Şikayet Geri Çekildi, Kamuoyu Ayağa Kalktı
İstanbul’da 1 Mart 2024’te Timur Cihantimur’un aracıyla çarptığı Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybetmesinin ardından, eşi Şükriye Aci’nin şikâyetini geri çekmesi toplumda büyük yankı uyandırdı. Yaralanan dört kişinin de şikayetlerini geri çekmesiyle birlikte sosyal medyada “parayla adalet satın alınabilir mi?” tartışmaları yeniden alevlendi.
Avukattan Açıklama: “Çocuğunu Düşünerek Karar Verdi”
Şükriye Aci’nin avukatı Ahmet Aslan, Milliyet’e yaptığı açıklamada müvekkilinin bu kararı çocuğunun geleceği ve kendi ruh sağlığı için aldığını belirtti. Eşinin ailesiyle yaşadığı sorunlar nedeniyle yalnız kaldığını vurgulayan Aslan, tazminatın 100 milyon TL gibi astronomik bir rakamla ilgisi olmadığını, protokolde miktarın gizli tutulduğunu da sözlerine ekledi.
Hukuki Boyut: Şikâyet Geri Çekilse de Dava Sürecek
Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız, mağdurların şikâyetlerini geri çekmesinin ceza davasını sonlandırmayacağını, zira bu suçun re’sen soruşturulan bir suç olduğunu vurguladı. Yıldız, “Yaralanmalar bilinçli taksir sayılmazsa, sanık sadece bir kişinin ölümüne sebebiyet vermekten yargılanabilir” diyerek, şikâyetin yargı sürecine olası etkilerini değerlendirdi.
Toplumsal Güven Erozyonu: “Parası Olan Kurtuluyor” Algısı
Üsküdar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Barış Erdoğan’a göre kamuoyu tepkisinin temelinde derin bir adaletsizlik algısı yatıyor. Toplum, zengin ve ayrıcalıklı kişilerin hukuk sisteminden avantaj sağladığına inandıkça adalete olan güvenin eridiğini belirten Erdoğan, bu tip davalarda halkın sadece izleyici değil, vicdanî bir taraf olduğunu ifade etti.
Paranın Adı Ne Olursa Olsun: Tazminat Yaygın Bir Uygulama
Prof. Dr. Mahmut Koca ve Prof. Dr. Murat Volkan Dülger, bu tür kazalarda mağdur yakınlarının tazminat almasının hukuken meşru ve pratikte sık rastlanan bir uygulama olduğunu dile getirdi. Ancak Dülger, "kan parası" ifadesinin hukuki gerçekliği yansıtmadığını, bunun yerine maddi-manevi zararların karşılanması gerektiğini belirtti.
Şükriye Aci: “Alacaklı Olduğum Parayı Aldım, Davanın Düşmeyeceğini Biliyorum”
Şikayetinden neden vazgeçtiğini açıklayan Şükriye Aci, yaşadığı psikolojik baskıya ve ailesinden gördüğü tutuma dikkat çekti. Kayınpederinin sürecin başında yaptığı parasal pazarlıklara da değinen Aci, “Bu parayı zaten tazminat davasıyla alacaktım. Uzun bir mücadele yerine doğrudan çözüm yoluna gittim” diyerek kararının ardındaki nedenleri paylaştı.
Adalet Nereye Düşer?
Bu olay, toplumda adaletin yalnızca hukuki değil, vicdani bir mesele olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bir yanda yasal hakların kullanımı, diğer yanda kamu vicdanını sızlatan kararlar. Bu denklemde cevapsız kalan soru şu: Paranın olduğu yerde adaletin sesi ne kadar duyulur?