Aradan Geçen 15 Yıla Rağmen Adalet Hâlâ Sağlanamadı
31 Mayıs 2010'da Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda İsrail tarafından düzenlenen saldırının üzerinden tam 15 yıl geçti. 10 sivilin hayatını kaybettiği, onlarcasının yaralandığı bu saldırı hâlâ hafızalardaki tazeliğini koruyor. Yıl dönümünde, hem şehitler anılıyor hem de adalet arayışı yeniden gündeme taşınıyor.
Uluslararası Sularda İşlenen Bir Suç
İHH ve Özgür Gazze Hareketi öncülüğünde 6 gemiden oluşan Özgürlük Filosu, Gazze'deki ablukayı delmek ve temel ihtiyaçları ulaştırmak amacıyla yola çıkmıştı. Mavi Marmara, bu filonun en büyük gemisiydi. Ancak 31 Mayıs sabahı İsrail komandoları, uluslararası hukuku hiçe sayarak açık denizde gemiye saldırdı. Saldırıda 10 gönüllü hayatını kaybetti, birçok kişi ağır yaralandı.

Mavi Marmara Gemisi Ne Oldu?
Katliamın sembolü haline gelen Mavi Marmara gemisi, yıllar içinde sessiz sedasız ortadan kaldırıldı. Türkiye’ye getirilen gemi önce özel bir firmaya satıldı, ardından yolcu taşıma bölümleri ve üst güvertesi söküldü. Gemi daha sonra yük taşımacılığında kullanılmaya başlandı. Bu durum, kamuoyunda “hafızaları silme” ve katliamın izlerini ortadan kaldırma girişimi olarak yorumlandı.
Mavi Marmara: Bir Gemi Değil, Onurun Adı
Mavi Marmara, yalnızca bir gemi değil; bir duruş, bir direnişin adı oldu. Filistin halkına uygulanan zulmün uluslararası kamuoyunda duyulması için hayatlarını hiçe sayan gönüllülerin anısını taşıyor. Katliamın üzerinden yıllar geçse de adalet talepleri, Mavi Marmara’nın taşıdığı vicdani mirası yaşatmaya devam ediyor.
