İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem 'Vebali ağır!' Bilal Erdoğan’dan toplumsal sorumluluk eleştirisi

'Vebali ağır!' Bilal Erdoğan’dan toplumsal sorumluluk eleştirisi

Bilal Erdoğan, büyük sermayeye deprem sonrası tutumunu sorgulayan çıkışıyla dikkat çekti. Yatırımlar, konut süreci ve girişimcilik ekosistemi için çağrılar yaptı.

Türkiye Girişimci Buluşması kapsamında Eyüpsultan’da düzenlenen törende söz alan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, konuşmasında hem girişimcilik ekosistemini hem de büyük sermayenin sorumluluk alanlarını gündeme taşıdı.

Program öncesi genç girişimcilerin projelerini inceleyen Erdoğan, son yıllarda ortaya çıkan iş modellerinin verimlilik, sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı ilerlemesinin umut verdiğini söyledi.

Yatırımlarda devlet etkisi ve 23 yılın birikimi

Erdoğan, Türkiye’de son 23 yılda hayata geçirilen altyapı ve kalkınma yatırımlarının belirleyici unsurunun yine kamu olduğunu hatırlattı.
Bu süreçte devlet teşvikleri dışında büyük çaplı yatırımların çoğunlukla KOBİ’ler ve Anadolu sermayesi tarafından üstlenildiğini belirterek, “Büyük işletmeler birikimlerini artırmayı tercih ediyor” değerlendirmesini yaptı.

Kısa bir arka plan vermek gerekirse, Türkiye ekonomisi 2002 sonrası dönemde altyapı, sağlık ve ulaştırma başta olmak üzere birçok alanda geniş ölçekli kamu yatırımlarıyla öne çıktı. Erdoğan’ın konuşması da bu dönüşümün girişimcilik ortamı için kritik bir temel oluşturduğunu vurguladı.

“Asrın felaketinde büyük sermaye neredeydi?”

Konuşmasının en dikkat çeken bölümü ise 6 Şubat depremleri üzerine oldu. Erdoğan, büyük sermayenin deprem sonrası dayanışma sürecindeki rolünü sorgulayarak şu ifadeyi kullandı:

“TÜSİAD asrın felaketi yaşandığında ortada yoktu. Devlet 500 bin konutu üstlenirken, ‘Biz de 50 bin konut yapıyoruz’ demek mümkün değil miydi? Biriktirilen o paralar nereye gitti?”

Deprem bölgesinde konut üretimi halen devam ederken, mikro hikâye niteliğinde bir detay olarak bölgede yaşayan birçok esnaf yıl içinde kendi imkanlarıyla iş yerlerini tekrar açmaya çalışmış, sosyal dayanışma kampanyaları yerel ölçekte büyük karşılık bulmuştu. Erdoğan’ın eleştirileri de bu yerel dayanışma örnekleri ile büyük sermaye arasındaki farkın altını çizdi.

“Vebaliniz büyük” çıkışı

Erdoğan, büyük sermayeyi yalnızca deprem gündemi üzerinden değil, genel olarak toplumsal sorumluluk bakımından da eleştirdi.
Sermaye çevrelerinin ne vatandaşın ne de girişimcinin yanında görünmediğini belirterek, “Bu ülkede büyük sermayenin vebali ağır” dedi.

Bu sözler, Türkiye’de uzun süredir devam eden “sermaye – devlet – toplum” üçgenindeki rol tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Ekonomide büyüme vurgusu ve 275 milyar dolar ihracat

Konuşmanın devamında Türkiye ekonomisinin son yıllardaki performansına değinen Erdoğan, ihracatın 275 milyar dolar seviyesine ulaştığını hatırlattı.

Son 75 yılda kişi başına milli gelirin 6–7 kat, aynı artışın son 23 yılda tekrarlandığını belirterek, yıllık ortalama %5,4 büyüme oranının sürdürülebilir bir ivme yarattığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu büyüme dönemindeki rolüne de işaret eden Bilal Erdoğan, “Bu dönemin kıymeti daha yavaş büyüdüğümüz zamanlarda daha iyi anlaşılacak” ifadelerini kullandı.

Sağlık ve eğitimde altyapı değerlendirmesi

Türkiye’nin girişimcilik açısından temel altyapıyı tamamladığını vurgulayan Erdoğan, özellikle sağlık ve eğitim alanlarında son 20 yılda yaşanan dönüşüme dikkat çekti.

Bugün sağlık hizmetlerinin hem erişilebilirlik hem kapasite bakımından çok daha ileri noktada olduğunu belirterek, Türkiye’nin sağlık turizminde yeni bir merkez hâline geldiğini söyledi.

Eğitimde ise sınıf başına düşen öğrenci sayısının 20’lere gerilemesini, öğretmen sayısının 1,1 milyonun üzerine çıkmasını “altın standart” olarak niteledi.

Bu veriler Türkiye İstatistik Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda açıkladığı trendlerle uyumlu genel bir değerlendirme niteliği taşıyor.

Girişimcilik ekosistemi ve finansman çağrısı

GİV Ödülleri’ne bu yıl 500 başvuru yapılmasını girişimcilik ruhunun güçlendiğinin işareti olarak yorumlayan Erdoğan, Teknofest’te yarışan 1,5 milyonu aşkın öğrenciyi yarının girişimcileri olarak tanımladı.

Buna karşın eksik olan unsurun özel finansman olduğunu söyleyerek, “Türkiye artık altyapısını tamamladı, sıra vatandaşta ve sermayede” mesajı verdi.

Sivil toplumun yükseleceği bir dönem

Konuşmasını sivil toplumun güçlenmesine yönelik bir çağrı ile tamamlayan Erdoğan, ülke geliştikçe sivil yapının söz sahibi olacağını belirterek, girişimcilik alanındaki sivil kuruluşların da sermaye çevrelerine baskı yapabilecek güce ulaşması gerektiğini söyledi.

Bu değerlendirme, Türkiye’de girişimcilik odaklı sivil yapının son yıllarda genişleyen etki alanına işaret eden bir perspektif sunuyor.

Ekonomik büyüme ve ihracat

Türkiye’nin ihracatı 275 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Son 23 yılda kişi başına gelirde 6–7 kat artış, yıllık ortalama %5,4 büyüme.

Erdoğan: “Bu dönemin kıymeti, daha yavaş büyüdüğümüz zamanlarda daha iyi anlaşılacak.”