İstanbul
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Tahran’dan diplomatik hamle: İran, BM Güvenlik Konseyi’nden acil toplantı talep etti

Tahran’dan diplomatik hamle: İran, BM Güvenlik Konseyi’nden acil toplantı talep etti

İran, İsrail saldırılarının ardından BM Güvenlik Konseyi’nden acil toplantı talep etti. Tahran, uluslararası barışın tehdit altında olduğunu vurguladı.

İsrail Saldırılarının Ardından Tahran’dan Uluslararası Girişim

İsrail'in 12 Haziran 2025 gecesi İran'a yönelik başlattığı kapsamlı hava saldırılarının yankıları sürerken, İran yönetimi diplomatik cephede de harekete geçti. İran Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) acil bir toplantı yapılmasını resmen talep etti. Bu girişim, saldırıların yalnızca ikili bir çatışma olmadığını, aynı zamanda küresel barışı ve güvenliği tehdit eden bir eylem olarak görüldüğünü ortaya koydu.

“Uluslararası Barışa Yönelik Açık Bir Tehdit”

Tahran, İsrail'in gerçekleştirdiği hava saldırılarını BM Şartı’nın ihlali olarak değerlendiriyor. Dışişleri kaynaklarına göre, İsrail’in sivillere ait yerleşim alanlarını da hedef alan bu saldırıları, uluslararası hukuka aykırı ve kasıtlı bir saldırganlık eylemi olarak nitelendirildi.

Yapılan resmî başvuruda, İsrail'in saldırılarının "uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden boyutta olduğu" ve Güvenlik Konseyi’nin ivedilikle bu saldırılarla ilgili bir tutum belirlemesi gerektiği vurgulandı.

BM Genel Sekreteri’ne ve Üye Ülkelere Çağrı

İran Dışişleri Bakanlığı, sadece Güvenlik Konseyi’ne değil, aynı zamanda BM Genel Sekreteri António Guterres'e de doğrudan çağrıda bulundu. Açıklamada, BM üyeleri arasında yer alan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri, Bağlantısızlar Hareketi ve bölgedeki diğer devletlerin de İsrail'in saldırgan tutumunu kınaması ve ortak tepki vermesi gerektiği belirtildi.

“Bu Sessizlik İsrail’in Cesaretini Artırıyor”

İranlı diplomatlar, uluslararası toplumun sessiz kalmasının, İsrail'in daha da agresifleşmesine yol açtığını ifade etti. BMGK üyelerinden beklenti, İsrail’in eylemlerini kınayan resmi bir karar alınması ve bölgedeki sivillerin korunmasına yönelik somut adımlar atılması yönünde.

İsrail ve ABD Cephesinden İlk Tepkiler Ne Olacak?

Tahran’ın bu hamlesi, özellikle ABD'nin BMGK'deki veto yetkisi nedeniyle dikkatle izleniyor. ABD daha önce saldırılara doğrudan katılmadığını ifade etmiş olsa da, İran’ın ABD’yi dolaylı sorumlu tutan açıklamaları, konseyin olası bir karar almasını zorlaştırabilir.

İsrail cephesi ise henüz bu BM çağrısına resmi bir yanıt vermedi. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu’nun önceki açıklamalarında, “İsrail’in tehdit tamamen ortadan kalkana dek operasyonlara devam edeceği” yönündeki kararlılığı, diplomatik çabaların önünde ciddi bir engel olarak duruyor.

BMGK Toplantısından Ne Bekleniyor?

İran'ın çağrısıyla toplanması beklenen BMGK toplantısında;

  • İsrail’in saldırılarının kınanması,
  • Sivil kayıpların soruşturulması,
  • Acil ateşkes çağrısı yapılması,
  • Taraflara müzakere çağrısı gibi gündem maddelerinin öne çıkması bekleniyor.
  • Ancak beş daimi üyenin (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) tutumu, toplantının sonuçlarını belirleyecek en kritik unsur olacak.

Bölgesel Gerilim Küresel Krize Dönüşebilir mi?

İran’ın BM Güvenlik Konseyi’ni devreye sokma hamlesi, askeri çatışmanın diplomatik arenaya taşınması anlamına geliyor. Ancak konseyin atacağı ya da atamayacağı adımlar, gerilimin yayılıp yayılmayacağı konusunda belirleyici olacak.

Eğer BMGK somut bir karar alamazsa, bu durum İran’ın tek taraflı askeri misilleme hakkını daha güçlü savunmasına da zemin hazırlayabilir.