İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Emekli olup ölelim mi!

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) istekleri dışında gerçekleştirilen zorunlu emekliliğin kabul edliemez olduğunu söyledi. Damga'ya konuşan sendika üyesi Mehmet Kımız, “Ben hastanede temizlik işlerindeyim. Şimdi bizi devlet yaşınız doldı deyip emekli etmek istiyor. Ben emekli olmak istemiyorum. Emekli olursam aldığım maaş yarı yarıya düşecek. Nasıl geçineceğim? Ne istiyorlar emekli olup ölelim mi?” diye sordu

696 sayılı KHK ile yapılan düzenlemeyle 2018 yılında kadroya geçirilen Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) üyesi işçiler, istekleri dışında zorunlu emeklilik uygulamasına karşı seslerini duyurmaya çalışıyor. KHK ile kadroya geçirilen işçilerin emeklilik şartları da 696 sayılı KHK’nin 127’nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 23’üncü maddeye göre emekli aylığı almayı hak ettikleri gün şeklinde düzenlenmişti. EYT yasası çıkmadan önce önleyici bir düzenleme yapılmasını talep eden Sağlık-İş üyesi işçiler, zorunlu emekliliğe EYT planlaması içerisinde çözüm bulunmadığı takdirde, aynı zamanda istihdam ve personel yetersizliği sorununun da yaşanacağını belirtti. Öte yandan işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in de açıklamalarının muğlak olduğunu ekledi.
 

Emekli maaşı çok düşük
Sağlık Bakanlığı'na bağlı çalışan bir kadın işçi, “Zorunlu emeklilik olayı bizleri çok zorluyor. Bir işçi normalde yaş süresi olmaksızın ölünceye kadar çalışabilir ama KHK’nin hükmüyle beraber prim günü ve yılı dolduğunda zorla emekli ediliyor. İşin kötü tarafı maaşları da çok düşük. Ben emekli edilirsem maaşım 4 bin 200 lira civarına denk geliyor. O yüzden biz bu hükmün 696 sayılı KHK’den EYT çıkmadan önce kaldırılmasını istiyoruz” dedi.


Bakan ne diyor belli değil!
Sadece Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığında yaklaşık 40 bin işçinin çalıştığını hatırlatan işçi, “Bunca insan zorunlu emeklilik dolayısıyla mağdur olacak. Bir an önce bu hükmün kaldırılmasını istiyoruz. Ayrıca net olarak çizgilerinin belirtilmesini istiyoruz. Bakan açıklama yaptı, konuşması çok muğlaktı. Biz ne olduğunu anlamadık zaten, bir yerde yasal haklarını kullanıp sonuna kadar çalışabilirler diyor, başka bir yerde düzenleme yapacağız diyor. Ama neresinden yapacağız, EYT’nin içine alacaklar mı almayacaklar mı belli olmayan bir konuşma yaptı” diye konuştu. İşçi şöyle devam etti: “Beni ocak ayında 696 hükmü kapsamında ‘Güle güle’ deyip gönderebilecekler mesela ve ben 4 bin lira maaşa mecbur bırakılacağım. Benim çocuğum üniversitede okuyor, o çocuğun masrafına bile yetmeyecek o para.”


40'ından sonra kimse iş bulamaz
Bir başka kadın işçi de “40’lı yaşlarda zorunlu emekli edileceğiz. Çoğu arkadaşımızın çocuğu var, okutacak olanı var, düğün yapacak olanı, ev bakanı var. Emekli maaşları zaten belli. Bu enflasyonda, bu yaşam şartlarında bu para hiçbir şekilde yeterli olmayacak. Büyük bir ekonomik sıkıntı içindeyiz. Ek iş yapalım deseler 40’ından sonra kimse iş bulamaz. Ben çocuğumu haziran ayında evlendiriyorum, onun düğün masrafı var. Evimiz kira, bir şekilde idame ediyoruz. Ama tek maaşlı ev geçindiren, birkaç çocuk okutan arkadaşlarımız var. Bizim isteğimiz zorunluluk kaldırılsın, isteğe bağlı bırakılsın. Çünkü emekli olmak isteyen de vardır onlar olsun” dedi.

