31 Mart seçimlerine kısa süre kala çalışmalarına devam eden İYİ Parti Beylikdüzü Belediye Başkanı Adayı Erol Karapınar, siyasi partilerin dini ve cumhuriyeti kullanmasından rahatsız olduklarını dile getirdi. Bir tarafın İslamı, diğer tarafın ise ülkenin yönetiliş şeklini kullandığını ifade eden Karapınar; "Siyasi partiler din değildir. Kutuplaştırılmış bir Türkiye var" dedi.
Cumhuriyet'e sahip çıkmalıyız
İktidarın ve muhalefetin bu ülkenin en önemli değerlerini kendi tekelindeymiş gibi kullanmasına tepki gösteren Karapınar; "Siyasi partiler din değildir. Kutuplaştırılmış bir Türkiye var. Bir taraf ben gidersem din elden gider diyor, diğer taraf ben gidersem Cumhuriyet Atatürk elden gider diyor. Bunların hiçbiri doğru değil. Bu ülke kamplaştırıldı. Ben Erzurum'un köyünden geldim siyaset yapıyorum, okudum İstanbul'da yaşıyorum. Bunu bana katan Cumhuriyet'tir. Atatürk'ün değeridir. Yoksa Erzurum'dan dışarı çıkamazdık. Bu çok değerli ve korumalıyız. Birileri CHP düşmanlığından Cumhuriyet düşmanlığı yapıyor. Yazıktır, günahtır yapmayın. Öbür tarafta Ortadoğu'da yaşıyoruz. Bir savaş olsa en yakın dostlarımız bir mermiyi dahi göndermez bzie. Ve biz buna rağmen bir milli savunma hamlesi geliştirmişiz. İHA, SİHA yapıyoruz. İşte Kaan uçağımız göklere çıktı, gurur duyduk. Bakın bunu kim yaparsa yapsın bu ülkenin evladı gurur duyar. Ama öyle bir AK Parti düşmanlığı yerleşmiş ki... Bu ikisi de yanlış." dedi.
Fikri hür, vicdanı hür nesiller...
Türkiye'de siyasetin insanlarını farklı noktalara ittiğini ve bunun da toplumu kamplaştırdığını dile getiren Erol Karapınar şunları söyledi; "Kamplaştırıcı siyaseti AK Parti de yaparsa CHP de yaparsa İYİ Parti de yaparsa yanlış. Bizler doğru olanı destekleeyceğiz. Yanlış olana da hayır diyeceğiz. Buna da merkez siyaset diyoruz, orta yol diyoruz. 3. yol diyoruz. Ya da tam dosdoğru sırat-ı müstakim diyoruz. Çünkü Efendimiz de buyuruyor ki birini seveceksen sonuna kadar sevme. Birinden nefret edeceksen körü körüne sonuna kadar nefret etme. Ölçülü davran. Çünkü nefret ettiğin kişi iyi bir şey yapar, nefretinden gözün kör olmuştur. Göremezsin. Öyle seversin ki hiçbir yanlışını görmezsin. İşte ölçü dediğimiz sırat-ı müstakim hayatımızı adamamız gereken orta yol demek. Ölçülü seveceğiz, ölçülü buhuz vereceğiz. Yanlışı söyledin deme hakkını elimizde bulunduracağız. Yıllar geçmiş 1400 yıl, bu ülkenin kurucu önderi demiş ki işte gençler, öğretmenler sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmenizi istiyorum. Bakın 1400 yıl önce peygamber efendimizin söylediği cümlenin aynısını bu ülkenin kurucusu söyledi. Vicdanıyla, aklıyla, bilimle taraf olmadan, nefret etmeden, aşırı sevmeden, mantığı devre dışı bırakmadan fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirin. Biz buna muhtacız." ifadelerini kullandı.
