İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Bir tek hava vergisi yok!

Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen konferansta konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şu anda bildiğim kadarıyla sadece teneffüs ettiğimiz hava dolayısıyla vergi vermiyoruz" dedi

Şişli Belediyesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 'Benim Bütçem' isimli projesi için Katılımcı Bütçe Konferansı düzenledi. Konferansa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Kılıçdaroğlu'na CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu eşlik etti. Konferansta  Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez de konuşma yaptı. Konferansta konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bazen farkında olmadan vergi veriyoruz. Örneğin fırından ekmek alırken vergi verdiğinizi çoğumuz bilmeyiz. Veya dolmuşa binerken vergi verdiğimizi bilmeyiz.. Demek ki vergi adı üstünde zor alıma dayanan bir olay. Kişi ben vergi vermiyorum diyemez. Devlet denen kurum o vergiyi zorla sizden alır. Adı zaten vergi, vereceksiniz. Başka seçeneğiniz yok. Bütün mesele bizim ödediğimiz vergiler ne oluyor? Demokrasinin çıkış kaynağı da bu aslında. Vergi veriyorum evet gayet güzel. Benden zorla alıyorsun gayet güzel. Benim refahım için aldığını söylüyorsun. Bu da gayet güzel. O zaman bu vergileri nereye harcıyorsun. Bu sorunun sorulduğu ülkelerde demokrasi gelişmiştir. Eğer bu soru sorulmuyorsa o ülkede demokrasi hala aksak yoluna devam ediyor demektir. Her birimiz doğduğumuz andan itibaren vergi veririz. Emzik alınır, vergi ödersiniz. Bez alırsınız altına, vergi ödersiniz. Sakız alır, vergi ödersiniz. Demek ki vergisiz bir hayat. Dünyada yok aslında. Şu anda bildiğim kadarıyla sadece teneffüs ettiğimiz hava dolayısıyla vergi vermiyoruz. O da ileride olur mu olmaz mı? Onu bilmiyorum. Ben bu kadar vergi veriyorsam, neden bu kadar işsizlik var? Neden benim ödediğim vergilerin büyük bir kısmı, faizi olarak birilerine ödeniyor? Eğer bu soruları büyütür ve bu soruları hafızamızın bir yerinde tutar ve öyle seçim sandığına gidersek demokrasiyi çok güçlendirmiş oluruz" dedi.

Yolu kaç paraya yaptın?
Kılıçdaroğlu, "Katılımcı bütçenin felsefesi, belediye başkanı mahallelerden aldığı ihtiyaçları bütçeye yansıtacak ve sizler de onu göreceksiniz. Belli zaman dilimleri içerisinde size hesap verecek. Saydamlık dediğiniz olay çok ama çok önemlidir. Ben vergi veriyorsam, o verginin nereye ve nasıl harcandığını görmem lazım. Eğer bu ayrıntıdan bu bilgiden bir yönetici veya yönetim kaçınıyorsa benim ödediğim vergi benim düşünmediğim alanlara gidiyor. Bazen büyük havaalanları, bazı şehir hastaneleri, yatırımlar yapılıyor, yapılsın kimse itiraz etmiyor zaten niye yol yaptınız diye kaça yapıyorsun kaça mal ettin? Bunu bizim öğrenme hakkımız var. Katılımcı bütçeyi dediğim gibi keyifle izledim. Ve bunu büyütmemiz lazım. Sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyeler değil, aslında bütün belediyelerin aynı sorumlulukla hareket etmesi lazım. Katılımcı bütçeyi denetleyecek organların da ortaya çıkması lazım. O bütçenin, bu anlayışın bütün belediyelerde egemen olması ve bu egemen olan merkezi yönetim bütçesine de yansıması en büyük arzumuzdur" diye konuştu.
 

Politikacı hesap vermek zorunda
"Her yıl Türkiye Büyük Meclisi'ne iki bütçe gelir aslında" diyen Kılıçdaroğlu, "Bir gelecek yılın bütçesi bir de geçmiş yılın bütçe sonuçları. Biz hep geleceğin bütçesini tartışıyoruz. Geçmiş yılda çıkan bütçe ne oldu, amacına ne kadar ulaştı? Ne kadar doğru yapıldı bu bilinmiyor. Bunu tartışmıyoruz. Yeteri kadar tartışmıyoruz. Bunu tartıştırmak çok ama çok değerlidir. O nedenle biz ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinden, kesin hesap komisyonu kuracağımızı, parlamentoda ve bu komisyonun başkanlığına da ana muhalefet partisini getireceğimizi söz verdik. Şunun için bütçeyi hükümet yapıyorsa ve bu parayı harcadıysa bu paranın doğru harcandığının hesabını kesin hesap komisyonunda muhalefet partisine iktidar partisi verecek. Bu ne demektir? Siyasette yolsuzluklardan büyük ölçüde arınması demektir. Bazen politikacılar çıkar şunu söyler; Ne demek millete hesap mı vereceğiz? Evet efendim politikacıysanız millete hesap vereceksiniz. Millete hesap vermenin onurlu bir görev olduğunu unutmayacaksınız. Çünkü harcadığınız para sizin paranız değil" şeklinde konuştu.