 

Nasıl geçinelim?
Bir başka işçi de “Ben de 40 yaşındayım. Eğer emekli edilirsem 4 bin lira maaş gelecek. Benim bir aylık ödemem 8 bin 500 lira. Eşimle birlikte çalışıyoruz ama o da taşeronda. Aynı şeyleri yaşıyoruz yani” diye konuştu.  Zorunlu emekliliğin kendileri için kanayan bir yara olduğunu söyleyen işçi, “Bizim yüzlerce arkadaşımız ağlaya ağlaya emekli edildi. ‘İntihar edeceğim, nasıl yapacağım, nasıl geçineceğim’ diyen işçi arkadaşlarım var. Büyük bir eşitsizlik ve haksızlık var. Benden önceki işçi sonuna kadar çalışıyor, eski işçiler; İŞKUR’la gelenler sonuna kadar çalışıyor ama biz arada kalanlar KHK sebebiyle zorla kapı dışarı ediliyoruz. Biz bunların artık bitmesini istiyoruz. KHK’den dolayı yine tayin konusu da aynı şekilde. 3.5 yıldır evlenip de eşinin yanına gidemeyen arkadaşım var. Biz çok sıkıldık, yorulduk artık” dedi.

Sesimiz duyulsun
Diğer işçi de yıllardır taşeronda çalışmanın yarattığı mağduriyeti anlattı. İşçi, “Yıllarca asgari ücrete mahkum ettiler, şimdi de asgari ücretin altında bir ücrete mahkum etmek istiyorlar. Benim de iki çocuğum var, ikisi de okuyor. Geleceklerini nasıl sağlayacağım 4 bin lira ile? Kadro verdik dediler alakası yok. Aynı şeyleri yaşıyoruz; o zaman şirket vardı şimdi devletin taşeronu” dedi. 14 yıldır bir hastanede çalışan işçi de “Kimse zorla emekli edilmez. Herkes 70’lerine kadar çalışırken bugün 40 yaşındaki arkadaşlarımız emeklilik konuşur oldu. Bu maddelerin kaldırılmasını istiyoruz. Başımızdaki taşeron kalktı ama 696 geldi, zulüm artarak devam ediyor. Biz ayrımcılıktan da sıkıldık artık. Tayin hakkın yok, becayişin yok, zorunlu emeklilik… Yorulduk artık. Sesimiz duyulsun istiyoruz” diye konuştu.

Emekli ol taş ye diyorlar

Yaşanan gelişmeler üzerine Damga'ya konuşan Mehmet Kımız ise emekli olmak istemediğini söyledi. Kımız, “Ben bir devlet hastanesinde çalışıyorum. Temizlik işlerindeyim. Şimdi devlet bize diyor ki; 'emekli ol.' Peki ben de soruyorum nasıl emekli olayım? Zaten aldığım maaş asgari ücret. Bir de emekli olacağım. Emekli olunca ne olacak 3 bin lirayla 1 ay geçinmeye çalışacağım. Böyle bir şey mümkün mü? Nasıl geçineceğim, ne istiyorlar emekli olup ölelim mi?” diye sordu. Devletin vatandaşı ve çalışanları düşünmesi gerektiğini anlatan Kımız, “Herkes korkuyor. Arkadaşlarımız konuşuyor kimliğini saklıyor. Niye? Hak aramak suç gibi oldu çünkü. Bize zorla emekli ol taş ye diyorlar. Emekli olup nasıl bal, kaymak yiyeceksin? Şimdi de yiyemiyoruz ama en azından ekmek yiyoruz” ifadelerini kullandı.

Ben yandım siz yanmayın!

Sağlık alanında 32 yıl çalıştıktan sonra emekli olduğunu ve şuanda geçinmekte zorlandığını anlatan Hasan Keşen de zorla emekliliğe karşı çıkılması gerektiğini savundu. Damga'ya konuşan Keşen, “Silahlı Kuvvetler'e bağlı bir askeri hastanede sağlık memuru olarak yıllarca çalıştım. Sonunda emekli ettiler. Şu anda ayda 5 bin lira emekli maaşı alıyorum. Belki birçok emekliye göre çok alıyorum ama 5 bin lira para mı? Bu paralarla kim geçinebilir. Oturduğum evin kirası 4 bin 500 lira. Çocuklarım yardım etmese hepten yandım. Ben yandım bari siz yanmayın” şeklinde konuştu.

HABER: ANIL BODUÇ