İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Yeni bir Sezer vakası yaşatılmasın

Yeni bir Sezer vakası yaşatılmasın

Gerçi bir Brutus hikâyesinin çok yakında yine bu ülkenin siyaset sahnesinde yaşandığını hatırlayanlar çıkacaktır.

Yani, Rahmetli Karaoğlan Ecevit’in çok arayıp, bulduğu ve Anayasanın kitapçığını yüzüne yemesi olayına benzer bir durum 24 Haziran sonrası yaşanabilir mi bilmem ama CHP’nin başını İYİ Partinin ardından geldiği muhalefetin, ‘Başkan’ arayışı sanki bu duruma doğru gidiyor gibi..
Kendi içinde bir türlü bir aday çıkaramayan ve gün geçtikçe sanki dağılacağa benzeyen muhalefet partilerinin koalisyonla başkan arayışı, yazımıza başlık olan ‘Brutus’ meselesine dönme ihtimali ile ilerlemiyor, tam tersi geriliyor.
Çünkü CHP’nin 15 Milletvekilini verip, hem seçimlere hem de meclise soktuğu İYİ Parti’nin kendi adayını çıkarma ısrarı ve HDP’ye yaklaşamaması sanki buna işaret gibi..
Kısacası il günlerde kapalı kapılar ardından devam eden ve yarım günden 1 saatte, ardından 20 dakikaya düşen görüşmeler bize yeni bir Brutus olayının yaşandığını hissettiriyor gibi.
Ve bu his 24 Haziran seçimlerinde en az %45 net oyun olan Erdoğan’a karşı gösterilecek olan Başkan adayının seçilmesi halinde bir başka Brutus olaylarının yaşanabileceğini söylemekte..
Buna neden ise Sezer’i bulup, aday eden ve en büyük darbeleri ondan alan Ecevit’i bana hatırlatmasıdır..
Ve yine umarım ki öyle olmaz, umarım Brutus olayından önce bir Ekmeleddin vakası yaşanmaz, umarım toplumun en az %51’in onay vereceği bir isim bulunup, aday edilir..

Sahtekarlığın Diğer Bir Adı Platform..
Seçimlerin gelmesiyle birlikte yeniden sahaya çıkan sahtekârların kendilerini pahalıya satmak için buldukları diğer bir isim olmaya başlayan ‘platform’ kelimesi, bugünlerde bir hayli revaçta ve toplumun adam saymadığı kişilerce yeniden sıkça kullanılmaya başlandı.
Amaçlarının başta seçimden seçime siyasileri etkilemek, ardından pazarlamak ve kazaen o siyasinin bir yere gelmesi halinde ‘Biz yaptık, bizim adamımız’ demek olan bu sahtekâr, sözde platformcular bugünlerde yine sahne almaya ve her zaman ki tiyatrolarını oynamaya başlamışlar bile.
Başta memleketim Ardahan’ın olmak üzere diğer kentlerin adlarını da kullanan bu sahtekârların bunu yapmasının nedeni de mevcut resmi kurumlar olan stk, dernek ve federasyonlarca ciddiye alınmaması ve kapıya konulmamasıdır.
Yani benim şu an başında olduğum ve Ardahan Dernekçiliğinin en üst çatı kurumu olan Ardahan Dernek Federasyonu gibi toplumdan ve siyaset arenasında kabul gören kurumların onaylamadığı pis işleri yapmak ve kendilerini pazarlamak için sözde platformlar kuranların yaptıkları diğer bir şeyde partilerin genel merkezlerini baskı altına alma     çabasıdır.
Neymiş efendim, ‘biz platformuz falan adamı, filan şahsiyeti destekliyoruz’ diye partilerin genel merkezlerini artık kimsenin kullanmadığı fakslar aracılığı ile baskı altına almaya çalışan bu sahtekârların ciddiye alınmaması gerekir.
Çünkü bu ‘platform sahtekârları’nın yıllardır hep aynı ayak oyunları ile toplumu olduğu gibi siyasiler kandırdıkları için bu memleket bu halde olduğu da bilinmeli, unutulmamalıdır.
Ve bunların amacının Ardahan ya da diğer 80 vilayet yani ülke değil kendi öz çıkar ve menfaatleri söz konusudur. Bunu yaparken de her seçim döneminde olduğu gibi bu seçimde de kendilerine birer oyuncak bulup, bugünlerdeki gibi ’ platform’ tiyatrolarına devam ederler..