İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sanat eleştirmeni Karagöz Fatih'in İstanbul'a gelecek portresini değerlendirdi

Sanat eleştirmeni Karagöz Fatih'in İstanbul'a gelecek portresini değerlendirdi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Christie's Müzayede Evi'nden 935 bin 250 sterline satın alınan Fatih Sultan Mehmet portresi hakkında basında yer alan bazı bilgiler tartışmalara yol açtı.

Konuya ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından medyaya sunulan bültende yer alan, portrenin National Gallery'nin daimi sergilenen sanat eserleri arasında yer aldığı, İstanbul'a döndüğü ve Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek öldürüldüğüne yönelik bilgiler birçok kesim tarafından eleştirildi.

Milliyet gazetesi yazarı Samed Karagöz, yaptığı değerlendirmede, tablonun geçmişini ve hakkında bilinen yanlışları dile getirdi.

Türkiye'de sanat tarihçileri arasında, söz konusu tabloyla ilgili ilk makalenin 1973'ün ocak ayında "Belleten" dergisinde Semavi Eyice tarafından kaleme aldığını söyleyen Karagöz, Cem Sultan portreleri hakkındaki çalışmada, Eyice'nin tabloya dair bilgi aktardığını kaydetti.

Samed Karagöz, Bellini Atölyesi'ne ya da doğrudan Bellini'ye atfedilen ve Fatih Sultan Mehmet'in yaşadığı dönemde yapıldığı bilinen 3 adet Fatih Sultan Mehmet tablosu olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Bunlardan bir tanesi, Bellini'ye ait imzalı tek resimdir ve Londra'da National Gallery'de sergilenmektedir. Zaman zaman da başka ülkelerde sergileri dolaşıyor. Mesela 1999 yılında, Türkiye'de sergilenmişti bu eser. Bir diğeri Katar'ın başkenti Doha'da İslam Eserleri Müzesi'nde yer alan Bellini Atölyesinden çıkma bir eser. Sonuncusu da geçtiğimiz günlerde satışı yapılan Fatih Sultan Mehmet ve yanında başka bir figürün de yer aldığı bu tablodur."

"Detaylar Cem Sultan olmadığına işaret ediyor"
Eyice'nin makalesine göre, tablonun ilk olarak İsviçreli tarihçi Rudolf Tschudi tarafından keşfedildiğine işaret eden Karagöz, "Tablo, İsviçre'nin Basel şehrinde bir ailenin koleksiyonunda yer alıyor. Tablonun arkasında İtalyanca, hangi tarihte yazıldığına emin olamadığımız, II. Mehmed (İkinci Mehmet) ve oğlu (şehzadesi) diye bir ibare var. Ama bu ibarenin ne zaman yazıldığına dair bir kesinlik yok. Bu daha sonradan atfedilmiş bir bilgi olabilir yani oraya daha sonradan yazılmış olabilir. Resim bildiğimiz kadarıyla da Venedik'te yapılıyor. Bellini'nin İstanbul'da olduğu dönemde yaptığı tablolardan değil." ifadelerini kullandı.

Karagöz, tabloda yer alan diğer kişinin kim olduğuna dair net bilgi olmadığının altını çizerek, şöyle konuştu:

"Şehzadesi ise eğer hangisi, mesela Şehzade Mustafa, Bellini gelmeden 5 sene önce vefat etmiş. Beyazıd, Bellini İstanbul'dayken Amasya'daymış. Geriye Sultan Cem kalıyor ama o da Konya'da. Yani üçü de o tarihlerde İstanbul'da değiller. Tabloda bulunan ikinci kişinin Cem Sultan olup olmadığına dair net bir bilgi yok. Çünkü Cem Sultan tasvirleriyle ilgili yapılan açıklamalara baktığımızda burnun kemerli olduğu söyleniyor. Ama tabloda resmedilen kişiye baktığımızda burnunun kemerli olmadığını görüyoruz. Bu tarz detaylar Cem Sultan'la ilgili yazılanlara uymuyor. Semavi Eyice dahil pek çok sanat tarihçisi, bu ihtimalin kuvvetli olmadığı yönünde görüş bildirmektedir."

