Röportaj 26.07.2019 11:40 Güncelleme: 26.07.2019 11:48

SİNOP'TA NÜKLEER PROJEDEN VAZGEÇMİŞ DEĞİLİZ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sinop Nükleer Güç Santrali projesine ilişkin, "Sinop'ta da yine proje yerimiz ve proje alanımız devam edecek. Kiminle yola devam edeceğiz konusu ileriki günlerde belli olacak. Sinop'ta nükleer projeden vazgeçmiş değiliz" dedi.
SİNOP'TA NÜKLEER PROJEDEN VAZGEÇMİŞ DEĞİLİZ

SEDA ŞİMŞEK / ANKARA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 2018’de yerli ve yenilenebilir kaynaklardan yapılan enerji üretiminin yüzde 49,5 olduğunu, bu senenin ilk altı ayında bu rakamın yüzde 68’e çıktığını açıkladı. Dönmez, Sinop Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinden vazgeçilmediğini bildirdi. Türkiye’nin Afrika’daki enerji yatırımlarını değerlendiren Dönmez, hem Sudan’da hem de Nijer’de enerji çalışmaları yapıldığını kaydetti. Dönmez, özellikle son yıllarda işbirliği yapma konusunda çoğu Afrikalı ülkenin Türkiye’yi davet ettiğini dile getirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir gurup gazeteci ile kahvaltıda bir araya geldi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Dönmez, şunları söyledi:

“JAPONLARLA ENERJİ ALANINDAKİ İŞBİRLİĞİMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

“(Sinop NGS ve Japonlarla enerjide işbirliği) Fizibilite raporları geçen sene bize teslim edilmişti, bunun üzerine Bakanlıktaki arkadaşlarımız, uzman kuruluşlar ve şirketler çalıştılar. Açıkçası ilk etaptaki sonuçlar beklentilerimizden uzak. Ağustos’ta sonucu açıklayacağız. Eğer beklentilerimizi karşılamazsa karşı taraf da bu anlamda bir adım atmazsa, sonuçlanmış olur. Fakat Japonlarla enerji alanındaki işbirliğimize devam edeceğiz. 2-3 hafta önce Japonya’da, Japon mevkidaşımızla da görüştüm. Yenilenebilir enerjiden yerli kaynaklara, enerji verimliliğinden enerji depolamasına kadar birçok alanda işbirliğine hazır olduklarını söylediler. Japonların özellikle Türkiye’ye teknoloji transferi konusunda öteden beri ilgisi var. Japonya ile ilişkilerimiz de gayet yerinde. Üretim ayağında köprü projelerinden teknoloji projelerine kadar hatta birçok elektrik üretim tesisine kadar önemli tedarikçilerden birisi. Bu konuda işbirliğimizin devam etmesi için karşılıklı olarak, hem bakanlar düzeyinde hem de Japon Başbakanı ve Cumhurbaşkanımız uzlaşma sağladı. Bunun üzerinde ayrıca çalışıyoruz.”

“SİNOP’TA NÜKLEER PROJEDEN VAZGEÇMİŞ DEĞİLİZ”

“Nükleeri uzun soluklu bir proje olarak görüyoruz. Akkuyu’da Ruslarla, Sinop’ta Japonlarla, üçüncüyü de Çinlilerle çalışıyoruz. Japonlarla devam eder veya etmeyiz ama biz yine Sinop özelinde, yerle alakalı çalışmalarımıza ve buna ilişkin birtakım izinlerin alınmasına devam ediyoruz. Çünkü bu tip projeler için yerin belirlenmesi zaten yıllar sürüyor. Bizim Sinop’ta da yine proje yerimiz ve proje alanımız devam edecek. Kiminle yola devam edeceğiz konusu ileriki günlerde belli olacak. Özetle, Sinop’ta nükleer projeden vazgeçmiş değiliz.”

