İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Her Böbrek Tümörü Kanser Değildir

Her Böbrek Tümörü Kanser Değildir

Erkeklerde daha sık görülen böbrek tümörü her 50 erkekten birinde görülmekle birlikte, teşhis alan ilk 10 kanser arasında yer alıyor. ABD’de yapılan çalışmalarda, her yıl 65 bin yeni hasta böbrek kanseri tanısı alıyor.

 İdrarda kan görülmesi, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi belirtiler böbrek tümörünü işaret edebiliyor. Ancak uzmanlar her böbrek tümörünün kanser olmadığını belirtirken, doğru tedavi yaklaşımlarının çok önemli olduğunu vurguluyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Serdar Aykan, böbrek tümörleri ile ilgili bilgi verdi. 

Obezite ve sigara kullanımı böbrek tümörü riskini artıyor!

Böbrek kanserlerinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte obezite, sigara, mesleki kimyasal madde maruziyeti, böbrekte uzun süreli taş bulunması veya genetik faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir. Ailesel geçişli bazı hastalarda her iki böbrekte de tümör tespit edilebilmektedir. 

Böbrek tümörleri genelde yavaş büyüyen tümörlerdir. Yıllık 0,7 milimetreye kadar büyümektedirler. Boyutu 7 cm olan tümörler 1. evre kanser olarak kabul edilmektedir. 

Böbrek tümörlerinde metastaz riski tümörün boyutuna bağlıdır. Eğer böbrek tümörü 4 cm’den küçükse metastaz riski %3-5 arasındadır. Kanser hücrelerinin farklılığına göre böbrek tümörleri çeşitlendirilmektedir. 

Böbrekteki her kitle kanser olmayabilir! 

Böbrekte kitle oluşumu iyi huylu ya da kötü huylu olabilmektedir. Bulunan her kitle kanser değildir. İyi huylu kitleler kanser riski taşımamakta ve çoğu zaman yayılım yapmamaktadırlar. Yavaş büyüyen iyi huylu kitleler ciddi bir etki oluşturmamaktadır. 

Ancak böbrek tümörleri yani kötü huylu olan kitleler, hiç belirti vermeden yıllarca ilerleyebilmektedir. Bu nedenle ultrasonografi (USG) ile uzman doktorların detaylıca tümörü incelemesi kitleyi küçükken yakalamak için önemlidir. Her kanserde olduğu gibi, böbrek kanserinde de erken teşhis hayat kurtarmaktadır.

Böbrek tümörleri ya da kanserler, erken evreler belirgin veya rahatsız edici belirtiye neden olmayabilirler. Pembe, kırmızı veya kola renginde olabilen kanlı idrar, sırt ve bel bölgesinde geçmeyen ağrı, iştahsızlık ve yorgunluk gibi belirtiler daha sonra ortaya çıkabilmektedir. 

Böbrek tümörü büyüdükçe görülen böbrek kanseri belirtilerine dikkat!

  • İdrarda kan (hematüri)
  • Sırt ve bel bölgesinde geçmeyen ağrı
  • Yanlarda bel bölgesinde şişlik ve kitle varlığı
  • Yüksek ateş ve aşırı terleme
  • Yorgunluk
  • İştah kaybı
  • Kilo kaybı
  • Anemi

Belirti vermeyebiliyor, tesadüfen tespit ediliyor 

Böbrek kanseri genellikle asemptomatik olduğundan yani belirti vermeyebildiği için, tümör çoğunlukla hasta başka bir nedenle tıbbi teste girdiğinde saptanmaktadır. Hastaya yapılan ultrason ve bilgisayarlı tomografi incelemelerinde, hiç farkında olmadığı bir böbrek tümörü, hastalık henüz erken evredeyken tespit edilebilmektedir.

Bilgisayarlı tomogrofi (BT) ve MR taramaları böbrek tümörü teşhisinde kullanılmaktadır. Uzman doktorun daha fazla bilgiye ihtiyaç duyması halinde perkütan biyopsi olarak bilinen yöntem de uygulanmaktadır.

Böbrekteki kitlenin büyüklüğü tedavi şeklini belirliyor 

Böbrek tümörü tedavisi cerrahidir. Böbrekteki kitlenin büyüklüğü, lokalizasyonun ve iki böbreğin de sağlık durumu değerlendirilerek böbreğin hepsinin mi yoksa sadece tümörlü kısmının mı alınacağı kararlaştırılmaktadır. Böbrek tümörü cerrahisi laparoskopik ve robot yardımlı yapılabilmektedir. Laparoskopi yani kapalı ameliyatlarda hastada daha az ağrı,  yara yeri izi, kanama daha az, yatış kısa, iyileşme süresi hızlı olmaktadır.  Cerrahiye uygun olmayan yaşlı hastalarda 4 santimden küçük tümörlerde dondurma kriyoterapi ve radyofrekans ablasyon gibi tedavi teknikleri bulunmaktadır. Böbrek tümöründen korunmak için 45 yaşından sonra düzenli check-up ve böbreklere yönelik ultrason yapılması önerilmektedir.