Türkiye, geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü hızlandırmak için 3 aşamalı yeni bir planı hayata geçiriyor. Yaklaşık 2 milyon 370 bin Suriyeli halen bu statüyle Türkiye'de yaşamını sürdürüyor. Ancak dönüşlerin yavaş ilerlemesi, hükümeti kapsamlı bir dönüş stratejisi hazırlamaya itti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gönüllü Dönüş Esas
Savaşın sona erdiği 8 Aralık 2024’ten bu yana yalnızca 600 bin Suriyeli ülkesine dönerken, kalan milyonlar için gönüllülük ilkesine dayalı, ama daha teşvik edici bir süreç oluşturulması kararlaştırıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’da uygulanan zorunlu geri gönderme politikalarına karşı çıkarak, dönüşlerin “gönüllülük esaslı” olması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Bu nedenle geçici koruma statüsünün kaldırılması aşamalı bir şekilde yürütülecek.
İşte 3 Aşamalı Planın Detayları
1. Aşama: Ücretsiz Sağlık Hizmeti Kaldırıldı
Yeni düzenlemeyle birlikte 2025 yılı itibarıyla Suriyelilere verilen ücretsiz sağlık hizmeti uygulaması sona erdi. Artık sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen Suriyeliler, katkı payı ödemek zorunda olacak.
2. Aşama: Geçici Koruma Statüsü Kademeli Olarak Kaldırılacak
Geçici koruma statüsünün adım adım kaldırılması hedefleniyor. Bu süreçte, Türkiye'de kalmak isteyen Suriyelilerin ikamet izni almaları gerekecek. Ancak ikamet izni için oldukça katı koşullar aranacak:
Yasal ve düzenli iş,
Kayıtlı konut,
Geçerli kira sözleşmesi,
Sağlık sigortası,
Yeterli maddi gelir.
Bu koşulları sağlayamayanlar kaçak statüsüne düşecek ve yasal işlem süreci başlayacak.
3. Aşama: BM Fonlarıyla Geri Dönüş Desteklenecek
Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü kolaylaştırmak için Birleşmiş Milletler fonları devreye sokulacak. Geri dönmek isteyenlere maddi destek, yol masrafları, hatta yeniden inşa süreçlerinde yardım sağlanacak.
Güvenlik ve kamu düzeni açısından hassas bir şekilde yürütülen bu sürecin, Suriyeli göçmenlerin kendi ülkelerinde yeni bir hayat kurmalarına destek olmayı amaçladığı bildirildi. Uzmanlara göre, dönüş sürecinde hem sosyal entegrasyon hem de ekonomik sürdürülebilirlik ön planda tutulacak.