“HEDEFİMİZ 135 ARAMA VE ÜRETİM KUYUSU AÇMAK”

“(Yurt içi hidrokarbon ve petrol arama, sondaj faaliyetleri) Biz kendi sınırlarımız içerisinde hidrokarbon aramalara devam ediyoruz. Denizlerdeki hidrokarbon aramalarının yanında karada da ciddi anlamda çalışmalarımızı artırdık. Geçtiğimiz yıl 65-70 civarında sondajımız varken, bu sene hedefimiz Türkiye Petrolleri olarak 135 arama ve üretim kuyusu açmak. Bu rakama bir 30-35 civarında özel sektör sondajları da gelir. Bu ciddi bir rakam bizim için. Türkiye Petrollerinin günlük ortalama üretimi de 45 bin variller civarında seyrediyor. Orada da arkadaşlarımıza dedim ki; bunu 50 bin üstüne çıkarmamız lazım, artık bu seviyeler bize yetmiyor.”

“FAALİYETLERİMİZİ YOĞUNLAŞTIRDIK”

“Bizim petrol kaynaklarımıza baktığımızda keşif ve üretim yapılan Güneydoğu sahalarımız var. Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Siirt, Bitlis civarında, bir de Trakya’da sahalarımız var. Trakya’daki sahalarımız daha çok gaz sahası. Ama Türkiye’de daha henüz araması yapılmamış İç Anadolu, Doğu Anadolu dahil birçok yerimiz var. Şimdi buralarda önce jeofizik testlerin, aramaların, yani sismiklerin yapılması gerekiyor. Yine İskenderun, Adana, Konya civarlarında da aramalarımız var, faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık.”

“İLK DENEMEMİZ OLUMLU”

“Birkaç ay önce de Diyarbakır’da bir saha keşfi yaptık. Orada ilk defa hidrolik çatlatma yöntemiyle üretime başladık. Sadece düşeyde bir hidrolik çatlatma yöntemiydi. Şu anda arkadaşlar hem düşey hem de yatay ilerleyerek hidrolik çatlatmayı da ilk defa denemiş olacağız. Birkaç hafta içerisinde orada denemelere başlayacağız. Bu bizim için önemli, çünkü bizim oradaki petrolümüz ağır, sıkışmış bir petrol. Üretim zorlukları fazla, dolayısıyla maliyetleri yüksekti. Bu hidrolik çatlatmayla biz daha önce üretemediğimiz petrolü üretme imkânına kavuşacağız. İlk denememiz olumlu, şimdi arkadaşlar yataydakini de deniyorlar. Oradan da netice alırsak yılda en az 5-6 tane hidrolik çatlatma yöntemiyle üretim planlıyoruz. Yine geçtiğimiz aylarda Kırklareli’ne seyahatimiz oldu. Kırklareli’nde de gaz üretim amaçlı bir hidrolik çatlatma testi yapılması yönündeydi. Özel sektör de yine hidrolik çatlatmaya ağırlık veriyor, birkaç şirket de onu deniyor. Bu teknolojiyi burada oturtabilirsek, o zaman daha önce dediğim gibi üretemediğimiz, maliyeti daha yüksek olan petrol veya gazı üretme imkânına da kavuşmuş olacağız. Bu da bizim için son derece önemli.”

“AFRİKALI ÜLKENİN YETKİLİLERİ BİZİ DAVET EDİYOR”

“(Türkiye’nin Afrika’daki enerji yatırımları) Hem Sudan’da hem de Nijer’de çalışmalarımız var. Sudan’da zaten MTA bir altın sahasını arama hakkını elde etmişti. Orada çalışmalarımız devam ediyor, edecek, sıkıntı yok. Özbekistan’da MTA’nın altın üzerine bir arama ruhsatı var, orada da süreç devam ediyor. Nijer Hükümeti bizimle bu alanda işbirliği yapmak istiyor, oraya da teknik heyetlerimizi gönderdik, orada da çalışmalara ağırlık vereceğiz. Afrika ile özellikle son yıllarda başlayan diplomatik alandaki gelişmelerin bir şekilde ticari-ekonomik alana yansımaları olması açısından da son derece önemli. İş birliği yapma konusunda çoğu Afrikalı ülkenin yetkilileri de bizi davet ediyor.”

