İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Uğur Işılak'tan 'birLEŞmiş milletler' şarkısı

Uğur Işılak'tan 'birLEŞmiş milletler' şarkısı

Sanatçı Uğur Işılak, günlerdir İsrail'in bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden Filistin'deki masum sivilleri öldürmesine sessiz kalmadı.

‘birLEŞmiş Milletler’ isminde bir eser yapan Uğur Işılak, Filistin’de yaşanılan soykırımı kaleme aldığı şarkısı hakkında konuştu.

-‘birLEŞmiş milletler’ eseri İsrail’in günlerdir Filistin’e yaptığı katliam ve soykırımın dışında yıllardır Ortadoğu’da yaşanılan fotoğrafa fokus yapıyor… Sözleri gerçek manada yüreğe dokunuyor. Bu eseri kaleme alırken yaşadığınız duygu yoğunluğu size neler hissettirdi?

Aslında bu eser, yıllardır içimizde biriktirdiğimiz duyguların bir dışa vurumu.

Tarih boyunca Ortadoğu, jeokültürel, jeopolitik ve jeoekonomik bakımdan önemli bir yere sahip olmuştur. Hele hele petrolün keşfiyle bu önem daha da artmıştır. Yani özetle “dünyaya hâkim olmanın yolu Ortadoğu’ya hâkim olmaktan geçer” düsturu, batılı devletlerin iştahını kabartmış ve her türlü vahşetin meşru görülmesine sebep olmuştur. Bir de işin ezoterik tarafı var ki, bu cihetiyle mevzu, daha girift daha karmaşık bir hale gelmiştir maalesef. Kimine göre Armageddon, kimine göre Arz-ı Mevud, kimine göre Mesih meselesiyle farklı bir boyut kazanmıştır. Bu mesele, baktığımız açıya göre değişen çok boyutlu bir mesele olması hasebiyle anlaması güç, çözmesi ve çözümlenmesi çetin ve belalıdır.

Siyasetçi dikkat, sanatkâr rikkat sahibi olandır. Dikkat, umumi farkındalık, rikkat ise hususi farkındalıktır. Buradan yola çıkarak, tarih, bilgi ve duyguyu birleştirerek bir Ortadoğu bir muasır medeniyet ve yıllardır bize pazarlanmaya çalışılan bir insan hakkı ve hümanizma tahlilidir bu eser. Bu minvalde yüzlerce eser yapsak bile son iki asırdır yaşanan haksızlıkların yüzde birini dahi dile getirmiş olamayız.

-Türkiye’nin dışında tüm dünyanın Filistin’e uygulanan vahşet karşısında sessizliğe gömülmesine tanıklık ediyoruz. Siz de eserinizde ‘Yeniden var olmak için Bil ki Türkiye son kale’ sözüyle buna vurgu yapıyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?

Bu bölge Osmanlı himayesindeyken tarihin en huzurlu ve en müreffeh dönemini yaşamıştır. Ne zaman ki haçlı ve siyonlu el ele verip bölgede boy göstermeye başlamış, işte o zaman kan dökülmüş, çocuklar öldürülmüş ve zulüm had safhaya ulaşmıştır. Demokrasi ve özgürlük adı altında işgallerini meşrulaştırmaya çalışan bu güruhun tarih önünde tüm mazlumlara hesap vereceği gün yakındır. Buna öyle inanıyorum ki, bu inancım olmasa bir eşkıya olurdum herhalde. Adalet lafla olmuyor. Ne kadar adil ve insani olduğunuzu, bilmem nerede nesli tükenmekte olan fok balığı, tavus kuşu tarantulası, Sumatra orangutanına ağıt yakmakla göstermeye çalışmak, hedef saptırma, katilliği gizleme, her türlü zulme rağmen şirin görünmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Artık bu numaraları kimse yemiyor. Sözüm ona muasır medeniyet iflas etmiştir. Bu girdaptan, bu bataktan kurtulmanın tek yolu vardır. O yol da Türkiye’den geçer. Filistin meselesi değil sadece, yanı başımızda işlenen her zulüm ve hukuksuz her olay kapsama alanımıza girer. Ortadoğu’ya barış gelecekse bir gün, bunu şeksiz şüphesiz Türkiye gerçekleştirecektir. Ne diyordu Mehmet Akif:

Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-u cihandır /

Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır."

-Adeta terörist bir yaklaşımla zulmü körükleyen İsrail bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum sivilleri öldürüyor. Olur olmaz olaylarda dahi çığlıklar atan birçok ünlü isim İsrail karşısında deve kuşu gibi kafasını toprağa gömüyor. Bu durum hakkında yorumunuz ne olur?

Aslına bakılırsa, son dönemde susandan da rahatsızım konuşandan da… Susandan rahatsızım, zira; sokak köpeklerine gösterdikleri hassasiyeti, Filistin’de katledilen binlerce çocuğa gösterememiş olmak, vicdansızlığın ve caniliğin başka bir boyutudur. Konuşandan rahatsızım zira; yıllardır konuşmaktan öteye gidememek, vicdanımı kanatıyor. Sözün ötesi eylemdir, kıyamdır. Bu safhaya tam olarak geçememiş olmanın verdiği ızdırabı yaşamaktır hissemize düşen. Birleşmiş Milletler’in alacağı kararı bekleye bekleye yüzbinlerce masum insan katledildi bugüne kadar. Artık ne İnsan Hakları Mahkemesi, ne Uluslararası Ceza Hukuku, ne Batı Medeniyeti, ne BM, ne de Batı Demokrasisi benim için bir anlam ifade etmiyor.

Şarkının sözleri;

birLEŞmiş milletler

Küçük görüp sindirdiler

Seni hep özendirdiler

Paramparça edip sonra

Ceplerine indirdiler

Demokrasi işin süsü

Hepsi de çakal sürüsü

Hayvandan daha kıymetsiz

Bunlara Mü’min ölüsü

Muasır medeniyetmiş

Her şey bir oyun, düzmece

Uyuttular senelerce

Boşalttılar hazineni

Ve hep yok saydılar seni

Bir bak çocuklar ölürken

Uygarların tepkisine

Zerre kıymetin yok senin

Ben böyle alçak düzenin

Gelmişine geçmişine

İnsan hakkı falan filan

Hepsi de koca bir yalan

Vakti doldu yalanların

Yarınlar tüm mazlumların

Yeter ki uyan Müslüman

Öze bak vitrine kanma

Dünü hatırla, aldanma

Kanlar üstüne kurulan

Medeniyete inanma

Siyonlu haçlı el ele

Doymadılar böle böle

Yeniden var olmak için

Bil ki Türkiye son kale

birLEŞmiş milletler vay vay

Artık neye sayarsan say

Ne istediniz ulan siz

Kundaktaki bebeklerden

Kopsun inceldiği yerden

Bir bak çocuklar ölürken

Uygarların tepkisine

Zerre kıymetin yok senin

Ben böyle alçak düzenin

Gelmişine geçmişine

İnsan hakkı falan filan

Hepsi de koca bir yalan

Vakti doldu yalanların

Yarınlar tüm mazlumların

Yeter ki uyan Müslüman