Büyükçekmece'de faaliyet gösteren Erdal İnşaat'ın sahipleri baba oğul Erdal Güngör ve İlker Güngör, şimdiye kadar sürdürdükleri çalışmalara ilişkin Damga'ya konuştu. İstanbul'un deprem gerçeğini ansımatan İlker Güngör, Büyükçekmece'nin de depreme karşı hassas ilçelerden biri olduğunu kaydederek, kentsel dönüşüm çalışmalarının hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Güngör, “Şu anda bizim çalışmalarımız şu an çok yoğun. Büyükçekmece'de 165 daireinin toplam 4-5 farklı projede dönüşümünü yapacağız. Bunların resmi prosedür işleri devam ediyor. Anlaşmak üzere olduğumuz 2-3 projemiz daha var. 2023'ün sonuna kadar 350 dairemizin dönüşümünü tamamlamayı planlıyoruz” dedi. “Biz aslında kentsel dönüşüm kapsamında sadece binaları değil yaşamı da inşa ediyoruz” diyen Güngör, “İnsanlar huzurla evlerinde otursunlar. Deprem kaygısı duymadan rahatça yaşasınlar istiyoruz. Bunun için de Büyükçekmece'de var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Büyükçekmeceli bizi tanıyor
Kentsel dönüşüm konusunda vatandaşların kendilerine karşı önemli bir ilgisi olduğunu ve bu ilgiden dolayı da memnun olduklarını anlatan İlker Güngör, “Biz yıllardır Büyükçekmece'de olduğumuz için belli bir tanınırlığımız var. Büyükçekmeceliler bizi tanıyor. Ve şantiyelere astığımız tabelalardan veya eşine, dostuna sorarak bize ulaşıyorlar. Bu anlamda insanlara güven vermek de çok önemli. Biz de bu güveni en iyi şekilde sağlıyoruz” diye konuştu.
Bazen 2 günde bazen 8 ayda anlaşma oluyor
Kentsel dönüşüm konusunda kat malikleriyle yapılan görüşmelerin bazen hızlı bazense çok yavaş ilerlediğini anlatan Güngör, “Bu görüşmelerde 2 günde işi aldığımız yerler de oldu. 8 ay görüşüp bir sonuca varamadığımız zamanlarda oldu. Kat maliklerinin arasında problemler oluyor, yasal prosedürdeki yavaş ilerlemeler de olumsuz bir etken oluyor. Diğer yandan her geçen gün maliyetler arttığı için insanlara bir fiyat teklifi verdiğinde mahcup oluyorsun. Zaten kat maliklerinden para almadan bir şey yapılamıyor. Dediğim gibi yasal anlamda da prosedür çok geç işliyor” dedi.
Resmi kurumlarda işler yavaş ilerliyor
Kentsel dönüşüm konusunda resmi kurumlarda işlemlerin yavaş ilerlediğini de vurgulayan Güngör, “Resmi kurumlarda bu işler yavaş işliyor. Tapu dairelerinde, elektrik idaresinde, yani iş belediyeye gelinceye kadar çok ciddi anlamda ağır süreçlerden geçiyoruz. Belediyeler gene bir tık daha iyi. Sistemleri oturmuş durumda. Orada işler hızlı ilerliyor. Ancak bu süreçte işler ağır aksak ilerliyor. Bir inşaat için ruhsat alınması 5-6 ay sürüyor. Sorunlu bir yer ise bu süreç 8-9 ayı bulabiliyor hatta hukuki bir süreç varsa bu 2-3 yılı bile bulabiliyor. Bu da ister istemez bir takım mağduriyetler yaratabiliyor” ifadelerini kullandı.
Devlet kredisi alanı hiç görmedik
Devletin kentsel dönüşüm konusunda kredi sağladığını fakat kimsenin bu krediyi kullanmayı tercih etmediğini de vurgulayan İlker Güngör, “Kentsel dönüşüm konusunda devlet kredi veriyor. Ama onun da prosedürü çok fazla. Yani böyle bir kredi var ama biz bu krediyi kullanan müşteriyi hiç görmedik de duymadık da. Mesela Avcılar Belediyesi bununla ilgili farklı bir çalışma yapıyor. Ama onun dışında başka bir ilçede hiç kredi vs anlamında bir girişim görmedim. Finansman çözüldüğü taktirde bu işler hızlanır. Hızlanması da lazım. Çünkü deprem bir gerçek. Biz 99 depremini yaşadığımızda uzmanlar hep 30 yıl içinde daha büyük bir deprem olabilir diyordu. Bizim bu yüzden hızlanmamız lazım. Ama maalesef süreç çok yavaş işliyor. Bu yavaşlıkla kentsel dönüşüm çok geç şekilde ilerler” dedi.
Artık denetimler daha sıkı yapılıyor
Kentsel dönüşüm kapsamında inşaatların eskiye kıyasla çok daha sıkı denetlendiğini de ifade eden İlker Güngör, “Kentsel dönüşümde binaların Eskiden yapı denetim sistemi şimdiki kadar sert uygulanmıyordu. Şu an çok ciddi uygulanıyor. Yaptığınız yapının projesine ve yönetmeliğe uygun olması lazım. Önceden hazır beton teknolojisi olmadan, deniz kumuyla binalar yapılıyordu. Şimdi 1 katlı bir yer bile yapsanız hazır beton olmak zorunda. Eskiden böyle değildi. Ancak şimdiki standartlar oturduğu için şimdiki binaların dayanıklılığı çok daha fazla. Bizi yapı denetim firmaları izliyor. Eskiden biz para verir yapı denetim firmasını tutardık şimdi öyle değil. Bunlar havuzdan devlet tarafından atanıyor. Yani bizim ahbap çavuş ilişkimizin olduğu insanlar değil. Sıkı bir denetim yapıyorlar. Biz her beton attığımızda, beton attığımız araçlardan numuneler alıp, testlere gönderiyorlar. O testlerden geçer not alırsak da inşaata devam edebiliyoruz. Onların dışında belediye ve tapu denetliyor, İBB gene yeri geldiğinde denetliyor. Yani bugün bir ruhsatın çıkması için aşağı yukarı 70-80 tane imza lazım, ruhsat aşamasına gelene kadar 150 imza lazım. Yani eskiye oranla ince elenip sık dokunuyor. Ciddi bir sistem var. Bu sistemin tek eksiği bizim işimizi yavaşlatması. Ruhsat alıncaya kadar geçen süreç çok ağır ilerliyor. O nedenle geride kalıyoruz. Bunun hızlanması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Net bir fiyat verme olanağı yok
Ortalama bir binanın kentsel dönüşüm konusunda ne kadara mal olabileceğine ilişkin net bir şey söylenemeyeceğini anlatan İlker Güngör, “Kentsel dönüşüm için ortalama bir rakam verilemez. Her parselin imar durumu parmak izi gibidir. Her yerin imar durumu farklı olabilir, plan durumu farklı olabilir. O yüzden şu kadar yaparız diyemiyoruz. Ama kendi imkanlarımızla vatandaşa kolaylık sağlıyoruz. Biz de ödeme kolaylıkları sağlıyoruz, kendi şirket bünyemizde ödemelerde taksitlendirme sağlıyoruz. Biz mümkün mertebe çözüm odaklı yaklaşmaya çalışıyoruz. Hem deprem gerçeğinden insanları kurtarmanın peşindeyiz hem de bir iş yapıp eser çıkarmak peşindeyiz” diye konuştu.
Avcılar şantiye gibi
Kentsel dönüşüm konusunda Büyükçekmece gibi Avcılar'ın da çok ciddi çalışmalara sahne olduğunun altını çizen Güngör, “Avcılar mesela şantiyeye dönmüş. Her caddede bir inşaat çalışması var. Avcılar'daki bu ilerleme çok güzel. Çünkü 99 depreminden en çok zararı Avcılar görmüştü. Binaların hali içler acısı. Eski binalardaki demirin dayanım oranı yüzde 5 bile çıkmıyor. Allah göstermesin olası bir İstanbul depreminde buradaki can ve mal kaybının haddi hesabı olmaz, bu iş milli güvenlik meselesine dönüşür” dedi.
Devlet daha çok sorumluluk almalı
Devletin kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak adına hızlanması gerektiğini vurgulayan İlker Güngör, “99 depremini gören hiçbir bina sağlam değildir. Ki zaten aldırdığımız sonuçlarda da bunu iyi kötü görüyoruz. Bu noktada biraz daha hızlanmamız lazım. Kat maliklerinin bilinçlendirilmesi lazım. Çünkü bir yasa var; 6306 sayılı yasa var. Müteahhitle, kat malikini başbaşa bırakmış, siz aranızda halledin demiş. Bunların netleşmesi lazım. Devletin daha çok sorumluluk alması lazım ve işi hızlandırması lazım. Bugün bir tapu dairesinde bizim yaptığımız bir işlem 3 buçuk ay sürüyor. O işlem bitmeli ki ben belediyede proje çizdireyim. Yani belediyelere gelene kadar bizim 3-4 ayımız gidiyor. Bizim tek isteğimiz bu sürecin hızlandırılması. Mesela bir inşaat yapıldı bunun 180 tane kalemi var. Bu da 180 kişiye istihdam demek. Çok ciddi vergiler de ödeniyor. Bu sektörün canlanması lazım ki olumlu gelişmeler olsun. Diğer türlü gerçekten sıkıntı. Bugün hepimiz birbirimize lazımız. Büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm değerlidir
Baba Erdal Güngör ise Erdal İnşaat olarak Büyükçekmece'de kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlı bir şekilde gerçekleştirmek adına çalıştıklarını söyledi. Güngör, “İstanbul'un deprem gerçeği varken kentsel dönüşümün değerli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu anlamda sıkı bir şekilde çalışmak gerekiyor. Biz de bunu sağlamak adına gayret gösteriyoruz. İlerleyen süreçte daha çok projenin içinde yer almak hedefimiz” dedi.
