İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Palworld başarısını neye borçlu?

Palworld başarısını neye borçlu?

Ocak ayının en çok konuşulan oyunlarından biri olan ve Steam'i kasıp kavuran Palworld'ün başarılı olma nedenlerini Oyunfor Genel Müdürü Mehmet Dumanoğlu değerlendirdi.

19 Ocak’ta piyasaya çıkan ve çıktığı gibi çok büyük bir oyuncu kitlesine ulaşan Palworld, öylesine büyük bir yankı getirdi ki bu oyunun türüyle ilgisi olmayan oyuncuların bile ilgisini toplamayı başardı. En son açıklanan rakamlara göre Palworld, yaklaşık 10 günde 8 milyon adet satarak büyük bir satış başarısı sağladı. Buna ek olarak aynı anda 2 milyondan fazla kişinin oyunu oynamasıyla birlikte Steam tarihinde ikinci sıraya oturmayı başardı. (İlk sırada PUBG, 3.5 milyon gibi çok büyük bir rakamla yer alıyor.)

Oyunfor Genel Müdürü Mehmet Dumanoğlu Palworld’ün başarısının arkasında iyi bir formülün yattığını belirtiyor. Oyuna baktığımızda aslında Pokemon’a fazlasıyla benzeyen bir yapı görülüyor -ki Nintendo da konuyla ilgili araştırmasını başlatmış durumda. Palworld’ün yapımcısı Pocketpair ise sadece Pokemon konseptine bağlı kalmadan, oyuna farklı türlerden getirdiği çeşitli özellikleri de eklemiş durumda. Örneğin kendinize ait bir kulübeniz olabiliyor. Bunu inşa etmek içinse yine birçok oyunda kullanılan kaynak toplama mekaniği devreye giriyor: Ahşap, taş ve diğer malzemeler için doğada vakit geçiriyorsunuz. Bunun üzerine bir de hayatta kalma mekaniği ekleniyor ve karnımız acıktığında yemek yemeniz gerekiyor. Dolayısıyla haritanın bir ucundan diğer ucuna sadece yaratık avlamak üzere dolu dizgin seyahat etmek yerine, farklı işlerle de uğraşarak oyuna bir anlamda çeşitlilik getirilmiş ve bu son derece iyi işliyor.

İşin ilginç tarafıysa Palworld’ün, içeriğinde barındırdığı tüm özellikleri aslında ortalama bir seviyede yapması. Hiçbir özellik ne devrim niteliğinde, ne de gereksiz derecede sıkıcı. Bunlar envaiçeşit yaratık, silah kullanabilme özelliği gibi daha da bağımlılık yapan oyun özellikleriyle birleşince de her seviyeden oyuncuya hitap eden, anlaması ve ustalaşması kısa bir süre alan, görselliğiyle de etkileyici duran bir oyun ortaya çıkıyor ve “casual” olarak tabir ettiğimiz büyük bir oyuncu kitlesinin oyuna olan ilgisini artırıyor.

Özetle Palworld hem basit ve her tür oyuncuya hitap eden yapısıyla, hem de günümüzde iyice yükselen “hype”, yani “herkes bunu konuşuyor, ben de orada yer almalıyım” dürtüsüyle ilgi çekmeyi başardı. Pairpocket’ın çoktan büyük bir kar elde ettiği açık fakat oyunun uzun süreli bir başarısı olup olmayacağını ancak zaman gösterecek…