Sabancı Holding ve Heidelberg Materials ortak kuruluşu Akçansa’nın, Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği iş birliğinde; Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) danışmanlığında hayata geçirdiği ‘Marmara Adaları Yapay Resif Projesi’ tamamlandı.
Proje kapsamında deniz canlılarının barınmasına, beslenmesine ve çeşitliliğin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla üretilen toplam 280 yapay resif deniz tabanına yerleştirildi.
Proje aynı zamanda inovatif ürün kullanımı yönüyle de farklılaşıyor. Marmara Denizi’nde üç boyutlu resiflerle yapılan ilk büyük çalışma olan projede, üç boyutlu yazıcılarla üretilen 160 adet yapay resif deniz canlılarına yuva olması için denize bırakıldı.
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü onayı ile gerçekleştirilen proje ile bölgedeki hassas ekosistemin korunmasının yanında, biyolojik çeşitliliğin ve balık popülasyonunun artırılmasına katkıda bulunulması hedefleniyor.
Resifler deniz dibine yerleştirilmeden önce dört farklı mevsimde yapılan ölçme ve değerlendirme çalışmaları ile denizel çeşitlilik ve balık popülasyonu gözlemlendi, ardından resifler denize bırakıldı. Toplam 280 yapay resifin 160 adeti üç boyutlu yazıcılarla üretilirken, söz konusu sayı Marmara Denizi’nde bu teknolojinin kullanıldığı ilk büyük çalışmaya işaret ediyor.
Yaklaşık 3 yıl süren araştırma ve hazırlık sürecinin ardından tamamlanan projede son teknoloji ile hazırlanan resifler tasarım haritasına göre uygunca yerleştirildi.
"Proje bilimsel referans olacak"
Biyoçeşitliliğin geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanmasının amaçlandığı projede ayrıca bilimsel verilere dayanan kaynak oluşturulması da hedefleniyor. Resifler denize bırakıldıktan sonra bölgedeki iyileşme ve gelişmeler için yapılacak ölçme ve değerlendirme çalışmaları, üniversitelerin rehberliğinde beş yıl boyunca gözlemlenecek.
Kayıt altına alınacak tüm bu bilimsel veriler ışığında yapay resif uygulama, izleme ve geliştirme rehberi oluşturulacak. Bu rehberin, sonraki projeler için referans niteliğinde olması hedefleniyor.
Akçansa Genel Müdürü Vecih Yılmaz konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Akçansa olarak Türkiye’nin en yüksek paydaş değerine sahip sürdürülebilir yapı malzemeleri şirketi olma vizyonuyla çalışmalarımızı geniş yelpazede sürdürüyoruz. Biyoçeşitliliği korumayı iklim değişikliğiyle mücadele konusunda çalışmalarımızın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Üç boyutlu yazıcılarla üretilen yapay resifler başta olmak üzere yenilikçi teknolojileri kullandığımız Marmara Adaları Yapay Resif Projesi ile deniz canlıları için yaşam alanı sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Projenin gelişimini düzenli bir periyotta izleyeceğiz. Akçansa olarak verdiğimiz desteğin daha yaşanabilir bir dünyaya katkı sağlamasından da gurur duyuyoruz”.
Marmara Adası Gündoğdu Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Nevzat Ekmekçi şöyle konuştu; “Marmara Denizi adamızı çevreleyen büyük bir habitat. Bölgedeki biyoçeşitliği geliştirmek ve sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla da yapay resif projelerini önemsiyoruz. Akçansa’nın desteğiyle hayata geçirdiğimiz Marmara Adaları Yapay Resif Projesi’yle, Marmara Denizindeki canlı popülasyonunu artıracak ve habitatı canlandıracak olmaktan mutlu ve gururluyuz. Resiflerin yenilikçi yaklaşımla üç boyutlu yazıcılarla üretilmesi ve tüm aşamalarının bilimsel çalışmalarla raporlanması, gelecekte yapılacak yapay resif projeleri için de rol model olacaktır”.
Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Dilek Türker; “Marmara Adası’nın balık biyoçeşitliliğini resif öncesi dönemde izledik ve kayıt altına aldık. Bu doğrultuda yapay resiflerin adanın denizel biyoçeşitliliğini artıracağını; öncesi ve sonrası izlenen ilk yapay resif alanı olarak bilime de ayrıca katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Projede yenilikçi uygulamaların kullanılması da çalışmayı öne çıkarıyor” dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Altınağaç ise; “Marmara Adası’na yerleştirilecek yapay resifler için tespit edilen bölgeler, dip yapısı, akıntı durumu, termoklin tabakası ve su kriterleri gibi pek çok açıdan bilimsel veriler ışığında analiz edildi. Yapay resiflerin, Türkiye denizleri için son derece gerekli ve faydalı yapılar oluğu, daha önce yapılan pek çok örnek çalışma ile tespit edilmiştir. Sürdürülebilir balıkçılık ve biyoçeşitliliğin artırılması için yapay resif çalışmalarının tüm paydaşlarca desteklenmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.
