İstanbul Kültür Üniversitesi’nde 3T Kültür Günleri düzenlendi. İlk olarak Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Moda ile ilgili panelin düzenlendiği etkinlik, Modada Giyilebilir Teknolojiler paneli ile devam etti. Yapılan çeşitli söyleşilerin ardından, 20 moda tasarım bölümü öğrencisinin tasarladığı kıyafetlerin hem dijital hem de fiziki defilesi yapıldı. Birbirinden farklı tasarımların bulunduğu defilede; normalde metropolde yaşayıp çalışan ancak kalabalıktan sıkılmış, doğayla iç içe olmaya çalışan, kendini doğaya atan bir kadın ele alındı.
Fazla tüketiyorduk
Üniversitenin Meslek Yüksekokulu Moda Tasarımı Program Başkanı Öğr. Gör. Nilgün Demirhan, “Defilemizin çıkış noktası pandemi sürecidir. Çok zor dönemlerden geçtik. Evlere kapandık. Aslında o zamana kadar her şey çok hızlıydı ve çok hızlı tüketim yapıyorduk. Bu süreçte aslında doğayı çok yıprattık. Bunun farkına vardık. Defilemizin konusu da tam da burada ortaya çıktı. Defiledeki kadın, bir taraftan doğayla iç içe olabilirken bir taraftan da işlerini online ortamda sürdürebiliyor” açıklamasını yaptı.
Daha az zarar veririz
Ne kadar az malzeme kullanılırsa o kadar iyi olacağını belirten Öğr. Gör. Demirhan,“Çünkü bu sayede doğaya daha az zarar veririz. Mesela tişörtünü giyiyor ama elinde çanta taşımıyor. Sırt çantası da yok. Direkt tişörtünün sırtında ona montelenmiş aksesuarı var. Ya da ayakkabısı aparatlarını çıkartıyor. Çok rahat plaja girebileceği bir terlik haline gelebiliyor. Her şeyi sadece doğaya uyum sağlayabilecek şekilde tasarladık.Mesela mantar topuk ayakkabısını kullanıp artık geri attığında o yeşillik olarak doğaya tekrar geri dönüyor gibi. Değişik malzemelerle, değişik materyallerle öğrencilerimizin zaten proje bazlı da ilerlediği için çalışmamız, öğrencilerimizin genç beyinleriyle çok iyi çalışmalar çıkardığımızı düşünüyoruz” dedi.