Türkiye'nin farklı bölgelerinde bulunan 30 bin eczanenin 5 Ağustos 2024 Pazartesi gününden itibaren yoğun denetimlere uğradığı açıklanırken, İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu konuya dikkat çeken bir açıklama yaptı.
İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu, yapılan denetimlerin eczacıların vicdanlarını yaraladığına vurgu yaparak taleplerini sıraladı.
Kuruldan yapılan açıklamanın tamamında şu ifadeler yer aldı:
"Tüm Türkiye’deki 30 bin eczane, 5 Ağustos Pazartesi gününden itibaren tam 7 gündür maliye ekiplerince denetleniyor.
Yaygın rutin denetim başlığı altında gerçekleştirilen bu denetimler, aldığı ilacın %90'ını Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında zaten devlete fatura eden, bakanlıkça da bilindiği üzere her ayın 15’indeki SGK ödemesinden varsa her türlü vergi ödemesi anında kesilen, dolayısıyla 1 kuruş vergi borcu olmayan meslektaşlarımızın vicdanlarını yaralamaktadır.
Birinci basamak sağlık kuruluşu olarak özveriyle ilaç eczacılık hizmetini vermenin yanında, mali anlamda da en yüksek oranda vergi veren meslek grupları arasında olan, kayıt dışı ekonominin yüksek düzeyde olduğu ülkemizde her türlü işlemi kayıtlı olan eczacılara, anlam veremediğimiz şekilde yoğunlaştırılan bu denetimler, verginin adaletli olma ilkesi ile uyuşmamaktadır.
Biz eczacılar vergilerini zamanında ödeyen, istihdam yaratan, ekonomiyi bu anlamda canlı tutan, her ürünü faturalı alıp, satan bir meslek grubuyuz. Buna karşılık bir yandan bazı şirketlerin milyonlarca liralık vergi borçları silinirken, vergi ödeme düzeyi en üst düzeydeki meslek gruplarından olan biz eczacıların 7 gündür aralıksız ceza yağmuruna tutulması kabul edilebilir bir durum değildir.
Basında geçtiğimiz hafta gündeme gelen haberlerde de görüldüğü üzere, maliye ekiplerini gördüğü an kepenk kapatan, raflarını boşaltıp denetlemeyi boşa çıkaran işletmelerin üzerine gidilmesi gerekirken 7/24 kapıları açık olan eczanelere baskın denetim yapılmaktadır.
Kaldı ki bu denetleme konularından olan yazarkasa entegrasyon zorunluluğu tüm işletmeler için yürürlüğe girmesine rağmen, sadece eczanelerin bu konuyla ilgili baskı altına alınması düşündürücüdür. Denetlemeler sırasında eczane pratiğinin bilinmemesi sonucu yapılan yanlış tespit sayısı da meslektaşlarımız tarafından dile getirilmektedir.
Bunun yanında entegrasyon sistemlerini hazırlaması gereken yazar kasa firmaları ve satış programı firmalarının alt yapı hazırlıkları henüz tamamlanmış değildir. Dolayısıyla tamamıyla işler hale getirilmemiş bir zorunluluktan, hiçbir dahli olmayan eczacının sorumlu tutulması doğru değildir.
Adil ve hakkaniyetli bir vergi sistemi için eczacılar olarak taleplerimiz:
● Entegrasyon zorunluluğu nedeniyle eczanelerimize kesilen cezaların iptal edilmesi
● Mevcut işleyişe uygun hale getirilene kadar meslektaşlarımıza süre tanınması, ancak sistemsel aksaklıklar ilgili yazılım firmaları tarafından giderildiğinde uygulamaya konulması
● Denetimlerin adil ve standart olması
● Kimi yerlerde 2-3 saati bulan denetim süresinin uzunluğu nedeniyle, eczane içinde hastalar nezdinde oluşan negatif algının önüne geçilmesi ve sağlık hizmetinin aksamasının engellenmesidir.
Bizler denetleme görünce kepenk kapatıp ölü taklidi yapan bir meslek grubu değiliz.
Adaletli, her mükellefe eşit ve hakkaniyetli bir sistem talebimizi yetkililere bir kez daha iletiyoruz."
