TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında başlatılan soruşturma sonucunda yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararı verildi. Turan'ın adliyedeki ifadesinde aylık geliri ve şirketiyle ilgili detaylar ortaya çıktı.
Orhan Turan'ın İfadesi
Orhan Turan ifadesinde, makine mühendisi olduğunu ve aylık 1 milyon lira geliri olduğunu belirtti. Ayrıca yalıtım sektöründe faaliyet gösteren şirketi aracılığıyla yurt dışına yoğun ihracat yaptığını vurguladı. Turan, yapay zeka alanında çalışmalar yürüttüklerini ve Türk girişimcilerini desteklemeye çalıştıklarını söyledi.
Orhan Turan'ın ifadesinde şunları söyledi:
“Yapay zeka ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Orada da Türk girişimcilerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Adresim bellidir, iş insanıyım, yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbirinin reddine karar verilmesini talep ederim.”

Mehmet Ömer Arif Aras'ın İfadesi
Mehmet Ömer Arif Aras, banka yönetim kurulu başkanı olduğunu ve aylık gelirinin 900 bin lira civarında olduğunu dile getirdi. Türk ekonomisine katkı sağlamak amacıyla yurt dışı seyahatlerinin yoğun olduğunu belirten Aras, konuşmasının ekonomiye etkilerini yorumladığını ifade etti.
Aras, ifadesinde şunları belirtti:
"Benim konuşmamın ana teması Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapmamız gerektiği konusunda bir metindir. Eğitim dili ve hukuk üstünlüğü, ekonomide alınması gereken tedbirler, ülkemizin kalkınması için kadın hakları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi ve birçok ekonomik ile finansal konularda Türkiye'nin önünün açılması için birtakım örnekler vererek toplumun genel olarak hassasiyetini dile getirmeye çalıştım. Konuşmada kamuyu yanıltıcı herhangi bir bilgi vermedim. Bütün yaklaşım ve anlatımların ekonomiye etkilerinin yorumlanması şeklindedir. Türkiye'nin yatırım ortamının geliştirilmesi amacına yönelik bu konuşmaları yaptım."

"İÇERİĞİYLE İLGİLİ BİLGİ SAHİBİ OLMADIKLARI KONULARDA BEYANDA BULUNDULAR"
Nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, "Şüphelilerin yaptıkları konuşma içeriği ve savunmalarında da belirttikleri üzere yalnızca basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylara ilişkin yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları" aktarıldı. Yazıda, şüpheliler Turan ve Aras'ın, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydıkları ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işlediklerine ilişkin somut deliller olduğu kaydedildi. Karar yazısında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının şüpheliler hakkında uygulanmasını istediği yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri talebinin kabulüne karar verildiği ifade edildi.