“VERİMLİ OLAN İLLER ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”

“(Yenilenebilir enerji yatırımları) Yeni YEKA’ları son çeyrekte yarışmaya çıkabiliriz gibi gözüküyor. İllerle ilgili olarak da arkadaşlar büyük oranda çalışmalarını tamamladılar. Biz güneşin hareketini izleyerek doğudan batıya doğru verimli olan iller üzerinde çalışıyoruz. Yine o ildeki trafo merkezlerimizin teknik açıdan kapasite boşluğuna da bakmamız gerekiyor. Burada hem TEİAŞ, hem de Bakanlıkta Enerji İşleri Genel Müdürlüğümüz müşterek olarak bu çalışmayı yapıyor.”

“YARIŞMALAR ONAYLANDI”

“YEKA RES-2 yarışmaları geçtiğimiz aylarda yapılmıştı, şimdi yarışmalar onaylandı. Sonuç olarak İhale Komisyonunun açık ortamda yapmış olduğu yarışma sonuçlandı. Firmalara da sözleşmeye davet yazıları gönderilmiş oldu. Orada da süreç devam ediyor. Özellikle son dönemde yapılan en büyük yarışmalardan birisi ve yarışmayı kazanan firmalardan birisi yerli-yabancı, diğeriyse yabancı sermayeli bir kuruluş ve her iki firma da Avrupa’da bilinen, tanınan firmalardan, yatırımcılardan. İyi de bir rekabet oldu, iyi bir fiyat çıktı. Firma yetkilileriyle de görüştük, onlar da süratle hemen yer tespitlerini ve lokalizasyon çalışmalarını yaptıktan sonra yatırıma başlayacaklarını ifade ettiler.”

“SOSYAL MEDYADA YANLIŞ BİLGİLER DOLAŞIYOR”

“Yerli kaynak dediğimiz yenilebilirler de bunun içinde. Bazen uzun adıyla yerli ve yenilebilir kaynaklar diyoruz. Tabii ki birinci önceliğimiz yenilenebilir, çünkü çevre açısından son derece önemli. Fakat zaman zaman sosyal medyada da yalan yanlış birtakım bilgiler dolaşıyor. Yüzde 100 yenilenebilir enerji ile bir ülkenin ihtiyacının tamamının karşılanabileceği gibi bir algı oluşturuluyor. Birtakım matematiksel hesaplar yapmak suretiyle, alt alta toplayınca matematik olarak evet, kurulu gücün cinsinden baktığınızda karşılar gibi gözüküyor. Fakat reelde yenilebilir enerji kaynakları 365 gün hiç durmadan elektrik üretmezler ve genelde mevsimsel koşullara bağlı çalışırlar. Rüzgâr türbinlerine gittiyseniz rüzgârın hep aynı şiddette esmediğini göreceksiniz. Biz de bunun farkındayız, bazen bugün hava çok rüzgârlı diyoruz ya da bugün hiç esmiyor diyoruz. Mevsimden mevsime, aydan aya, saatten saate değişiyor. Demek ki o kaynak değişken, kesintili üretim yapıyor.”

“KAYNAKLARIN ÜRETİMİNDE BU SENE İYİ GİDİYORUZ”

“Yerli ve yenilenebilir kaynakların üretiminde bu sene iyi gidiyoruz. Geçtiğimiz yılsonu itibariyle yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretimimiz yüzde 49,5 oldu. Bu sene ilk 6 ayda yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretimimiz yüzde 68. Yılsonuna doğru bu oran muhtemelen biraz düşebilir. Ama öyle gözüküyor ki bu sene her halükarda geçen seneden çok daha iyi durumda olacağız. Klasik fosil yakıtlı kaynaklardan tüm dünyada olduğu gibi üretime devam edeceğiz.”

