Zor bir çocukluk geçirdikten sonra yaşanmışlıklarından bir yol haritası çıkararak kendini motive eden yakışıklı oyuncu, zorluklar karşısında yılmadan, kariyer basamaklarını hızla tırmananlardan. Güneş'le başarılı oyunculuk serüvenini ve yeni dizisini konuşmak üzere bir araya geldik.
Röportaj GÜLAY ÖZDEMİR Fotoğraflar UĞUR SARIDURAN Videografi YUŞA EBRAR DURSUNOĞLU Moda Direktörü ÇAĞLA KÜÇÜKDERELİ Styling SEDA SOLMAZ Saç ATAKAN GELİŞLİ Makyaj GİZEM ERGİN Prodüksiyon MİNE GÜNDÜZ Sofitel İstanbul Taksim'e katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
Hoşgeldin Uğur. Öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz? Oyunculuk kariyerin nasıl başladı? Merhabalar. Oyunculuğa Ankara'da başladım. Lisede bir arkadaşımın
tavsiyesi üzerine tiyatro ile tanıştım. Önce çocuk oyunlarında oynamaya başladım ve turnelere çıktım. Daha sonra Ankara Sanat Tiyatrosu'nda bir senelik bir eğitim aldım veAnkara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Oyunculuk Bölümü sınavlarına girdim. İkinci denememde nihayet okulu kazandım. Dört sene okuduktan sonra mezun oldum ve İstanbul'a adımımı attım. İstanbul'a gelir gelmez "Benim İçin Üzülme" dizisinde oynadım. İstanbul'da kariyerim yeni mezun bir oyuncu olarak ufak roller ile başladı. Biraz sert ve yorucu bir süreçti benim için. Bilmediğim bir şehir ve bilmediğim bir sektör vardı karşımda. Akılda kalan roller oynamaya özen gösterdim ve kendimi kanıtlamayı başardım.
"İsimsizler", "Diriliş Ertuğrul", "Bir Zamanlar Çukurova" gibi ses getiren dizilerde rol aldın. Oynadığın karakterlerle benzer yanların var mı? Tamamen olmasa bile kısmen benzer yanlar var. Bana göre olmak da zorunda çünkü karakter ile kendim arasında bir bağ kuramazsam oynayamam. Mutlaka küçük de olsa benden izler vardır.
Uğur Güneş hayatı nasıl yaşar, hayata bakış açısı nasıl?
Hayatı bir taraftan sakin, bir taraftan da dolu dolu yaşamaya çalışıyorum. Yoğun çalışıyorum. Çalışmadığım zamanları sevdiklerimle paylaşarak geçirmeye çalışıyorum. Kendimle baş başa kalıp kitap okumayı, film seyretmeyi, spor yapmayı, oyun oynamayı ve yemek yapmayı da seviyorum. Malum, son zamanlarda pandemi ve kapanma sebebiyle kendimle baş başa kalma süreçlerim yoğun oldu. Hayata bakış açıma gelince... Gerçekçi ve pozitif bakıyorum hayata. Karşılaştığım insanlara ön yargısız yaklaşıp onları anlamaya ve empati kurmaya özen gösteriyorum. Dürüstlük ve güven benim için çok önemli.
Oyunculukta hayal ettiğin yer neresi; şu anda hayal ettiğin yerde misin? Şu an tam olarak hayal ettiğim yolda istediğim şekilde ilerliyorum. En büyük dileğim, ömrümün sonuna kadar böyle ilerlemek. Oyunculuğun sonu yok, bu yüzden hayallerim konusunda bir sınırlama yapamam. Zaten ilk hayalimi gerçekleştirdim ve oyuncu oldum.
Çok yakında ekrana gelecek olan "Kanunsuz Topraklar" dizisinin başrollerinde göreceğiz seni. Bu projeye nasıl dahil oldun? Hikayesini anlatır mısın? Bu projenin 5 yıllık bir geçmişi var aslında. Daha erken çekilmesi nasip olmamış. Zor bir proje çünkü. Teklif gelince aşırı mutlu oldum. Uzun bir süreden sonra tekrar heyecanlandım. Aslında zor heyecanlanan bir adamım. Beni bu denli heyecanlandıran bir proje uzun zamandır olmadı diyebilirim. Çok zor bir iş olması, belki beni bu kadar heyecanladıran. Hikayesine gelince... 1939'lu yılları anlatacağız. Bir madenci ailesinin o dönemde yaşadıklarını, yaşanılan adaletsizliği, adaleti kendi doğrularıyla sağlayan bir halk kahramanını ve onun imkansız aşkını anlatacağız.
Nasıl bir karaktere hayat vereceksin?
Dediğim gibi adaletini kendi arayan bir karakter. Dünyanın daha adaletli bir yer olması için uğraşan, başkaldıran ve asla kendi doğrularından şaşmayan, mert, yenilikçi, kendi içinde devrimci bir adam Davut. Bunun dışında gerçekleri göz ardı etmeyen, ucunda ölüm olsa bile doğrularından şaşmayan, zor bir adam.
Hayattaki en büyük ilham kaynakların, seni motive eden şeyler neler? Beni bu hayatta motive eden yegane şey, aslında kendime olan inancımdır. Çocukluğumdan beri hayallerimin peşinden koştum. Hiçbir zaman vazgeçmedim ki çok zor bir çocukluk geçirdim. Buna rağmen hep kendime inandım. Beni ayakta tutan şey kendim ve inandığım doğrular oldu. En kötü zamanlarda bile "kalk ayağa bunlar ne ki? sen neleri atlattın" diyebilen bir adamım. Bu yüzden motivasyonumu genelde kendi yaşanmışlığımdan alırım.
