ÖZEL HABER / SELVİ SARITAÇ - Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ Damga'ya özel açıklamalarda bulundu. Yeni bir parti olmalarına rağmen etkili bir muhalefet yürüttüklerini dile getiren Özdağ, muhalefet partilerine de tepki gösterdi. “Biz onlara sarı veya çakma muhalefet dedik” diyen Özdağ, muhalefetin oyları böldükleri yönündeki suçlamalarını da reddetti. Zafer Partisi olarak sadece Millet İttifakı'ndan değil, Cumhur İttifakı’ndan da büyük oy aldıklarını söyleyen Özdağ, Cumhur İttifakı'ndan oy almadan iktidarın değişmeyeceğinin altını çizdi. Özdağ, “Oyları böldüğümüz yönündeki söylemler anti demokratik söylemlerdir” açıklamasını yaptı.
Büyük bir dip dalga var
“Bizi oy bölmekle suçlayanlar, milletvekili listeleri açıklanınca ‘iyi ki varsınız’ diyorlar. Bir yandan bunları anlatırken, bir yandan da politikalarımızı kararlılıkla sürdürdük” diyen Özdağ, “Atatürk’ten taviz vermeyeceğimizi, cemaat ve tarikatları devletten çıkaracağımızı, 24 Anayasasının belirlediği laik devletten vazgeçmeyeceğimizi, FETÖ'yle mücadeleyi gerçekten yapacağımızı ifade ettik.
Diğer taraftan da muhalif seçmeni iknaya çalıştık. Bu oy bölmesi değildir. Kimsenin seçmenin oyu üzerinde hak iddia etmesi de mümkün değildir. Çünkü seçmen oyunu toplu olarak vermez. Her seçimde tekrar verir. Bizi oyları bölüyorsunuz diyenler, CHP ve İYİ Parti listelerini açıkladıktan sonra ‘İyiki varsınız’ diyor. ‘İyiki bizi HDP-CHP-AKP üçgenine sıkıştırmadınız diyor. Sayenizde Ergenekon kumpasını kuranlara, DHKP-C terör örgütüne hoş gözle bakanlara oy vermek zorunda kalmayacağız’ diyor. Bu çok kısa zamanda hızlı bir dip dalga oluşturdu. Şu anda Ata İttifakı ve Zafer Partisi büyük bir dip dalgayı temsil ediyor. Seçimlere önümüzde yaklaşık 30 gün varken, bunun böyle devam edeceğini ve artacağını düşünüyorum. Çünkü her gün yeni bir şey çıkıyor ve çıkacak” ifadelerini kullandı.
Can simidi olacaklar
Özdağ açıklamasının devamında, “Matematik olarak konuşuyorum, Ak Parti listesinden seçilecek olan AKP’liler, HÜDA PAR'lılar, Cumhur İttifakı'ndan seçilecek MHP’liler, onun dışında Millet İttifakı'ndan seçilecek Saadetliler, bunların hepsi yarın tek bir noktada aynı bulut içerisinde buluşacaklar. Atatürkçü, vatansever, milliyetçi seçmenler kendi elleriyle Meclis'te yeni bir AKP bloğu oluşturacaklar. Tükendiği noktada, AKP’ye can simidi olacak bir yapı oluşturacaklar. AKP’lileşerek, AKP ile mücadele edilmez. FETÖ ile, HDP ile işbirliği yapılarak, avans verilerek değil, Türk halkına Atatürk damarı güvenerek mücadele etmek gerekiyor. Türkiye’deki en güçlü damar Atatürkçü damardır. Bunlar nasıl olsa ihmal edilebilir, tıpış tıpış yürüyecekler muamelesi yapılmasından bıktık” diye konuştu.
Gündemi belirliyoruz
Ak Parti’nin artık hizmet etme yeteneğinin kalmadığını, Türk halkına hiçbir şey vaadedemediğini belirten Özdağ, 21 yıldır yaşanan adaletsizliklerle birlikte Erdoğan’ın gitmesini Türkiye’nin en hayati meselesi olarak gören bir kitle olduğunu söyledi. Özdağ, “Hatta Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” diyecek kadar duygusal davranan bir seçmen kitlesiyle seçime gidildiğinin altını çizerek, “Biz Zafer Partisi olarak 2 seneden beri Türkiye de muhalefetin seslendirmediği konuları başta sığınmacı olarak seslendirip Türkiye’nin siyaset gündemini belirleyen parti olduk” dedi.
SİYASİ AHLAKSIZLIK VE İDEOLOJİK CEHALET
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin TİP Genel Başkanı Erkan Baş için “TİTO artığı” ifadesini değerlendiren Ümit Özdağ, “Balkanlar’dan, Kafkaslardan gelenler ki ben onlardan biriyim. Bu insanları asla sığınmacı ve mülteci olarak nitelendiremeyiz. Bu insanlar bu ülkenin ana sahibidir. Balkanlardan ve Kafkaslardan gelenleri, Suriye’leriyle sığınmacılarla benzetmek, siyasi ahlaksızlık veya ideolojik cehalettir” dedi. Buradaki asıl hedefin Atatürk olduğunu söyleyen Özdağ, “Biz parti olarak bunu reddettik, üzerinde durmaya bile gerek yok. Biz seçmeni Türk, Kürt, alevi, sunni diye ayırmıyoruz. Türkiye'de Kürt, Türk, alevi, sünni seçmen diye bir şey de yok. Atatürk’ün ortaya koyduğu şey de budur. “Ne mutlu Türküm diyene” cümlesi, en kavrayıcı, en doğru zemindir. Türkiye’de etniksel mezhepli şehirler kurmak istiyorlar. Biz ona direniyoruz. 1921 Anayasa’sında Cumhuriyet, laiklik, milli devlet ve Türk kimliği yok, özerklik var. 21 Anayasasını kim savunuyor HDP, Öcalan, AKP ve Millet İttifakı. Yani yapacaklarını gizlemiyorlar, parlementer demokrasiye geçiş bildirgesinde de 'Kamusal, siyasal ve kültürel yaşama herkes kendi kimlikleriyle katılacak' diyorlar. Biz böyle bir sistem kuracağız diyorlar. Ne İYİ Parti, ne de CHP seçmeni, 'Siz ne yapıyorsunuz’ demiyorlar. Biz de burada Kemal Kılıçdaroğlu’na, Akşener’e, Davutoğlu’na, Babacan’a, Atatürk’ten daha iyi devlet kuramazsınız ve kurdurmayacağız diyoruz” açıklamasını yaptı.