“ALTERNATİF KAYNAKLARA İHTİYACIMIZ VAR”

“Alternatif kaynaklara ihtiyacımız var. Ama teknoloji gelişir ve özellikle enerji depolama alanındaki teknoloji ilerleme kaydederse, o zaman gün içerisinde güneşten veya rüzgârdan elde ettiğimiz enerjinin bir kısmını depolayıp gece saatlerinde kullanma imkânını elde edebiliriz. Şu anda bunun maliyeti çok daha yüksek ve depolama kapasiteleri teknolojik olarak daha sınırlı, ama dünya bu alana doğru gidiyor. Bir şekilde bir çözüm bulunacak diye düşünüyorum.”

“ORTAK NOKTADA BULUŞABİLİYORLAR”

“(Sanayide enerji maliyetleri) Bu konu özel bir durum, zaman zaman ziyarete geliyorlar. Normalde onlar serbest tüketici yani hem elektrikte hem de doğal gazda kendi tedarikçisini seçme hakkına sahip. Bu büyük ölçekli tüketici bu seçimi yaparken, bu tedarikçilerin büyük bir kısmı elektrik üreticisi, daha uygun fiyatla temin etme imkânlarına sahip. Piyasada fiyatlar nasıl oluşuyor? Maliyet bazlı oluşuyor. Şimdi sanayiciye diyoruz, siz ne üretiyorsunuz? Diyelim ki kaşık üretiyor, bunu üretirken bir enerji girdisi var, ama bir de ham madde girdisi var, işçilik var, makine yatırımı yapmış, birçok maliyet bileşenleri var. Sen ham maddeni temin ederken tedarikçilerden nasıl teklif alıyorsan, artık enerjide de durum sizin için aynı. Bunu bir emtia gibi göreceksiniz, farklı kaynaklardan teklif alıp rekabet ettirecek, en ucuz kaynaktan, tedarikçiden de temin edeceksiniz. Bunu artık standart bir emtia olarak görmeyin diyorum. Nitekim sanayicimiz şimdi OSB’lerde birlikte hareket ederek uygun tedarikçiler bulmak suretiyle daha ucuz kaynaklardan elektrik temin edebiliyorlar. Ama bir de bir şeyin daha maliyeti var, yani satıcı da maliyetlerin altında satışa zorlandığında iktisadi hayatını riske, tehlikeye atmış olur, o da çok sürdürülebilir bir durum değil. Şimdi her iki tarafta sanayici ve iş adamı kimliğiyle bir araya geldiğinde aslında bir şekilde ortak noktada buluşabiliyorlar. Bizim şu anda arzımız, üretim kapasitemiz, talebimizden fazla olduğu için rekabete dayalı en uygun fiyatları bu pazarda bulabilirsiniz. Şu anda rekabet için bütün koşullar Türkiye’de oluşmuş durumda.”

“MADENDE BAŞARI HİKÂYESİ YAZABİLİRİZ”

“(Maden ihaleleri) Maden sahaları ihalelerine yoğun ilgi var, sevindirici olan bu. Bu alana biraz da yeni oyuncuları çekmek istiyoruz. O alana kurumsal ve mali yapısı güçlü firmalar girerse madencilikte sıçrama kaydedebiliriz. Bunun için de sürekli mevzuatlarımızı güncelliyoruz. Şu anda madencilik sektörünün gayrisafi milli hasıladan almış olduğu pay yüzde 1 civarında. Madencilikte ileri giden ülkelere baktığınızda bu oranlar yüzde 5-6’lara kadar çıkabiliyor. Bizim demek ki bu yüzde 1’i en az 2-3 katına çıkarmamız lazım. Bunun için de hem devlet olarak bizim gerekli teşvikleri düzenlemeler yapmamız gerekiyor hem de biraz bu alana girmek isteyen yatırımcıların ilgisini çekmemiz gerekiyor. İş güvenliği açısından da yatırımlar açısından da kolay bir alan değil, zor bir alan. Yeri geliyor, kapalı işletme yapıyorsunuz. Yerin yüzlerce metre altına inip oradaki maden varlığını yeryüzüne çıkartmaya çalışıyorsunuz ve güvenli bir şekilde çıkartmak zorundasınız. Ama biz çok daha zor işleri başarmış bir ülke olarak girişimcilerimizin burada da başarılı olacağına inanıyorum. Bu alanda da bir başarı hikâyesi yazabiliriz. Şu anda madende 4 milyar dolarlık bir ihracatımız var bunu rahatlıkla ikiye katlayabiliriz.”

