Beyaz Toros’un Gölgesinde Bir Sabah
Ankara’da yeni günün ilk saatleri, sıradan bir hafta başı havası taşırken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde yaşanan beklenmedik bir olay gündemi altüst etti.
Beyaz renkli bir Toros marka otomobil, Türkiye'nin hafızasında derin izler bırakan bir dönemi yeniden hatırlattı.
Bu aracı yakan kişi, yalnızca geçmişin karanlık anılarını tetiklemekle kalmadı, aynı zamanda provokatif bir mesaj verme amacıyla hareket ettiğini söyledi.
Eylemci M.E.F.’nin kimliği, geçmişi ve gerekçeleri ise kısa sürede gün yüzüne çıktı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama, olayın arka planında hem psikolojik hem de hukuki birçok unsurun bulunduğunu ortaya koydu.
Eylem Planlıydı: Zamanlama Dikkat Çekti
Olayın, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 4. toplantısından hemen önce gerçekleştirilmiş olması, birçok kesim tarafından tesadüf olarak değerlendirilmedi. Beyaz Toros'un, 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle özdeşleşmesi, aracın seçiminin bilinçli bir tercih olduğu yorumlarına yol açtı.
Şahsın, aracı Ankara’ya Mersin’den getirdiği, aracın plakasız ve tescilsiz olduğu da ortaya çıktı. TBMM önünde bu aracı ateşe vermesi ise güvenlik birimleri tarafından anında kontrol altına alındı. Gözaltına alınan M.E.F., ifadesinde oldukça dikkat çeken bir gerekçe sundu.
“ÖTV Yasası Çıkmadığı İçin Yaptım”
İçişleri Bakanlığı'nın resmi açıklamasına göre, gözaltına alınan şahıs ifadesinde eylemini Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimi beklentisinin karşılanmaması nedeniyle gerçekleştirdiğini söyledi.
Kendisine ait 12 hurda aracın olduğunu belirten M.E.F., bu araçlardan gelir elde etmek için hurda araç teşviki beklediğini, ancak bu düzenlemenin gerçekleşmemesi üzerine böyle bir eyleme kalkıştığını dile getirdi.
Bu açıklama, eylemin tamamen bireysel ve ekonomik sebeplerle yapıldığını gösterse de, araç ve yer seçiminin sembolik değeri, konunun daha derin yönlerinin de olabileceği ihtimalini akıllara getirdi.

16 Farklı Suç Kaydı Ortaya Çıktı
Gözaltına alınan M.E.F. hakkında yapılan arka plan araştırmasında oldukça geniş bir adli sicil ortaya çıktı. Şahsın geçmişte; hırsızlık, motorlu taşıt hırsızlığı, resmi belgede sahtecilik, tehdit, örgüt kurma ve genel güvenliği tehlikeye sokmak gibi toplamda 16 farklı suçtan kaydının bulunduğu belirlendi.
Ayrıca, şahsın geçmişte de benzer bir eylem gerçekleştirdiği ortaya çıktı.
11 Mayıs 2018’de Mersin Adliyesi önünde bir başka aracı yaktığı ve burada da "10 yıl cezaevinde yattım" diyerek dikkat çekmeye çalıştığı kaydedildi. İçişleri Bakanlığı, bu yönüyle eylemin tekrar eden bir psikolojik model çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.
Psikolojik Durumu İnceleniyor
Bakanlık, M.E.F.'nin daha önce psikiyatri tedavisi gördüğünü de kamuoyuyla paylaştı.
Şahsın, cezaevi geçmişi, ekonomik çıkmazı ve ruhsal durumu göz önünde bulundurulduğunda, bu eylemin çok katmanlı bir profil tarafından gerçekleştirildiği görülüyor.
Yetkililer, olayla ilgili geniş kapsamlı bir tahkikat başlatıldığını ve tüm bağlantıların detaylı şekilde araştırıldığını ifade etti.
Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu eylem, güvenlik birimlerinin başkentteki önlemlerini yeniden gündeme taşıdı.