İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Tak kara gözlükleri, kurtar memleketi!

Tak kara gözlükleri, kurtar memleketi!

Yaz tatillerini memleketlerinde geçirmeleri istenen ve yapacaksa yatırımlarını memleketlerine yapmaları gerektiğine işaret edilenlerin de aralarında bulunduğu tatilciler İstanbul başta olmak üzere batı kentlerini boşalttığı şu günlerde dikkatimi çeken bir durum var.

Yaz tatillerini memleketlerinde geçirmeleri istenen ve yapacaksa yatırımlarını memleketlerine yapmaları gerektiğine işaret edilenlerin de aralarında bulunduğu tatilciler İstanbul başta olmak üzere batı kentlerini boşalttığı şu günlerde dikkatimi çeken bir durum var.
Oda birilerinin gözlerine taktıkları kara gözlüklerle geldikleri memleketlerin de randevu isteyip, görüştükleri yerel idarecilerle verdikleri pozlarla o yatırım bekleyen, en azında bir ev yapılması istenen, ya da atalarının yıkık mezar duvarlarının onarım beklediği memleketlerini yaman kurtardıklarıdır.. (!)
Evet, başta batı metropollerinde yılda bir düzenledikleri gecelerle memleketi kurtaranların iş olsun diye yaz tatillerinin ikiye bölüp, asıl yatırımlarını yaptıkları batı kentlerinde ki asıl tatile başlamadan önce birkaç günü yani ‘Bende memleketteyim’ pozları verdikten sonra karısı, çeli, çocuğunun gelmediği memleketten sessizce kaçıp, asıl tatillerini ege, ak denizinde yapan bu tipler bugünler de yaman poz verip, memleketi kurtarmaya deva ediyorlar.
Bu yetmez gibi gittikleri memleketlerde belediyelerin düzenlediği, valilik ve kaymakamlıkların katkı sunduğu etkinlikleri de kendiler yapmış gibi kendi özel sanal sayfalarında verdikleri pozlarla kendilerini tanımayanlara yuttururlar.
Hâlbuki bunların batıda yaptıkları dernekçilik gibi yaz aylarında birkaç günlüğüne geldikleri memleketlerine yönelik hiçbir ciddi iş yapmadıkları tam aksine o memleketin adının üzerinde batıda mallarına mal katarken, siyasette de o memleketin adını kullanıp bir tık yukarı çıkmaya çalışmaktan öteye geçmedikleridir.
Ekonomik olarak halleri iyi olmalarına karşın köylerinin yılık mezarlıklarını bile valiye yaptırmaya çalışan bu tiplerin kendilerinin yayla evleri içinde belediyelerden bedava kum alanlar olduklarını bilelim..
Yani kısacası kara gözlükleri takıp, geldikleri memlekette yaptıkları ziyaretlerle bol bol poz veren bu tiplerin memleketlerine olduğu gibi memlekete de hayırları olmayanlar olduğunu herkes bilse de kimse benim gibi seslendirmek istemez.
Erdoğan’ın da değiştiremediği zihniyet!
Başkanlık sisteminin ilk başkanı olan Başkan Erdoğan’ın yıllardır mücadelesini verdiği ancak bana göre yenemeyip, yenileri ile karşı karşıya kaldığı bürokrasinin bu ülkede asıl iktidar olduğunu 33 yıllık gazetecilik hayatımda kaç kere yazıp, dile getirdiğimi ben bile unuttum.
Bu ülkede asıl iktidar olan bürokrasinin dünyanın kabul ettiği Erdoğan’ı bile sarıp, saraladığını yeni sistemle birlikte kurulan onca yeni kuruluşlada görmek mümkün.
Aslında Menderes, Demirel, Ecevit, İnönü, Türkeş, Özle, Yılmaz, Çiller, Baykal ve Bahçeli’nin şikayetçi olduğu ama kendileri giderken onun daha da büyüdüğü bürokrasi bugünlerde kabuk değiştiryor desek yerinde olur.
Çünkü kaldırılan başbakanlık gibi bir çok kurumun yerine yardımcı adıyla getirilenin bürokrasiden öte bir şey olmadığını anlamak için son yıllarda aramız açılan ve gün geçtikçe gerilmeye devam edip, ambargonun bile konuşulduğu Amerika’ya değil, dost olup, ABD ve Avrupa’yı karşımıza aldığımız Rusya’ya gitmek gerekir.
Çünlkü orada durum Türkiye’de ki gibi farklı değil.
Yani bitti denen Kominizm döneminde ki bürokrasş aynen durmasada direnmeye devam ettiğini görmeniz mümkün.
Neyse bunu niye anlattım diyecek olursanız eğre.
Onu da tanıtılmaya muhtaç Ardahan Uğurlu Dağ’da bulunan Yalanızçam Kayak Tesislerinin yanında yapılan Kayak Tesisi gibi Stadında yanı başında ki otel gibi bürokrasinin elinden çıkar korkusuyla gençlere, spora ve tanıtıma bile verilmekten korkulmasından dolayı anlattım.