İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu (İMOK) sokak hayvanları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. yapılan açıklamada, “Ülkemizde birçok olayda olduğu gibi hayvanlarda ancak üzücü olaylardan sonra gündem gelmekte, tartışılmakta ancak programlı bir çalışma yapılmadığı için bir sonraki üzücü olaya kadar unutulmaktadır. Nitekim Gaziantep'de iki köpeğin saldırısına uğrayan, ağır yaralanan yavrumuz da böyle bir talihsizlik yaşanmıştır. Kendisinin bir an önce sağlığına ve ailesine kavuşması hepimizin isteğidir. Bu olaya sebebiyet verenlerin de mevcut yasa hükümlerine göre cezalandırılması beklentimizdir. Bununla beraber benzer olayların bundan sonra da yaşanacağı kaygısını taşımaktayız” denildi.
Mevzuat düzeyinde kaldı
“Ülkemizde sokak hayvanları sorununa ilişkin atılan adımlar, genellikle mevzuat düzeyinde kalmış maalesef hayata geçirilememiştir” denilen açıklamada, “Sorun tamamıyla yerel yönetimlere havale edilmiş, merkezi yönetim tarafından desteklenmemiştir. İlgili meslek odalarının ve yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekimlerin haykırışları yetkililer tarafından duymazdan gelinmiştir. Son meydana gelen olayda da esasen kanunla getirilen ve zaten bugüne kadar uygulanması gereken hükümler genelge ile duyurulmuştur. Ama yine plansız yapılan bu uygulamada, başta köpekler olmak üzere bu birimlerde çalışan veteriner hekimler, yardımcı personel ve yöneticiler zor durumda bırakılmışlardır. Genelge bazı vatandaşlar tarafından yanlış yorumlanmış, sokaktaki tüm hayvanların toplanmasına ilişkin bildirimler artmıştır. Diğer taraftan rutin çalışmalar için toplanan hayvanların bu genelge kapsamında toplandığını düşünen hayvanseverler, görevlilere tepki göstermektedirler” ifadelerine yer verildi.
Barınaklar yetersiz
Açıklamada mevcut bakımevi veya barınakların toplanacak köpekleri almaya kapasitelerinin yetmeyeceği vurgulanarak, “Ülkemizde 922 belediyenin yalnızca 156'sında bakımevi veya barınak bulunmaktadır. Bu barınakların çoğunda altyapı, medikal donanım, veteriner hekim ve yardımcı sağlık personeli eksiği bulunmaktadır. İstanbul'u dikkate aldığımızda halen birçok belediyede geçici bakımevi veya standartlara uygun bakımevi ve yeterli personel bulunmamaktadır. Mevcut olanlar ise kapasitelerini hasta ve yaralı hayvanların tedavisi ve rehabilitasyon hizmetlerinde kullanmaktadırlar. 9 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren 7332 sayılı kanun ile nüfusu 75 binden fazla İl, ilçe ve büyükşehir belediyelerine hayvan bakımevi kurma görevi verilmiştir. Diğer taraftan 2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'na göre zaten belediyelerin bakımevi kurma, kısırlaştırma, aşılama görevi vardı. Ancak aradan 17 yıl geçmesine rağmen, çoğu belediye bakımevi kurmadığı gibi mevcut olanların birçoğu da insan ve hayvan sağlığı için elverişsiz hale gelmiştir” bilgisi verildi.
Kısırlaştırma şart
2020 yılında ısırılma ve tırmalanma dolayısıyla hastaneye başvurarak kuduz aşısı olan kişi sayısının yaklaşık 268 bin civarında olduğu belirtilen açıklamada, “Bu vakaların 63 bin'e yakını İstanbul'dadır. Isırma vakalarının büyük çoğunluğunun sahipsiz köpekler ve kedilerden kaynaklanmakta olduğu bilinmektedir. Özellikle büyük şehirlerde, kentleşme süreci ile beraber yaşam alanları daralan sahipsiz hayvanların refah ve sağlık sorunlarına bağlı olarak, çevre ve halk sağlığı sorunları giderek büyümektedir. Bunun önüne geçmenin tek yolu hayvanların ve insanların uyumlu şekilde yaşayacağı kentlerin yaratılmasıdır. Son genelge ile başlatılan çalışmaların amacına ulaşamayacağı ve önümüzdeki günlerde daha önemli sorunların ortay çıkacağı açıktır. Zira 14 Ocak tarihine kadar kanunda tehlikeli ırk olarak belirlenen köpeklerin kısırlaştırılması, kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması gerekmektedir” önerisinde bulunuldu.