“TÜRKAKIM PLANLANDIĞI GİBİ GİDİYOR”

“(TürkAkım) TürkAkım’da geçtiğimiz yıl deniz bölümünün tamamlandığına dair bir tören düzenledik. Süratle karadaki çalışmalar başladı, hedefimiz yılsonuna kadar TürkAkım-1 ve TürkAkım-2’nin karadaki işlerini bitirmek. TürkAkım-1 doğrudan bizim Türk iletim ağına bağlanmış olacak, yaklaşık 70 kilometrelik bir hat. TürkAkım-2 ise 130-140 kilometrelik bir hat. Bu hat Bulgaristan tarafına doğru gidiyor. Bu hat Avrupa pazarına dönük bir boru hattı olarak planlandı. Planlandığı gibi gidiyor, hızlı yapıyoruz. İnşallah yıl sonunda bitirmiş olacağız. Rusya’yla ilişkilerimiz son dönemde gayet iyi bir şekilde devam ediyor. Sadece siyasi ilişkiler değil, ekonomik anlamda da iki ülke arasında ticaret günden güne artıyor. Rusya’yla biliyorsunuz aynı zamanda nükleer güç projesinde iş birliği yapıyoruz. Yine farklı Rus firmalar enerji alanında da zaman zaman bizim yeni projelerimizle de ilgileniyorlar. Ben şahsen gelişerek devam edeceğine inanıyorum. Bugüne kadar da ciddi bir sıkıntı da yaşamadık.”

“İRAN’A OLAN YAPTIRIMLAR TEK TARAFLI YAPTIRIMLAR”

“(İran yaptırımları) İran’a olan yaptırımlar tek taraflı yaptırımlar. Amerika Birleşik Devletleri yakın müttefiklerini bile ikna edemedi. Avrupa Birliği başta olmak üzere bu yaptırımlar şu anda da tek taraflı olarak devam ediyor ve biz de dâhil birçok ülke bu yaptırımların uluslararası hukuka dayanmadığı gerekçesiyle uygun olmadığını söyledik. Özellikle bizim petrol piyasası hemen hemen tamamı özel sektörün elinde. Gerek rafineri tarafında, yani ham petrol ithal edenler, gerekse dağıtıcılar yerli ve yabancı olmak üzere özel sektörün elinde. Onlar da şu ana kadar o tarihten sonra herhangi bir petrol, ham petrol ya da ürünlerin ithalatını gerçekleştirmedi.”

“BORONLA İLGİLİ SATIŞLARIMIZ 20 BİN TONA ULAŞTI”

“Boronla ilgili satışlarımız 20 bin tona ulaştı. Biz bu yıl için 25-30 bin ton hedef koymuştuk. Şimdi bunun neredeyse yüzde 75’ine ilk 6 ayda ulaşmış olduk. İkinci 6 ayda da bu hedefimizi aşacağız gibi gözüküyor. Muhtemelen Kasım ayı gibi yeni ürünler de piyasaya çıkacak. Genel anlamda sıvı temizlik ürünü diyeceğimiz, renkli ve beyaz ayrışımı olan bir ürün hazırlanıyor. Sıvı, yüzey temizleyicisi olacak. Bulaşık için de bir ürün çalışılıyor. Talep güzel.”

“DATALAR ŞU ANDA HARİTALANDIRILIYOR”

“(Jeofizik haritası) Yüzde 95’ini tamamladık. Datalar şu anda haritalandırılıyor. Görüntüler çekildikten sonra analizler yapılıyor bu işlem biraz daha zaman alıyor.

