Yüzyılın Aile, Gençlik ve Haraketi (YUZAG) açılış töreni, Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Hanımefendi’nin katılımlarıyla gerçekleşti. Aileyi ve gençleri temel alan dernek açılışı, çarpıcı açıklamalara sahne oldu.
Gülesen Topuz, İGMG Milli Görüş Kadın Kolları Kurucu Genel Başkanı ve UID (Uluslararası Demokratlar Birliği) kurucuları arasında yer almaktadır. Ayrıca MÜSİAD Kadın Başkan Danışmanı olarak görev yapan Topuz, günümüzde YUZAG Derneği Başkanlığını yürütmektedir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın açılışı yaptığı törende, dernek başkanı Gülesen Topuz’un da açıklamaları dikkat çekti.

BAKAN MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ
Değerli yardımcımız, milletvekilimiz, hepiniz hoş geldiniz. Faaliyetlerini aslında bir yılı aşkındır sürdüren derneğimizin ilk genel kurulunu birlikte gerçekleştiriyor olmaktan büyük bir onur duyuyorum.
Aile ve gençlik, millet olarak, ülke olarak bizi var eden en güçlü iki değerimizdir. Köklerinden güç alan, değerlerine sarılan ve geleceği inşa etmeyi hedefleyen siz gönüllü kardeşlerim, sizin en büyük güç kaynağımızsınız.
Bu faaliyete emek ve gönül veren Sayın Güleser Topuz ablamız başta olmak üzere tüm kardeşlerimi kutluyorum. “Yüzyılın Aile ve Gençlik Hareketi”nin birinci olağan genel kurulunun hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, aile en mukaddes varlığımızdır. Yerini dolduramayacak kadar değerlidir. Bu anlamda aile, asırlar boyu milletimizin birliğinin, beraberliğinin ve devamlılığının teminatıdır.
Bu anlayışla bakanlık olarak bütüncül bir yaklaşımla aile politikalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. 15 Mayıs 2024 Uluslararası Aile Günü’nde açıkladığımız “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” bu kararlılığımızın somut bir belgesidir.
Bu çalışma, aynı zamanda aileyi merkeze alan ilk eylem planı olması açısından özel bir önem taşıyor. Eylem planıyla ailelerin refah seviyesini yükseltmek için çalışmalar yürütüyoruz.
Diğer yandan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında nüfusa ilişkin politikaları ele aldığımız “Nüfus Politikaları Kurulu”nu oluşturduk. Bunun yanı sıra, sosyal politikalarımıza yön verecek araştırmalar yürütmesi amacıyla “Aile Enstitümüzü” kurduk.
Kıymetli misafirler, Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle ilan ettiğimiz “2025 Aile Yılı” ise çalışmalarımızda dönüm noktası oldu. Her şeyden önce bu karar, sembolik bir adım olmanın çok ötesinde, ülkemiz için yeni bir sürecin kapılarını araladı.
Neden böyle bir adım attık? Çünkü aile kurumunun karşı karşıya olduğu kritik meseleler var. Bugünün dünyasında cinsiyetsizleştirme gibi küresel eğilimler, teknolojinin zararları maalesef aile yapısını olumsuz etkilemekte. Değerlerimizin aşınmasına, gençlerimizin yalnızlaşmasına yol açan akımlar ne yazık ki yaygınlaşıyor. Ayrıca doğurganlık hızındaki belirgin düşüş ve yaşlılık, acilen ele almamız gereken konular haline geldi.

genç nüfus oranlarında ciddi bir düşüş var.
Biz genç ve dinamik nüfus yapımızla gurur duyan bir milletiz. Ancak son yıllarda hem dünyada hem ülkemizde genç nüfus oranlarında ciddi bir düşüş var. Doğum oranlarında da benzer düşüşü görüyoruz.
Doğurganlık hızı, ülke tarihinin en düşük oranı olan 1,48 seviyesine kadar geriledi. Bu oran, nüfusun kendini yenileme oranı olan 2,1’in çok gerisinde. Etkili tedbirler alınmazsa 2100 yılına gelindiğinde orta yaşın 60’a çıkacağı öngörülüyor. Bu nedenle uzun vadede ülkemiz sosyal ve demografik açıdan ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir.
2025 Aile Yılı bu yüzden önem taşıyor. Amacımız sadece nüfus artışını desteklemek değil, aynı zamanda aile kavramını her yönüyle güçlendirmektir.
Bunu yaparken de ailelere yönelik destek mekanizmalarını artırmak için tüm kurumlarımız seferber olmuş durumda. Bakanlığımızın koordinasyonunda 2025 Aile Yılı kapsamında aile yapımızı ve değerlerini korumak için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.
“Aile ve Gençlik Fonu”nu 81 ilimize yaygınlaştırdık.
Gençlerimizin aile kurmalarına destek olmak üzere başlattığımız “Aile ve Gençlik Fonu”nu, kıymetli milletvekillerimizin de destekleriyle 81 ilimize yaygınlaştırdık. Geçtiğimiz ay Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği müjde doğrultusunda hem kredi miktarını artırdık hem de gelir şartını yükselttik. Böylece daha fazla gencimizin fondan yararlanmasının önünü açtık.
Diğer yandan, kamu, özel sektör ve yerelde yaptığımız iş birlikleriyle gençlerimizin çeşitli indirimlerden yararlanmasını sağladık. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyenler için destek mekanizmalarımızı güçlendirdik. Bunun yanı sıra aile bireyleri arasında iletişimi güçlendiren farkındalık çalışmalarımızı yaygınlaştırıyoruz. Dijital güvenlik, ebeveynlik becerileri, kuşaklar arası dayanışma temalı atölyelerle vatandaşlarımızın yanında oluyoruz.
“Aile dostu ekosistemi” güçlendiriyoruz!
Aileyi merkeze alan tüm çalışmalarımızla “aile dostu ekosistemi” güçlendiriyoruz. 2026–2035 dönemini kapsayacak olan “Aile ve Nüfus On Yılı” ile politikalarımızı uzun vadeli, sürdürülebilir ve bütüncül bir perspektifte hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Bir toplumu ayakta tutan sadece ekonomik veya siyasi gücü değildir; asıl güç, o toplumun manevi değerlerinde ve aile yapısındadır.
Bu toplumun temeli ve gücü aileyse, o gücün mimarları da gençlerimizdir. Mutlu ve sağlıklı ailelerin çoğunlukta olduğu bir toplum, bir ülke, bir millet her alanda daha ileri gider.
Bu noktada sivil toplum kuruluşlarımız, sosyal politikalarımızı sahaya yansıtan en önemli paydaşlarımızdır. “Yüzyılın Aile ve Gençlik Hareketi”nin, aileyi ve gençliği merkeze alan güçlü vizyonuyla toplumumuzda yeni bir gönül seferberliği başlatacağına inanıyorum, biliyorum, hissediyorum.

GÜLESER TOPUZ;
Çok duygulu bir gün yaşıyoruz. Saygıdeğer Bakanım, Nazif Yılmaz Beyefendi, saygıdeğer Kaymakamımız, saygıdeğer Kağıthane Belediye Başkanımız; şeref verdiniz, hoş geldiniz. Bugün burada sadece bir genel kurul için değil, bir dirilişin, bir uyanışın, bir umut çağrısının başlangıcı için toplandık.
“Yüzyılın Aile ve Gençlik Hareketi” olarak güçlü aileden güçlü gençliğe, güçlü gençlikten güçlü topluma uzanan kutlu bir yola başlıyoruz. Biz bu hareketi maziden atiye uzanan bir bilinçle, inancımızdan, edebimizden ve tarihimizin bize bıraktığı emanetten güç alarak kurduk. Çünkü biz biliyoruz ki geçmişini unutan, geleceğini inşa edemez.
Bugün bireyselleşmenin arttığı, insanların birbirine yabancılaştığı bir çağda yaşıyoruz. Biz bu çağda yeniden geniş aile ile birlikte yaşamayı, merhametle büyüyen nesiller yetiştirmeyi savunuyoruz.
Aile bizim için sadece bir sosyal yapı değildir; aile, imanın, ahlakın, vatan sevgisinin, ciddiyetin filizlendiği bir yuvadır. Bu yuvayı korumak, güçlendirmek ve geleceğe taşımak bizim davamızdır.
Değerli dostlar, bugün gençlerimiz bir kimlik krizi içerisinde. Küresel kültürün dayattığı yaşam biçimleri, medya, sosyal platformlar ve popüler kültür aracılığıyla gençlerimiz köklerinden uzaklaştırılıyorlar.
Bir yanda gelecek korkusu, diğer yanda aidiyetsizlik duygusu onları yıpratıyor. Ve en acısı, bu küresel yönlendirme, dininden ve değerlerinden kopuk bir yaşamı onlara normal ve sıradan bir hayat biçimi gibi göstermeye çalışıyor.
Biz bu gidişe “dur” demek için buradayız. Biz gençlerimizin yeniden kendini tanımasını, kendine inanmasını ve imanla yürüyen bir ufka yönelmesini istiyoruz.
Gençlerimize sadece nasihat değil, onlara vizyon sunuyoruz. İnançlarından taviz vermeden, ilimle, ahlakla, üretimle yükselmenin yolunu göstermek istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki gençlik sadece geleceğimiz değil, bugünümüzün de en güçlü umududur.

Her aileye, her gence, her kalbe dokunmak istiyoruz.
Bu hareket bireysel bir çabanın ötesinde toplumsal bir dirilişin adıdır. Biz sadece kendisini düşünen değil; yardımsever, merhametli, çalışkan, vicdanlı bir toplum inşa etmek istiyoruz. Her aileye, her gence, her kalbe dokunmak istiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki bir gencin değişimi, bir toplumun kaderini değiştirir.
Biz gönül coğrafyamızın acısını hisseden; ilimde, sanatta, ticarette ve ahlakta öncü gençler yetiştirmek istiyoruz. Biz bugün Gazze’de bir çocuğun gözyaşını vicdanımızın sınavı olarak görüyoruz ve o sınavda da susmayacak; Gazzeli kardeşlerimizin, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin her zaman yanında olacağız, onlarla yürüyeceğiz. Çünkü biz mazlumun duasını duyan bir medeniyetin evlatlarıyız.
Misyonumuz; aile ve gençlik ekseninde toplumsal dönüşüm sağlamak, aidiyet duygusunu güçlendirmek, vatan ve millet bilincini pekiştirmektir. Vizyonumuz; ulusal ve uluslararası projelerde bu değerleri gönüllülükle, azimle, kararlılıkla yaşatmak, gençlerimize inanç ve sabırla geliştirilmiş bir istikbal sunmaktır.
Bu hareket sadece bir dernek değil; bir iman yolculuğudur.
Bu kutlu yolda omuz omuza yürüdüğüm tüm yol arkadaşlarıma, başta aileme teşekkür ediyorum. Bu hareket sadece bir dernek değil; bir yaşam biçimi, bir diriliş çağrısı, bir iman yolculuğudur. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin, gençlerimize umut, ailelerimize huzur, toplumumuza bereket versin. Hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum.
Yüzyılın Aile ve Gençlik Hareketi (YUZAG) açılış töreni, Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ın konuşmasının ardından son buldu.