Bugüne kadar çalıştığın, seti en eğlenceli proje hangisiydi?
"Urfalıyam Ezelden" setidir. Çok özel bir iş benim için. Sete gitmek için can atardım, çünkü müthiş bir ekip vardı. Çok kaynaştık o işte. Ben çok şanslıydım çünkü, benim neredeyse İstanbuldaki ilk uzun soluklu rolümdü ve çok önemli bir roldü. Bende de ister istemez bir korku vardı. Çünkü aralarında en acemi olan kişiydim ve çok büyük isimler vardı karşımda. Ama hiçbir zaman hissettirmediler bunu, bana hep destek oldular. Bittiğinde ise buluşup hep beraber ağladık. Güzel bir anıdır hayatımda "Urfalıyam Ezelden."
Neredeyse oynadığın projelerin tamamında "aşk" var. Sen aşkı nasıl tanımlarsın? Aşk hayatın çok önemli bir parçası benim için. Tüm duyguların ve zaafların en yoğun yaşandığı anlar diyebilirim.
İyi bir oyuncu olmanın kodları var mı? Rol modeli olarak aldığın oyuncular kimler? Her şeyden önce iyi bir insan olmalı oyuncu. Belli bir yaşanmışlığı olmalı. Hayatı gerçekten yaşamış; sokağa, insana dokunmuş olmalı. Hayal dünyası sonsuz olmalı, kibirden arınmış olmalı. Her şeyden önce kendini sevmeli, kendini tanımalı, empati yapmalı; hatta empatiyi hayatının odağı haline getirmeli. Sorgulayıcı ve aynı zamanda sabırlı olmalı.
"Şeytan-ı Racim" ve "Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu" adlı filmlerde de rol aldın. Sinema mı, dizi dünyası mı daha çok çekiyor seni? Sinema her zaman bana daha cazip geldi, fakat zamansızlıktan dolayı çok fazla projede yer alamadım. Sinema bana göre imza gibidir. Kalıcıdır. Hata yapma şansın yok. Bu yüzden daha çekici geliyor.
Oyuncu olmak çok kolaymış gibi bir izlenim var. Sence oyuncu olmak söylendiği gibi basite indirgenebilecek bir meslek mi? Oyuncu olmak isteyen gençlere önerilerin ne olur?
Maalesef günümüz Türkiyesi'nde basite indirgendi çünkü herkes oyuncu olmak istiyor. Aslında herkes ünlü olmak istiyor. Oyunculuk da Türkiye'de bunun kolay bir basamağı gibi göründüğü için 7'den 70'e herkes oyuncu olmak istiyor. Yani sıkıntı şurada... Oyunculuk eğitimi almak değil, bir an önce oyuncu olmak... Oyunculuğu kolay yerden para kazanılan bir iş olarak görüyorlar. Aslında buna çok fazla kızamıyorum, çünkü önüne gelen bu ülkede oyunculuk yaptığı için televizyonda onu görenler "Ne var ben de yaparım bunu" diyor. Ailesi de "senin neyin eksik" diye gazlıyor. Aslında sorun da burada. Sektör basite indirgiyor oyunculuğu. Öneri olarak şunu söyleyebilirim. Eğer ki bu işi yapacaklarına inanıyorlarsa çaba göstersinler. Bu işi ciddiye alsınlar. Oyunculuğun sürekli bir öğrenme serüveni olduğunu unutmasınlar.
Sosyal medya ile aran nasıl? Beğenerek takip ettiğin veya stalk'ladığın isimler var mı? :)
Herkes gibi benim de iyi. Aslında biraz da alıştırıldık buna, vazgeçemiyoruz. Stalk'ladığım isimler var ama bu planlı bir şekilde olmuyor. O an ki merakımdan sonra bir takım keşiflerim oluyor haliyle. Kimleri stalk'ladığımı söylemeyeceğim tabii ki de :)
Stilini nasıl tanımlarsın? Kıyafet seçimi yaparken en çok neye dikkat edersin?
Aslında belli başlı bir stilim yok. Yakışanı giyerim. Hatta bazen yakışmayanı da giyerim. Giyim konusunda da sadelikten yanayım. Bazen fazla salaş, bazen daha spor, bazen fazla klasik. Biraz ruh halim gibi giyim tarzım. Ama vazgeçemediğim şey, renk seçimidir. Genelde düz renkler tercih ederim. Siyah benim için vazgeçilmezdir.
Oyuncu olarak hayalini kurduğun, içinde olmayı çok istediğin bir proje ya da birlikte rol almak istediğin bir isim var mı?
Çok var. Ama aslında şu aralar tiyatro yapmayı çok özledim. Çok uzun zaman oldu sahneye çıkmayalı. Sahneyi ve seyirciyi özledim. Küçük hayallerimden bir tanesi de güzel bir müzikalde oynamak. Oynamak istediğim isimlere gelirsek... Gerçekten çok isim var. Mesela bir tanesi Şevket Altuğ.
Son zamanlarda seni en çok heyecanlandıran şey ne oldu? Dediğim gibi: "Kanunsuz Topraklar". Herkes çok heyecanlı benim gibi. Çok konuşulacak bir iş yapacağız ve bunun farkında olarak bu işe başlamak beni hem çok korkutuyor, hem de aşırı heyecanlandırıyor.
Şimdi sırada ne var?
Kanunsuz Topraklar çekimlerimiz başlıyor.