Doğal gaz çalışmalarını hızlandırma talimatı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin dört bir yanına doğal gazı ulaştırma ve bu rahatlıktan vatandaşların faydalanmasını sağlamanın kendilerinin teknik olduğu kadar sosyal bir görevi de sayıldığını belirterek, "Bu nedenle 2020-2023 arası doğal gaz arzı sağlanacak yerleşim yerlerinin de bir an önce gaz arzına hazır hale getirilmesi için ilgili kurumlara çalışmalarını daha da hızlandırmalarını söyledik." ifadelerini kullandı.

Bakan Dönmez, doğal gaz dağıtım şirket yetkilileri, BOTAŞ ve bakanlık üst düzey yetkililerinin katıldığı "2019 Doğalgaz Genişleme Yatırım Gerçekleşmesi ve 2020-2022 Yılları Doğalgaz Genişleme Yatırım Planlaması Toplantısı"na ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, doğal gaz arz güvenliğinin teminat altına alınması için en önem verdikleri hususların başında güçlü bir doğal gaz altyapısının kurulması olduğunu vurguladı.

Bu yıl doğal gazda tüm zamanların pik tüketim rekorununun herhangi bir kesintiye ya da kısıntıya gitmeden karşılamalarının bu yönde attıkları adımların ne kadar doğru ve yerinde olduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydeden Dönmez, "Doğal gaz depolama kapasitemizin 10 milyar metreküpe çıkarılması için hem özel hem de kamu ayağında çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. İhtiyaç duyulan gazı sisteme kısa sürede tedarik edebilen FSRU ve LNG projelerimizle de arz güvenliğimize önemli bir esneklik kazandırdık. Türkiye’nin doğal gaz altyapısı o denli güçlü ki artık arz güvenliği sıkıntımız yoktur diyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Dönmez, doğal gazın yaygınlaştırılmasında da 2018'in tarihi bir yıl olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle Türkiye’nin 81 şehrinin tamamına doğal gazı ulaştırdık. Şimdi hedefimiz ilçe merkezlerimiz başta olmak üzere diğer yerleşim yerlerine de doğal gazın ulaşmasını sağlamak. 2019 yılında belirlediğimiz hedeflere ulaşması için ilgili kurum ve kuruluşlarla değerlendirme toplantıları yaparak gelinen son durum hakkında sürekli bilgi alıyoruz. Bu hafta yaptığımız son toplantıda 2019 yılı için belirlediğimiz genişleme ve ilerleme projelerinin planladığımız şekilde sürmesi için taraflara gerekli talimatları verdik. Türkiye’nin dört bir yanına doğal gazı ulaştırmak, bu rahatlıktan vatandaşlarımızın faydalanmasını sağlamak bizim teknik olduğu kadar sosyal bir görevimiz de. Gittiğimiz bütün şehirlerde vatandaşlarımızdan bu yönde yoğun talepler alıyoruz. Bu nedenle 2020-2023 arası doğal gaz arzı sağlanacak yerleşim yerlerinin de bir an önce gaz arzına hazır hale getirilmesi için ilgili kurumlara çalışmalarını daha da hızlandırmalarını söyledik. İnşallah Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yakışır bir şekilde teknik ve ekonomik şartları yatırım kapsamına uygun olan ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımız için gece gündüz demeden çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu noktada yerel yönetimlerin de bu yatırımlara katkı ve kolaylık sağlaması büyük önem arz etmektedir."

Açıklamada, Doğal Gaz İthalatçıları Derneği Başkanı Mithat Bülent Özmen ve beraberindeki heyeti de kabul ettiği belirtilen Dönmez, Türkiye’nin kaynak ülke ve güzergah çeşitliliğini artırmak için önemli adımlar attığına işaret etti.

Bakan Dönmez, Türkiye’yi enerjinin sadece transfer edildiği değil, aynı zamanda fiyatlandırılmasının yapıldığı, pazarın gelişimine yön veren, serbest piyasa şartları içerisinde alıcı ve satıcıların bir araya geldiği, gelişmiş enerji altyapısına sahip, gerçek bir enerji merkezi haline getireceklerini de bildirdi.