İstanbul
Açık
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi MÜGE CEYHAN'DAN "LETAFETSİZ AMA EVLADİYELİK ÖĞÜTLER"

MÜGE CEYHAN'DAN "LETAFETSİZ AMA EVLADİYELİK ÖĞÜTLER"

Müge Ceyhan'ın içerisinde birçok öykü bulunan "Letafetsiz Ama Evladiyelik Öğütler" kitabı, bir çırpıda verilen kararların ve kendisini sessizce hissettiren gerçeklerin peşinden gidiyor.

Müge Ceyhan, “Letafetsiz Ama Evladiyelik Öğütler” isimli ilk öykü kitabında okuyucuya çocukluk anılarından, yaşadığı semtlerden, hüzünlerden, sevinçlerden, benzerliklerden ve farklılıklardan ilham alan gerçekçi öyküler sunuyor. Kusursuzluktan çok uzak, hatalarla dolu fakat gerçek hislerle bezeli olan hikayeler, okuyuculara kendi hayatlarından kesitler sunuyor.

Masalsı yapmacık süslemeler benim kalemimde eğreti duruyor. Ne kadar gerçek duyguları çizersem o kadar güçlü bir metin ortaya koyduğumu hissediyorum" diyen yazar, olay örgülerini ve yaşanmışlıklarını öykülerinde yer veriyor.

"Yaşadığım semtlerden, Rum ve Ermeni komşularımızdan, ayrım nedir bilmeden birlikte büyüdüğüm arkadaşlarımdan, Noel, Ramazan sofralarından çıkmış tüm cümleler aslında. Onları hüzünlerle, sevinçlerle besleyip hikayeleştirdim. Bence renkler zaten vardı, bana yalnızca onları tuvale yerleştirmek kalmıştı" şeklinde konuşan Müge Ceyhan, Mario Levi'den aldığı dersler sayesinde öykülerinin yerini bulduğunu söylüyor.

Tablolarının hikayelerini yazdığını ve çocukluk anılarının hikayelerini beslediğini söyleyen yazar, ressam kimliği sayesinde öykülerinde yaptığı betimlemeler okuyucunun hikâye süresince yapacağı yolculuk ve duygusal boyutlar hakkında fikir yürütmesine yardımcı oluyor.