Fatih'in tablosu aslında İstanbul'a "dönmüyor"
Karagöz, bu tablonun Bellini'nin İstanbul'da bulunduğu zaman yapılmadığının altını çizerek, "Fatih Sultan Mehmet'in tablosu İstanbul'a dönüyor şeklinde medyada çok haber çıktı. Fakat bu tablo bilindiği kadarıyla İstanbul'da yapılmadı ve daha önce İstanbul'a hiç gelmedi. Yani ilk kez İstanbul'a gelecek bir tablodan bahsediyoruz. Tablo Venedik'te yapıldı. O yüzden de 'dönüyor' ifadesi yanlış bir kullanım." değerlendirmesinde bulundu.

İBB tarafından gönderilen basın bültenine de değinen Karagöz, şöyle devam etti:

"Tablo ve satışıyla ilgili medyada çıkan başka yanlış bilgiler de var maalesef. Birincisi, 'National Gallery'nin daimi sergisinde yer alan tablo' ibaresi geçiyor. Böyle bir şey yok. National Gallery'deki tablo hala Londra'da National Gallery'de duruyor. Şu anda sergilemede değil ama yaklaşık 6-7 ay önce sergilemedeydi. Daimi sergide de değil zaten. Zaman zaman sergileniyor ya da başka ülkelere gidiyor. O yüzden bu tablonun National Gallery'de yer alan tabloyla bir alakası yok. Onu belirtmek lazım. Tablonun doğrudan Bellini tarafından yapıldığına dair ifadeler kullanılıyor, böyle bir kesinlik yok ortada. Evet, o dönemde, Bellini'nin onayıyla muhtemelen öğrencileri tarafından yapılmıştır ama Bellini'nin yaptığına dair, sanat tarihi olarak baktığımızda, elimizde net bir delil yok."

"Özel koleksiyonda yer alan son tablosuydu"
Samed Karagöz, Fatih Sultan Mehmet'in zehirlendiğine dair bilginin de zayıf bir iddia olduğunu dile getirerek, "Bülten, Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek öldürüldüğünü söylüyor. Hatalardan biri de bu. Ben tarihçi değilim. Bu konuyla alakalı, yetkin değilim ama bildiğim kadarıyla sadece Aşıkpaşazade tarihinde geçen bir atıfa yapılan yorum üzerine, Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenmiş olabileceği tarihçiler arasında söylenir fakat bu çok zayıf bir iddiadır. Hatta Halil İnalcık üstadımız bunun yanlış olduğunu net bir şekilde belirtmiştir." dedi.

Tablonun 2015'te Londra'daki başka bir müzayede evinde satıldığını kaydeden Karagöz, şunları söyledi:

"Teklif verirken söylenen fiyatın üstüne, müzayede evinin koyacağı komisyon ve vergiler vardır. Bunlar ilk etapta telaffuz edilmez. Satış bittikten sonra o bilgi güncellenir. Zaten müzayede evleri şeffaf bir şekilde, web sitelerinde satış bittikten sonra hangi fiyata satıldığını duyurur ki bu, ileriki yıllarda yapılacak satışlara referans olması açısından da önemlidir. Bu tablonun şöyle bir özelliği var; bu Fatih Sultan Mehmet'in, o dönemde yapılmış, özel koleksiyonda yer alan son tablosuydu. Başka yok. Diğerleri hep kamu kurumlarında, National Gallery'de ya da Doha'da İslam Eserleri Müzesi'nde. O yüzden bu son şanstı. Ben Katar'daki İslam Eserleri Müzesi'ni ilk gezdiğimde, açıkçası koleksiyonu beni etkilemedi. Daha çok mimarisi etkiledi. Koleksiyonda beni etkileyen tek bir şey vardı, Fatih Sultan Mehmet Portresi. 'Keşke bizde olsaydı bu.' demiştim. Tablonun Türkiye'de olması, bu açıdan önemli."