İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem TBB'den 'şeriat' ve 'hilafet' açıklaması: 'Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlıyor'

TBB'den 'şeriat' ve 'hilafet' açıklaması: 'Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlıyor'

TBB, mitinglerde şeriat ve hilafet çağrılarına yönelik "Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerden hiçbiri insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz." dedi.

MUHABİR: Aydın Ozan Demir

Türkiye Barolar Birliği, Filistin halkıyla dayanışmak ve soykırıma varan saldırılara tepki göstermek için yapılan mitingte bir kesimin hilafet ve şeriat çağrısı yapmasını eleştiren açıklama yaptı.

Son günlerde üst üste yaşanan şeriat ve hilafet çağrıları üzerine Türkiye Barolar Birliği'nden tepki geldi. Geçtiğimiz günlerde Anıtkabir'de Y.T. "Kahrolsun Cumhuriyet, şeriat gelecek" ve "Lanet olsun Cumhuriyet'e" sloganları atmış ve gözaltına alınmasının ardından tutuklanmıştı. Öte yandan BirGün’ün haberine göre radikal dinci Hizb-ut Tahrir örgütünün yayın organı Köklü Değişim, İstanbul’da 17 Aralık’ta gerçekleşen mitingin görüntülerini paylaşarak hilafet çağrısı yapmıştı.

Yaşanan gelişmelerin ardından TTB çağrıların ifade özgürlüğü kapsamında görmezden gelinmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek Cumhuriyetin kuruluş felsefesini sıraladı ve "Bu ilkeleri tamamen yok sayan bazı eylem ve söylemler ülkemiz bakımından kaygı vericidir." dedi.

Açıklamada şöyle denildi:

“Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının ilk günlerinde üst üste yaşanan gelişmeler, Cumhuriyet’in kurucu değerleri ile Anayasa’nın başlangıç ilkelerinin ve hükümlerinin altının bir kez daha çizilmesini zorunlu kılmaktadır.

Filistin halkıyla dayanışmak ve soykırıma varan saldırılara tepki göstermek için yapılan bir mitingte bir kesimin açık hilafet ve şeriat çağrısı yapmasının ifade özgürlüğü kapsamında görmezden gelinmesi kabul edilemez. Zira Anayasa’nın 14/1 maddesi uyarınca Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerden hiçbiri insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Cumhuriyetin kuruluş felsefesi;
– Emperyalizme karşı tam bağımsızlık,
– Her türlü kişisel otoriteye karşı milli egemenlik,
– Gericiliğe karşı aklın ve bilimin rehberliğinde laik dünya görüşü ve çağdaş uygarlık,
– Her türlü tehdide karşı ulusal birliği ve bütünlüğü koruyarak yurtta barış, dünyada barış, ilkelerine dayanmaktadır.

Dünyadaki ve ülkemizdeki olumsuz gelişmeler Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken kuruluş felsefesindeki ilkelere daha sıkı sarılmamız gerektiğini göstermekteyken, bu ilkeleri tamamen yok sayan bazı eylem ve söylemler ülkemiz bakımından kaygı vericidir.

ÇEDES projesi kapsamında, henüz gelişme çağındaki öğrencilere, pedagojik formasyonu bulunmayan din görevlileri tarafından “değerler eğitimi” adı altında 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile bağdaşmayacak şekilde dersler verilmesi; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yaptığı, eğitim kurumlarında vakıf ya da dernek adı altında tarikat yapılanmalarının varlığını meşrulaştırmaya yönelik konuşması; 10 Kasım’da Tuzla Piyade Okulu’nda emre rağmen Atatürk fotoğrafı takmayı reddeden bir teğmen ve devamında yaşanan tartışmalar ve son olarak Ata’mızın manevi huzurunda, Anıtkabir’de Cumhuriyetimizin tahkir edilerek şeriat çağrısı yapılması gibi uygulamalar ve vakalar son dönem örnekleri olarak sayılabilir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2. maddesinde de hüküm altına alındığı üzere insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Türkiye Barolar Birliğinin varlık sebeplerinin başında hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumak geldiğinin bilinciyle, Anayasal düzene aykırı her türlü eylem ve söyleme karşı Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ve Atatürk ilkelerini korumak için mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”