İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Ahmet Özer'in avukatları basına açıklamada bulundu: Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız!

Ahmet Özer'in avukatları basına açıklamada bulundu: Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız!

Tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları Çağlayan adliyesi önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özer'in avukatlarının açıklamasında yapılan itirazların reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunacaklarını belirtildi.

KAYNAK: DHA

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından avukatları Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Avukatlar, müvekkillerine yönelik hukuki süreçte ciddi hak ihlallerinin yaşandığını ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı.

Avukat Hasan Sınar, müvekkilleri Ahmet Özer’in tutukluluğuna yapılan itirazın reddedilmesiyle birlikte Anayasa Mahkemesi sürecinin başladığını ifade etti. Sınar, "Bu ayın sonuna kadar Anayasa Mahkemesi’ne başvurumuzu gerçekleştireceğiz. Bu süreçte müvekkilimizin özgürlüğünün iadesi için tüm hukuki yolları kullanacağız" dedi.

Hukuka Aykırılık Tespit Edildi

Sınar, Ahmet Özer’in tutuklanmasına kadar geçen süreçte ciddi hukuka aykırılıklar tespit ettiklerini belirtti. Şu ifadeleri kullandı:
"30 Ekim 2024’ten bu yana müvekkilimiz özgürlüğünden mahrum bırakılmış durumda. Ceza muhakemesi kanunundaki hükümlere aykırı şekilde arama, el koyma ve tutuklama tedbirleri uygulanmıştır. Bu süreçteki hukuksuzluklara karşı gerekli yasal itirazlarımızı gerçekleştirdik."

Avukat, müvekkiline yöneltilen suçlamaların soyut ve mesnetsiz olduğunu belirterek, bunların suçun maddi unsurlarını dahi oluşturmadığını savundu.

Savcılığa Çağrı: İddialar Netleştirilsin

Sınar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrıda bulunarak iddiaların netleştirilmesi gerektiğini söyledi:
"Bu süreçte savcılık makamının ya isnat edilen suçların maddi delillerini açık şekilde ortaya koyması ya da müvekkilimizin tahliyesi ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerekir. Aksi halde bir an önce iddianamenin hazırlanarak yargılama sürecine geçilmesini talep ediyoruz."

Tutuklama Tedbiri Adil Yargılanma Hakkını İhlal Ediyor

Avukat Hüseyin Ersöz, tutuklama tedbirinin hem hukukiliği hem de amaca hizmet etmediğini belirtti. Ersöz, sabah erken saatlerde bir belediye başkanının evine baskın yapılmasını ve tutuklama tedbirinin uygulanmasını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
"Kamu hizmeti yapan bir belediye başkanına yönelik bu tür bir işlem, savunma ve adil yargılanma hakkını ihlal etmektedir. Bu tedbir amaca hizmet etmemektedir ve hukukilikten uzaktır."

Delillerin Paylaşılması Talebimde bulunulacak!

Ersöz, kısıtlama kararları nedeniyle delillere erişimde yaşanan sorunları vurgulayarak, delillerin savunma makamıyla paylaşılmasını talep etti:
"Dosyada yer alan delillerin savunma makamına sunulması, adil yargılanma hakkının temel bir gereğidir. Bu bilgiler olmadan etkili bir savunma yapılamaz. Bu nedenle delillerin paylaşılmasını ve sürecin şeffaf şekilde ilerlemesini istiyoruz."

Ersöz, sürecin insan hakları boyutuyla da ele alınacağını belirtti:
"Bu hukuksuzlukların sona ermesi ve Ahmet Özer’in özgürlüğüne kavuşması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağız. Adil yargılanma hakkının korunması, hukuk devleti ilkelerinin temel şartıdır. Müvekkilimiz hakkında verilen bu kararların insan hakları çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz."