İstanbul
Parçalı az bulutlu
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Bekir Karacabey: Ağaçlandırma çalışmalarına da sonbaharda başlayacağız

Bekir Karacabey: Ağaçlandırma çalışmalarına da sonbaharda başlayacağız

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Antalya ve Muğla'daki orman yangınlarında yanan ağaçların sahadan çıkarılması işleminin başladığını söyledi. Karacabey, "Yanan alanların kesinlikle başka maksatla imara açılması, kullanılması asla ve kesinlikle mümkün değildir. Bu alanların hepsini ağaçlandıracağız. Ağaçlandırma çalışmalarına da sonbaharda başlayacağız" dedi.

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, 28 Temmuz'da çıkan ve günler sonra kontrol altına alınan Antalya ve Muğla yangınlarında zarar gören alanlarda yapılan çalışmalara ilişkin DHA'ya açıklamada bulundu. Karacabey, Anayasada yanan orman alanlarında nelerin yapılıp yapılmayacağının açıkça belirtildiğini söyledi. Antalya ve Muğla'da yanan ağaçların çıkarılması için çalışmalara başladıklarını kaydeden Karacabey, "Bir taraftan yangınları söndürürken bir taraftan da yanan alanların tespitini ve bu alanlarda yanan ağaçların çıkartılmasıyla ilgili hazırlıklara başladık. Öncelikle yanan ağaçların sahadan çıkarılması gerekiyor. Bunun için de yapılması gereken 'alt yapı tesisleri' dediğimiz yollar ve bununla ilgili çalışmalara hemen başladık. Şu anda Adana, Mersin, Antalya, Muğla ve Aydın'da arkadaşlarımız yanan ağaçların sahadan çıkarılması işlemine başladılar. Yanan ağaçların boşaltıldığı sahalarda 'arazi hazırlığı' dediğimiz sahada tohumların ekimine veya fidan dikimine uygun hale getirilme çalışmasına başladılar. Bu yıl sonbaharda yağmurlar düşüp toprak fidan dikimine uygun hale geldiği andan itibaren de bu sahalarda fidan dikilecek yerlerde fidan dikimine, tohum atılacak alanlarda da bu çalışmalara başlayacağız" diye konuştu.


3 YÖNTEM İLE AĞAÇLANDIRMA

Karacabey, tabiatın şartlarına aykırı davranıldığında orada başarılı olmanın mümkün olmadığını söyledi. Karacabey, "Dolayısıyla doğayı taklit ederek çalışma yaparız. Orada doğal ağaç türlerinin muhafazası önemlidir, bunun yanında özellikle bu yangınların iklim değişiklikleri ile birlikte ileride tekrar yaşanabileceğini göz önünde bulundurarak oranın toprak ve iklim yapısına uygun olacak şekilde yapraklı ağaç ve ormanın içinde de zaman zaman bantlar oluşturarak, olabilecek yangınların diğer kısımlara sıçramasını önleyecek tesisler yapacağız. Yanan alanların bazı kısımlarını doğal hali ile koruyacağız. Doğal olarak o kendini yenileyecek. İkincisi, bazı yerlerde o bölgeye yeterince tohumunu dökecek ağaç yoksa tohum takviyesi yapacağız veya fidan dikimi yapacağız. Üçüncü olarak da ormanın içinde bazı yerlerde boylu ağaçlar vardı, o ağaçların tohumları yanmadı. Kızılçam ağacı ateşte tohumlarını muhafaza eder, yanan ağaçları sahadan çıkardığımızda düşen tohumlar ile kendini yeniden yenileyecek. O ağaçların tohumları ile oradaki orman varlığımızı devam ettireceğiz" diye konuştu.


'BAŞKA MAKSATLA KULLANILAMAZ'

Karacabey, yanan alanların ağaçlandırılmadığı ve başka amaçla kullanıldığına ilişkin iddiaların doğru olmadığını söyleyerek, "Hep örnek gösterilen Muğla'da bir yer vardır. Orası yandıktan sonra turizme tahsis edilmiş bir yer değildir. Önce turizme tahsis edilmiş, kişi çalışmalarına başlamadan önce yanmış. Orası yandığı için turizme tahsis edilmedi. Dolayısıyla vatandaşlarımıza ben özellikle şunu bir kere daha ifade etmek istiyorum; hiçbir orman alanı yandığı için bir başka maksatla kullanılamaz. Tam tersi kanunla ormanlık alanlarda yapılabilecek tesisler belirlenmiştir. Bu alanlarda yangın olduysa o izinler verilemez hale geliyor. Dolayısıyla hiç kimsenin endişesi olmasın. Bütün vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsunlar. Bu yanan alanlar kesinlikle başka maksatla imara açılması, kullanılması asla ve kesinlikle mümkün değildir. Bu alanların hepsini ağaçlandıracağız. Bu ağaçlandırma çalışmalarına da sonbaharda başlayacağız. Biliyorsunuz 11 Kasım, Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Milli Ağaçlandırma Günü' olarak ilan etmesiyle birlikte her yıl artık 'ağaçlandırma bayramı' şeklinde kutlanacak. 11 Kasım 2021 tarihinde de inşallah biz Muğla'da veya Antalya'da yanan sahaların birinde törenle fidan dikimi yapacağız" ifadelerini kullandı. 


'GÖNÜLLÜ SAYISINI 100 BİNE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ'

Karacabey, orman yangınlarında söndürme çalışmalarına katılmak isteyenler için 2019 yılında 'orman gönüllülüğü sistemi'ni geliştirdiklerini kaydederek, "Hassasiyet taşıyan vatandaşlarımızın kendilerine en yakın orman işletme müdürlüğüne başvurarak orman yangınları ile ilgili eğitim almaları gerekiyor. Biz kendilerine hem eğitim hem de uygun kıyafet veriyoruz. İletişim bilgilerini alıyoruz, bir yerde yangın olduğunda telefonlarına gönderdiğimiz mesaj ile onlara oraya gelmelerini iletmiş oluyoruz. 14 bin olan orman gönüllüsü sayımızı mayıs ayı sonuna kadar 100 bine ulaştırmayı hedefliyoruz" dedi.


'BUNUN DÜNYADA HİÇBİR KARŞILIĞI OLAMAZ'

Karacabey, 17 günlük süre zarfında kafası bir gün yastığa değmemiş, 600 dereceye varan ateşin karşısında bir tane daha fazla ağacı kurtarmak için canını siper ederek çalışan koskoca bir teşkilat olduğunu vurgulayarak, "Bunun dünyada hiçbir karşılığı olamaz. Bu insanların çabalarının, gayretlerinin, hiçbir karşılığı olamaz. Bu insanların emeklerine saygısızlık edilmemesini özellikle herkesten rica ediyorum. Bu insanlara 'çalışmadı, yeteri kadar gayret etmedi, orman yangınlarını söndüremedi' demek onların bu emeklerine karşı en büyük saygısızlık olur ve onları incitir. O iki insan ateşin içinde yanarak öldü, onlar sıcak yataklarında yatarken ölmediler, 600 derece ateşin içinde yanarak öldüler. Bu insanlara 'mücadele etmediler' denilebilir mi? Bu insanlar çok büyük bir başarı göstererek, 15 gün gibi kısa sürede bu kadar büyük yangınları kontrol altına aldılar ve ormanlarımızı kurtardılar. Bu insanların gayretlerini, yüreklerini incitecek şekilde eleştiri yapılmaması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.