İstanbul
Parçalı az bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Türkiye korkusu Washington’u sardı: F-35 için gizli formül masada!

Türkiye korkusu Washington’u sardı: F-35 için gizli formül masada!

Eski CIA ve Pentagon çalışanı Michael Rubin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’nin F-35 programına dönüşü için Kongre’yi devre dışı bırakabilecek bir formül üzerinde çalıştığını açıkladı. Washington’da 30 günlük kritik süreç başladı.

ABD’de Türkiye’nin F-35 programına olası dönüşü yeniden gündemin üst sıralarına taşındı. Türkiye karşıtı açıklamalarıyla bilinen eski CIA ve Pentagon çalışanı Michael Rubin, Yunan basınına verdiği demeçte Washington kulislerinde konuşulan perde arkasını açık etti. Rubin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye için Kongre’yi devre dışı bırakabilecek bir formül arayışında olduğunu itiraf etti.

Rubin’e göre Ankara’nın F-35 programına yeniden dahil edilme ihtimali, Washington’daki bazı siyasi ve askeri çevrelerde ciddi rahatsızlık yaratıyor. Bu rahatsızlığın merkezinde ise sürecin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından iç politikada güçlü bir siyasi kazanım olarak sunulacağı endişesi bulunuyor.

Rubin’in endişesi

Michael Rubin, Türkiye’nin F-35’lere yeniden kavuşmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından büyük bir diplomatik ve stratejik başarı olarak ilan edileceğini savundu. Açıklamalarında daha da ileri giden Rubin, Türkiye’nin bu uçakları İsrail’e karşı kullanabileceği yönünde senaryolar dile getirerek tartışmayı farklı bir boyuta taşıdı.

Bu söylemlerin, ABD Kongresi ve İsrail yanlısı lobilerde Türkiye karşıtı refleksleri diri tutmaya yönelik olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.

CAATSA engeli ve 30 günlük kritik takvim

Rubin’in açıklamalarına göre Trump yönetiminin önündeki en büyük hukuki engel, CAATSA yaptırımları. ABD yasalarına göre Türkiye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması ya da askıya alınması için Kongre’nin bilgilendirilmesi ve sürece dahil edilmesi gerekiyor. Bu kapsamda Kongre’nin, yürütmenin alacağı kararı incelemek için 30 günlük resmi bir süresi bulunuyor.

Rubin, Trump’ın bu süreci “ABD’nin hayati çıkarları” gerekçesiyle aşmaya çalıştığını ve Beyaz Saray’ın Kongre’ye Türkiye için özel bir formül sunmaya hazırlandığını öne sürdü.

Masadaki seçenekler: Yaptırımlar askıya alınabilir

Rubin’in iddialarına göre Trump ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilmesi için çeşitli senaryolar üzerinde çalışıyor. Bu seçenekler arasında CAATSA yaptırımlarının askıya alınması, bazı maddelerden muafiyet tanınması ya da sürecin teknik gerekçelerle yeniden tanımlanması bulunuyor.

Bu adımların Kongre’ye “sınırlı ve kontrollü” bir çerçeve içinde sunulmasının planlandığı ifade ediliyor.

S-400 başlığı yeniden gündemde

Rubin’in analizinde Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemleri de yeniden gündeme getirildi. Türkiye’nin S-400’leri tamamen devre dışı bırakmasa bile “işlevsiz” hale getirecek bazı teknik adımlar atabileceği iddia edildi.

ABD yönetiminin bu durumu Kongre’ye “artık bir tehdit unsuru yok” şeklinde sunarak F-35 sürecinin önünü açabileceği öne sürülüyor.

Asıl korku: Türkiye’nin teknolojik kazanımı

Rubin’in açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta ise Türkiye’nin savunma sanayii kazanımlarına yönelik endişe oldu. Eski Pentagon yetkilisi, Türkiye’nin F-35 teknolojisine yeniden erişmesinin yerli savaş uçağı KAAN projesine büyük ivme kazandırabileceğini savundu.

Bu durumun, özellikle İsrail ve bazı ABD müttefikleri açısından “emsal teşkil eden ve dengeleri bozabilecek” bir gelişme olarak görüldüğü ifade edildi.

Gözler Trump–Erdoğan hattında

ABD mevzuatı gereği, Türkiye ile ilgili olası bir F-35 ve yaptırım adımı Kongre’ye bildirildiği anda 30 günlük resmi inceleme süreci başlayacak. Bu süre boyunca Kongre’nin sürece itiraz etme, ek şartlar koyma veya kararı durdurma yetkisi bulunuyor.

Bu nedenle Washington’daki siyasi trafik hız kazanırken, sürecin nasıl sonuçlanacağı Trump–Erdoğan hattından çıkacak siyasi iradeye bağlı olacak. ABD başkentinde önümüzdeki 30 gün, Türkiye–ABD ilişkilerinde kritik bir dönemeç olarak görülüyor.