Nobel Komitesi’ne gönderilen mektup tartışma yarattı
Dünyada barış, adalet ve sevgi kültürünü yaymayı hedefleyen Spiritüeller ve Maneviyatlılar Derneği, Nobel Barış Ödülü’nün temel ilkeleriyle bağdaşmadığını savunduğu bir adaylık konusunda kamuoyuna dikkat çekici bir açıklama yaptı.
Dernek, Nobel Komitesi’ne ilettiği mektupta, ABD Başkanı Donald Trump’ın adaylığının “barış kavramını siyasi çıkarlar için araçsallaştırmak” anlamına geleceğini belirterek, bu sürecin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Kurucu Başkan Hülya Kavuzlu imzasıyla gönderilen mektupta, Trump’ın kendisini “barış elçisi” gibi lanse etmeye çalıştığına dikkat çekilerek, bunun gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.
Çatışmaları körükleyen kararlar örnek gösterildi
Dernek, Trump’ın politikalarının barışla bağdaşmadığını kanıtlamak amacıyla somut örnekler sıraladı.
2020 yılında İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi emrinin neredeyse bir savaşı tetiklediği hatırlatıldı.
Ayrıca 2025’te İran’a yönelik hava saldırılarından sonra kendisini “barış sağlayıcı” olarak tanımlamasının gerçeği çarpıttığı vurgulandı.
Açıklamada, İsrail-Filistin meselesine ilişkin tavır da sert şekilde eleştirildi. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, Yahudi yerleşimlerini meşrulaştırması ve Gazze’ye yönelik saldırıları onaylayan sözleri, “barışı değil şiddeti besleyen adımlar” olarak nitelendirildi.
Egemenlik haklarını tehdit eden söylemler
Dernek açıklamasında Trump’ın yalnızca Orta Doğu’da değil, farklı bölgelerde de “sömürgeci bir zihniyet” sergilediğine işaret edildi. Grönland ve Kanada’nın bazı bölgelerini ilhak etme yönündeki çıkışlarının, uluslararası barış hukukuyla çeliştiği belirtildi.
Bu tür yaklaşımların, Nobel’in kurucusu Alfred Nobel’in vizyonuyla tamamen ters düştüğü kaydedildi.
“Nobel’in ruhuna ihanet olur”
Spiritüeller ve Maneviyatlılar Derneği Başkanı Hülya Kavuzlu, Nobel’in esas amacının savaşları meşrulaştıran değil, gerçek barış çabalarına destek veren kişileri onurlandırmak olduğunu hatırlattı.
Trump’ın ödüle aday gösterilmesinin “Nobel’in ruhuna ihanet” anlamına geleceğini söyledi.
Kavuzlu, barışın değerini kirleten bu tür adaylıkların reddedilmesi gerektiğini belirterek, Nobel Komitesi’ne iki çağrıda bulundu:
Trump’ın adaylığının geçmişteki eylemleri sebebiyle değerlendirme dışı bırakılması
Ödülün yalnızca etik ve somut barış çabalarına verileceğinin kamuoyuna açıkça duyurulması
Tarih barışa emek verenleri hatırlayacak
Dernek açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verildi: “Barış kavramının lekelenmesine izin vermemek, insanlık onuruna sahip çıkmaktır.
Tarih, savaşı teşvik edenleri değil, barışı inşa edenleri yazacaktır.”
Bu çıkış, Nobel Barış Ödülü’nün tarafsızlığı ve etik değerleri konusunda yeniden tartışma başlatırken, Trump’ın adaylığı uluslararası alanda da yoğun şekilde tartışılmaya devam ediyor.