İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Uluslararası Af Örgütü şoför Malik Yılmaz'ı yazdı

Uluslararası Af Örgütü şoför Malik Yılmaz'ı yazdı

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'de pandemi döneminde ifade özgürlüğüne yönelik sınırlandırmaları içeren bir yazı yayımladı. Yazının girişinde, şoförlüğünü yaptığı TIR'da çektiği video nedeniyle gözaltına alınan şoför Malik Yılmaz'ın “Beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür” sözleri kullanıldı.         

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’de pandemi döneminde ifade özgürlüğüne yönelik sınırlandırmaları anlatan bir yazı yayınladı. Yazının girişinde, mart ayında Covid-19 önlemleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen, şoförlüğünü yaptığı TIR’da çektiği videoda çalışmak zorunda olduğunu söyleyip gündem olan Malik Yılmaz’ın “Beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür” sözleri kullanıldı. Yazıda söz konusu sınırlandırmalar, sosyal medya, medya, sağlık çalışanları altında incelendi. Sosyal medya kısmında şoför Malik Yılmaz’ın yaşadıklarına geniş yer ayrıldı. Uluslararası Af Örgütü’nün internet sitesinde yer alan yazıda şu tespitlerde bulunuldu:

“Koronavirüs hastalığının kendisi, uygulanan karantinalar ve devletlerin aldığı diğer tedbirlerin sosyal ve ekonomik etkileri nedeniyle, dünyanın dört bir yanında insanların hayatını mahvediyor. Dünya genelinde bu süreçten en ağır şekilde etkilenenler yoksullar oluyor. Türkiye’de yetkililer, pandemiyi, ifade özgürlüğü hakkını daha da sınırlandırmak için bahane ederek durumu ağırlaştırıyor. Yetkililer, muhalifleri susturma çabalarının bir parçası olarak, sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler, doktorlar ve diğer kişilerin peşine düşmekte ve muhalefeti suç haline getiren yasal düzenlemelere başvuruyor.

SOSYAL MEDYAYA YÖNELİK BASKILAR 

Türkiye’de yaklaşık 54 milyon kişi sosyal medya kullanıyor. Bu sayı, nüfusun yaklaşık üçte ikisine tekabül ediyor. Türkiye, aktif Twitter kullanıcıları listesinde yedinci sırada (13 milyon 600 bin kişi); devletin, içeriklerin kaldırılması için yasal süreç işlettiği listede ise başı çekiyor.

Türkiye yetkilileri, ‘yalan haberler,’ ‘tahrik’ veya ‘korku ve panik yaratma’ suçları ile mücadele bahanesiyle, pandemiye dair fikirlerini çevrimiçi ortamda dile getiren kişileri hedef alıyor. İlk koronavirüs vakasının açıklandığı 11 Mart ile 21 Mayıs arasında, İçişleri Bakanlığı Siber Suçlarla Mücadele Birimi, 1.105 sosyal medya kullanıcısının ‘koronavirüsle ilgili provokatif paylaşımlarda bulunduğunu’ açıkladı. Bu kişiler arasından 510 kişinin ifadesi alınmak üzere gözaltına alındığı bildirildi. Uluslararası Af Örgütü, nisan ayında İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına, Covid-19 ile bağlantılı gözaltılar, soruşturmalar ve yargılamalarla ilgili ayrıntıları öğrenmek için bilgi edinme başvurusu yaptı. Ancak başvuruya şimdiye kadar yanıt verilmedi.

TikTok’ta 30 takipçisi olan TIR Şoförü Malik Yılmaz 28 Mart’ta bir video paylaştığında, söylediklerinin internette yayılacağını ve bir süre sonra polis tarafından gözaltına alınacağını düşünmemişti. Yılmaz, videoda, ‘evde kal’ mesajının kendisi için bir anlamı olmadığını şu sözlerle ifade ediyordu: “Diyorsunuz ya ‘evde kal Türkiye’, nasıl kalalım? Emekli değilim, memur değilim, zengin değilim. İşçiyim ben, TIR şoförüyüm. Çalışmazsam, ekmek yok. Elektriğimi, suyu, kirayı ödeyemem. Bunları ödememek zaten ölmekten daha beter. Ama beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür.”

Yazının tamamı için  tıklayın