İstanbul
Kapalı
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Hülya Koçyiğit'in bu haftaki konuğu Hakan Mengüç

Hülya Koçyiğit'in bu haftaki konuğu Hakan Mengüç

Hülya Koçyiğit, her pazar TRT-2 ekranlarında yayınlanan "Film Gibi Hayatlar" programının yeni bölümünde, sufi felsefesinin öncülerinden, yazar, neyzen, besteci ve eğitmen Hakan Mengüç'ü ağırladı.

Sufizm ve tasavvufa olan ilgisinin çocukluktan geldiğini dile getiren Hakan Mengüç, ilk ney üflediğinde on dört yaşında olduğunu söyleyerek, "Hep bir arayışım vardı ve bu arayışım beni oraya doğru götürdü. Ney sesini duymak beni ilk önce Ney'e aşık etti, sonra da bu felsefeye doğru bir yolculuğa başladım." dedi. 

Mengüç, "Müzik senin için ne ifade ediyor?" sorusuna, "Bir kere bir enstrümanı sevmek yetmez, ona aşk olmak lazım çünkü ancak aşıklar hiçbir cefayı görmez. Benim müziğe olan hislerim aşk hisleriydi. Hepimiz bir yetenekle geliyoruz dünyaya ama emekle taçlandırılmadığında o yetenek açığa çıkmıyor." cevabını verdi.  

"Aşk" adlı bestemi sizin yanınızda üflemek isterim diyen Mengüç, stüdyoda Ney'i ile bir performans gerçekleştirdi. Ney için "sır taşıyıcısı" denildiğini ifade eden Hakan Mengüç, Ney'in hikayesini paylaştı.  

Yazar, "Arayışta olmalı insan. Eğitimde benim için en önemlisi öğretmendir. İyi bir eğitimden önce, iyi bir öğretmene sahip olmayı istemeliyiz. Her zaman bizim yolumuzdan yürümüş büyük insanlar, rehberler vardır. Hayat, aynı hataları tekrar edemeyeceğimiz kadar kısa. O yüzden hep yolumuzda yürümüş değerli insanları aramalı, onlardan öğrenmeliyiz. Bu öğrenme aşkımız hiç bitmemeli. Ancak kendimizi o yolculukta bulabiliriz." sözleriyle eğitime verdiği önemi dile getirdi. 

"Günümüz insanını nasıl tanımlıyorsun?" sorusuna cevap veren Hakan Mengüç, "Günümüz insanını maalesef çok aceleci, daha bencil, biz değil ben diyen insanlar ve maalesef bu gittikçe de artmaya başlıyor. En büyük hatamız çok bencil olmamız. İnsanların dünyanın bizim etrafımızda dönmediğini, mutluluğun bencillikle değil, paylaştıkça çoğalan bir şey olduğunu acilen fark etmeleri gerekiyor. Bencil olan insan her şeye 'ben' diyor ve bir süre sonra ona istediği verilmeyince şiddet göstermeye başlıyor." dedi. 

"Biz bu dünyaya kendimizi aşmak ve kabuğumuzu kırmak için geldik." diyen Mengüç, "Hayata bir meydan okuma olarak da bakmamız gerekir. Yaradan bize bir potansiyel vermişken neden kendimizi bir kabuğun içine kapatalım? Yaradan her birimizin içine kendi esmalarını bir tohum olarak vermiş ama o tohum ancak toprağın içinden çıkıp doğa ve gökyüzüyle paylaşabilme cesaretini gösterebilirse bir şeyler açığa çıkabilir." ifadelerini kullandı.  

--