cevabı vermiştir” diye konuştu.
“Gazze’nin yiğit evlatlarını asla yalnız bırakmadık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze ve Filistin meselesinde Türkiye’nin tutumunu vurgulayarak, “Gazze’nin yiğit evlatlarını asla yalnız bırakmadık” dedi. Erdoğan, yaklaşık 1,5 yıl önce İsrail ile bazı ticari ilişkilerin durdurulduğunu, soykırım iddialarına müdahil olunarak ve saymakla bitmeyecek çeşitli ekonomik adımlar atılarak Gazze’nin yanında dimdik durulduğunu belirtti. Filistin halkının Türkiye’nin yaptığı fedakârlıkları ve desteği çok iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, yurt içinde hadsiz eleştirilere maruz kaldıklarını ifade etti.
Erdoğan ayrıca, “Biz bu davayla yeni tanışmadık; bu davaya ömrümüzü adadık. Allah izin verirse Filistin’i ve ilk kıblemiz olan Kudüs’ü korumaya ve savunmaya devam edeceğiz” mesajını verdi. Bu çerçevede Türkiye’nin izlediği dış politika ve atılan adımların süreceği taahhüt edildi.
“Kalıcı barış için mücadelemizi sürdüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeye de değinerek, “Görüşmemizde ilk gündemimiz kalıcı barıştı ve bu konudaki tavrımızı çok net bir şekilde ortaya koyduk. Savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmaz. Filistinli kardeşlerimiz, onurlu mücadeleleriyle huzuru en fazla hak eden millettir. Onları hak ettikleri huzura kavuşturmak, hem İslam dünyasının hem de tüm insanlığın boynunun borcudur” dedi.
Erdoğan, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, “Biz tek bir çocuğun daha açlıktan ölmesini, tek bir bombanın dahi Gazze’ye düşmesini istemiyoruz. Türkiye olarak tüm gücümüzle bunları önlemek için çaba göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Bağımsız, egemen bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek” diyen Erdoğan, tüm zorluklara ve can kayıplarına rağmen umutlarını koruduklarını belirtti. “Nasıl ki yıllar sonra Suriye’de barışı ve huzuru gördüysek, Allah’ın izniyle Gazze’de de göreceğiz. Buna tüm kalbimle inanıyorum.”

terörsüz türkiye vurgusu- Bahçeli ve dem parti'ye teşekkür
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele vurgusu yaparak, “Terörsüz Türkiye sürecinde yanımızda olan ve desteklerini esirgemeyen Devlet Bahçeli’ye teşekkürlerimi tekrar iletiyorum. Cumhur İttifakı ortağı ve tüm destek veren kurumlara şükranlarımı sunuyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırrı Süreyya Önder’i de terörle mücadeleye yaptığı katkılar dolayısıyla rahmetle andı.
Konuşmasında terörün yol açtığı can kayıpları ve ekonomik zararları hatırlatan Erdoğan, “On binlerce can kaybına ve ağır ekonomik zarara neden olan terör belasının son bulması için büyük çaba sarf ettik. Türkiye Cumhuriyeti devleti asla yıkılmaz, boyun eğmez, taviz vermez ve egemenliğini pazarlık konusu yapmaz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bazı muhalefet partilerinin tahrikleri nedeniyle akıllarında soru işareti oluşmuş vatandaşlara da seslenerek, özellikle şehit aileleri ve gazilerin içinin rahat olmasını istedi; Cumhur İttifakı’nın ve Devlet Bahçeli’nin bu konuda aksi bir şeye müsaade etmeyeceğini söyledi.
Türkiye’nin güvenliğiyle doğrudan ilgili atılacak adımlar, kardeşlik ikliminden ayrı tutulmalıdır. Türkiye, sınırları içindeki Kürt vatandaşlarımızın yanı sıra hudutlarımız dışındaki Kürtlere karşı da güvenilir ilk sığınak olmaya devam edecektir.
Bu, yüzyıllardır olduğu gibi bugün de yarın da böyle devam edecektir. Sınırlarımızın ötesindeki Kürt kardeşlerimizin, bazı terör örgütlerinin baskısıyla ve bazı devletlerin istismarına maruz bırakılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

