İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Bin çiftçi bin bereket

1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında üretim yapan çiftçiler, ayçiçeği hasadına başladı. - Program kapsamında üretim yapan çiftçi Özden Gümüş: "Dijital toprak analizi yapılması benim için büyük avantaj oldu. Toprağın hangi besine ne kadar ihtiyacı olduğunu söylediler. Bu sayede doğru gübreyi, doğru miktarda kullanmaya başladım. Bu da hem maliyetlerimi azalttı hem de verimimi artırdı” dedi

Cargill'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin ayçiçeği üretiminde önemli merkezlerinden olan Balıkesir'de çiftçiler hasat mesaisinde. 1000 Çiftçi 1000 Bereket programı kapsamında üretim yapan çiftçiler de "sarı gelin" olarak adlandırdığı ayçiçeğinde hasat heyecanı yaşıyor. Özden Gümüş o çiftçilerden biri. Bandırma'nın Yenisığırcık Köyü'nde üretim yapan Gümüş, 22 yıldır çiftçilikle uğraşıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Gümüş, 1000 Çiftçi 1000 Bereket sayesinde faydalandığı hizmetler ile toprağını daha iyi tanıdığını, veriminin arttığını aktardı.


Mücadeleyi öğrendim

Bölgesinde yaklaşık bir ay sürmesini beklediği hasattaki ilk verimden memnun olduğunu anlatan Gümüş, "1000 Çiftçi 1000 Bereket'e dahil olana kadar büyüklerimizden ne gördüysek tarlada onu yapıyorduk. Program kapsamındaki ziraat mühendisleri tarlama geldikten sonra doğru gübreleme ve zirai mücadeleyi öğrendim. Dijital toprak analizi yapılması benim için büyük avantaj oldu. Toprağın hangi besine ne kadar ihtiyacı olduğunu söylediler. Bu sayede doğru gübreyi, doğru miktarda kullanmaya başladım. Bu da hem maliyetlerimi azalttı hem de verimimi artırdı. Ürettiğim ürünlerde dekarda 40-50 kilogram oranında verimimi yükselttim. Tarımsal eğitimlerle farklı zirai bilgileri öğrendim. Ziraat mühendisleriyle 7/24 birebir irtibat kuruyor, istediğim soruyu sorabiliyorum." değerlendirmesini yaptı. Gümüş, çevrim içi eğitimlerin çok faydasını gördüğünü, yeniliklerden hemen haberinin olduğunu aktararak, tarlasındaki verim artınca başka çiftçilerin de merak edip sormaya başladığını, ayrıca ayçiçeği üretirken 1000 Çiftçi 1000 Bereket ile kanolanın da ne kadar değerli bir ürün olduğunu gördüğünü, kanola saplarının azot açısından çok zengin olduğunu ve bundan sonra bunları toprağa kazandırmak için çalışacağını belirtti.


Geleceğimiz için önemli

TÜSİAD Gıda, İçeçek, Tarım Çalışma Grubu Üyesi, Doktar'ın Kurucu Ortağı Tanzer Bilgen de çiftçinin toprağına her ne yapıyorsa bir karşılığı olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Toprakta verimi artırmanın yolu bitkiyi çok iyi tanımaktan geçiyor. Bunu da teknolojiyle yapmak mümkün. Dijital toprak analizleri, tarımsal sensör istasyonları, uydudan tarla sağlığı takibi son derece kritik. 1000 Çiftçi 1000 Bereket bu açıdan çok güzel bir örnek. Program, dijital dönüşümü çiftçilerin iş yapış şekline entegre ederek onların toprağında teknoloji ve bilime dayalı yöntemler kullanabilmesine olanak sağlıyor. Böylece, gübreleme, sulama, ilaçlama gibi zirai uygulamaları bilimsel yöntemler ile yapıyorlar. Sonuç olarak topraktan daha kaliteli ürün elde ediyor, dolayısıyla da verimliliklerini artırıyorlar. Türkiye'de 24 milyon hektar tarım alanı var. Çiftçinin, toplumun, ülkemizin, daha büyük ölçekte dünyanın geleceği için tarımda dijital dönüşüm son derece önemli."


VERİM ARTINCA GELİR DE ARTIYOR

Cargill Gıda Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Hindistan Kurumsal İlişkilerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Arzu Örsel de programın Türkiye'nin 14 ilinde, 4 bini aşkın mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisi çiftçi ile yola devam ettiğini belirterek, sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla toprağın, suyun korunmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini vurguladı. Örsel, "Bugüne kadar yaklaşık 80 bin futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 400 bin dekar alanda 3 bin 300'den fazla dijital toprak analizi gerçekleştirdik. Çiftçi bu sayede toprağın sesini daha iyi duyuyor, dilini daha iyi anlıyor, tarlasını daha iyi tanıyor. Dolayısıyla verimleri de refahları da artıyor. Çiftçilerimiz geçen yıl zorlu iklim koşullarına ve kuraklığa rağmen yüzde 23'e varan oranda verim elde etti. Aynı zamanda, Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (Social Return on Investment, SROI) raporuna göre, programa yatırılan her 1 TL'nin, 2019'da 2,53 TL, 2020'de 2,78 TL ve 2021'de ise 3,03 TL değerinde sosyal getirisi oldu. Yaptığımız çalışmaların çiftçilerimize verim ve refah artışı olarak yansımasından mutluluk duyuyoruz” dedi. AA