İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında gizli protokol: Hangi bakanlıklar verilecekti?

Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında gizli protokol: Hangi bakanlıklar verilecekti?

Kemal Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ arasında geçen bakanlık iddiasının yankıları sürüyor. Altaylı "Kılıçdaroğlu hangi bakanlıkları vermişti" başlıklı yazısında konuşulan bakanlıkları yazdı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanlığı dahil üç bakanlık ve Millî İstihbarat Teşkilâtı konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile mutabık kaldığını açıklamasından sonra konuya ilişkin tepkiler sürüyor.

Özdağ, ikinci tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu desteklemesine yönelik yaptığı açıklamanın ardından İçişleri Bakanı olacağına dair paylaşımda bulunmuş ve CHP bu iddiaları yalanlamıştı.

Özdağ da “Hükümet kurulmadan konuşulmaz” demiş ve seçimlerden aylar sonra üç bakanlık ve MİT Başkanlığı konusunda Kılıçdaroğlu ile anlaştıklarını ileri sürmüştü.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak da Özdağ'ın söz konusu bakanlık iddiaları yalanlarken Kılıçdaroğlu söz konusu protokolü "İki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür. Açıklamayı ahlaki olarak doğru bulmam. Protokol ikimizin arasında imzalandı. İkimizin namusuna teslim edildi nokta" diyerek doğrulamıştı.

Gazeteci Fatih Altaylı, kendi blogundaki "Kılıçdaroğlu hangi bakanlıkları vermişti?" başlıklı bugünkü yazısında, verilen bakanlıkları ve sürecin nasıl geliştiğini yazdı.

Altaylı “Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ’a verdiği bakanlıklardan biri İçişleri Bakanlığı idi ama diğer iki bakanlık hangisi idi? sorusunu yanıtlayan yazısı şöyle:

Aslına bakarsanız, Kılıçdaroğlu’nun İçişleri Bakanlığı’nı Ümit Özdağ’a verdiği, seçimden önce de gündeme gelmişti, CHP ve İYİ Parti içinde rahatsızlık yaratmış ve hızla yalanlanmıştı.

Ben ise bu konuyu o zaman da araştırmıştım.

Ümit Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasında seçim öncesi yapılan görüşmede Özdağ Kılıçdaroğlu’na, milliyetçi muhafazakar seçmenin kendisine oy vermesinin zor olduğunu, HDP’nin varlığının ve DEVA sözcülerinin bazı açıklamalarının Kılıçdaroğlu’nun terörle mücadele gibi hassas konularda zafiyet içinde olduğunu düşünmesine neden olduğunu anlatmış ve “İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarını kendilerine vermesi halinde muhafazakar seçmenin kafasındaki soruların ortadan kalkacağını” söylemişti.

Kılıçdaroğlu buna “İçişleri olur, Milli Savunma olmaz” yanıtını vermişti.

Bunun üzerine de Ümit Özdağ “İçişleri Bakanı ben olacağım” diye açıklamıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamadan rahatsız olması üzerine Özdağ Kemal Bey’i arayarak “Kemal Bey, açıklayıp, muhafazakar seçmene bunu duyurmadıktan sonra benim İçişleri Bakanı olacak olmamın seçimi kazanmanıza ne etkisi olmasını bekliyorsunuz” diyerek mantıksızlığa dikkat çekmişti.

Taraflar daha sonra tekrar bir araya geldiler.

Bu kez Ümit Özdağ İçişleri, Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı talep etti.

Kılıçdaroğlu “İçişleri tamam, Kültür ve turizmi ikiye böleriz. Kültür’ü size veririz. Milli Eğitim’i veremem” dedi.

Özdağ “İsterseniz partinizle ve ortaklarınızla konuşun. Sonra kesinleştirelim” önerisini getirdi. Kılıçdaroğlu “Gerek yok. Partim bana tam yetki zaten verdi. Size vereceğim bakanlıklar da CHP’ye düşen bakanlıklar. Sorun yok” deyince Ümit Özdağ bunu bir protokole bağlamayı önerdi. Kılıçdaroğlu “Protokol olur ama tek nüsha olur. Bende kalır” dedi.

Özdağ “Bana güvenmiyorsanız, seçimden sonra nasıl birlikte çalışacağız. O zaman vazgeçelim” dedi.

Bunun üzerine protokol iki nüsha olarak düzenlendi.

Biri Kılıçdaroğlu’nda, biri Ümit Özdağ’da kaldı.

Ben bunu seçimden önce duydum, tek taraflı olarak öğrendim.

Ama yalanlanması halinde elimizde tek bir belge bile olmadığı için yazamadım.

Beni şaşırtan ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu sadece milletten değil, kendi partisinden bile saklamış olması oldu.