İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Gündem Zafer Partisi'nden Milli Eğitim Bakanı'na tepki: İnsani değerlerini kaybetmiş

Zafer Partisi'nden Milli Eğitim Bakanı'na tepki: İnsani değerlerini kaybetmiş

Zafer Partisi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in okulların yanlarındaki hasarlı binalarla ilgili söylemlerini eleştirdi.

MUHABİR: Aydın Ozan Demir

Zafer Partisi Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yakup Kaptan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in deprem bölgesindeki eğitim kurumları ile ilgili sözlerine tepki gösterdi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in okulların yanlarındaki hasarlı binalarla ilgili "İnşallah yerel seçimlerde bizimle, merkezi otoriteyle uyumlu çalışacak bir belediye başkanı seçildiği zaman çözmüş olacağız" ifadeleri tartışma konusu oldu.

Söz konusu Tekin'in bu açıklamaları yerel seçimlerde oy verilmesi durumunda hasarlı binaların çözüme kavuşturulacağı verilmemesi durumunda ise konuya ilişkin herhangi bir şey yapılamayacağı şeklinde yorumlandı.

Yakup Kaptan, deprem bölgesinde okul yanlarında bulunan hasarlı evlerin akıbetine ilişkin, “Yerel seçimlerde bize oy verin, bu işi halledelim” diyen Milli Eğitim Bakanı’nın; insani değerlerini kaybetmiş olduğunu söyledi.

Tekin'in ifadelerinden dolayı özür dilemeye çağıran Kaptan, "Bu açıklamayı hala kendi inandığı değerlerle bağdaştırmaya devam ediyorsa kendisini istifa etmeye davet ediyoruz. Hiç şüphesiz ki; en doğru karar bu olacaktır." dedi.

Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Siyaseti kendi çıkar grupları için bir hedef haline getirenlerin Türk Milleti'nin evlatlarını siyasi hesaplara kurban vermesine müsaade etmeyeceğiz.

Yaşanan felakette deprem bölgesinde okul yanlarında bulunan hasarlı evlerin akıbeti sorulunca, “Yerel seçimlerde bize oy verin, bu işi halledelim” diyen Milli Eğitim Bakanı’nın; insani değerlerini kaybetmiş, vicdanını siyasi ihaleye çıkarmış, aklını şeytana teslim etmiş olması gerekir. Eğer ki böyle ise; biz, bu şeytanın bacağını kıracak, onu yetiştiren kirli aklı bu topraklara gömeceğiz. Enkaz altında kalan vatandaşlarımız değil; hiç şüphesiz vatandaşı geri plana atan, siyaseti önceleyen bu akıl olacaktır.

Tüm ahlaki değerlerini yitirmiş

17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde, "Yerel seçimlerde bize destek verin, bu işi çözelim" demek için Milli Eğitim Bakanının insanlığını ve tüm ahlaki değerlerini yitirdiğini düşünüyoruz.

Hiç şüphesiz bir Milli Eğitim Bakanının görevi; geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin, çocuklarımızın sağlığını korumak ve eğitim hayatını kesintisiz devam ettirmektir. Bu görevi yerine getirmek yerine siyasi hesap ve kaygıları dillendirmek Milli Eğitim Bakanlığı görevinin suistimal edilmesidir.

Türk Milletini depreme kurban vermişlerdir

1990'lı yıllardan beri ağır deprem riski yaşayan İstanbul’u, 2002'den bu yana Türkiye'yi yöneten İktidar son 21 yılda yaşanan onlarca depremde on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, yüz binlerce vatandaşımızın yaralanmasına, uzuv kaybına ve milyarlarca dolar ekonomik zarara girmesine neden olmuştur.

Türkiye'yi yönetme yetkisini elinde bulunduranlar çıkardıkları imar aflarıyla, kurdukları çirkin rant ağlarıyla, Türk Milletini depreme kurban vermişlerdir. Bu zihniyetle de kurban vermeye devam edeceklerdir.

İstifa etmeye davet ediyoruz

Deprem felaketini yaşayan 11 ilimiz ve tüm illerimizde vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak, insan onuruna yakışan bir hayatı tesis etmek ve güvenli kentlerde yaşamak için vatandaşlarımızla birlikte omuz omuza çalışacağız. Üzerimize düşen tüm görevi yerine getireceğiz.

Sayın Bakanı bu açıklamasını geri almaya ve Türk Milletinden özür dilemeye, eğer geri almıyor ve bu açıklamayı hala kendi inandığı değerlerle bağdaştırmaya devam ediyorsa kendisini istifa etmeye davet ediyoruz. Hiç şüphesiz ki; en doğru karar bu olacaktır.