İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Esenyurt'tan 1 Mayıs çağrısı

Esenyurt'tan 1 Mayıs çağrısı

DİSK üyeleri Esenyurt Kıraç’ta dağıttıkları bildirilerle, “Hayat pahalı, emek ucuz bu böyle gitmez” diyerek işçi ve emekçilere seslendi. Dağıtım sırasından servis bekleyen işçilere konuşan DİSK Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkan Seyit Aslan örgütlenme çağrısı yaparak “Sermayeye karşı gücümüzü göstermek birliğimizi sağlamak için 1 Mayıs’ta Maltepe’deyiz” dedi

Bildiri dağıtımı sırasında fabrikalarda yaşadıkları sorunları anlatan işçiler geçin sıkıntısından, hayat pahalılığından, eriyen ücretlerden dert yandı. Sorunlarının çözümü için işçilerin örgütlenmekten başka çaresi olmadığını söyleyen Aslan, “Önümüz 1 Mayıs işçilerin, emekçilerin yaşamış olduğu sorunlar katlanarak büyüyor. Bu ülkede zamlar dur durak bilmiyor,  açıklanan asgari ücret gelen zamların karşısında eridi, ne doğalgaz ne elektrik faturalarımızı ödeyebiliyoruz  ne de kiralarımızı verebiliyoruz. Patronlar, sermayedarlar bizim sırtımızdan karlarına kar katarken biz çocuklarımıza, evimize hiçbir şey alamıyoruz. Artık pazarda meyve, sebzeyi tane ile alır hale geldik. Bu düzen böyle gitmez, bizler ürettiğimizden yarattığımız değerlerden pay istiyoruz” dedi. Asgari ücretin mutlaka düzenlenmesi gerektiğini belirten Aslan, “ Elektriğe, doğal gaza, suya, bütün temel tüketim maddelerine gelen zamların geri alınmasını istiyoruz. Fabrikalarda her gün baskılarla karşı karşıya kalıyoruz, angarya çalışma koşulları artık bizi canımızdan bezdirdi. İşçiler olarak güçlerimizi birleştirmek, örgütlenmek zorundayız” diye konuştu.


Omuz omuza vereceğiz

2 yıldır devam eden kovid salgınına değinen Aslan, “Bu süreçte çok büyük sorunlar yaşadık, gece gündüz demeden salgın koşullarından ürettik. Fabrikalar, patronlar büyüdü işçi sınıfı yoksullaştı, şirketler bankalar büyüdü. İşçiler olarak mutlak bir yoksullukla karşı karşıya kaldık. 2 yıldır salgının faturasını işçilere, emekçilere ödetiyorlar” dedi. “Krizin faturasını, salgının faturasını şimdi de savaşın faturasını bizlere yıkmaya çalışıyorlar” diyen Aslan, “En son Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte yeniden enflasyon patladı, zamlar art arda gelmeye devam ediyor. Ortadoğu’da son 10 yıldır yaşanan savaştan dolayı ülkemize gelen milyonlarca göçmen var, bu göçmen kardeşlerimiz de bizler gibi eziliyorlar, bizler gibi sömürülüyorlar. Bizden daha ağır koşullarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Yine Ukrayna-Rusya savaşından dolayı insanlar evlerinden, yurtlarından göçmek zorunda kaldı. Bu kapitalist düzende işçilere, emekçilere rahat yok. Göçmenlere karşı ırkçılık, ayrımcılık yapılıyor biz biliyoruz ki onlar buraya gelirken kendi istekleriyle gelmediler. Onlar bizim kardeşlerimiz aynı fabrikada aynı tezgahta aynı sömürüyle, aynı baskıyla karşı karşıya kalıyoruz. Onun için 1 Mayıs’ta mülteci işçilerle göçmen işçilerle omuz omuza verip alanlara çıkacağız” diye konuştu.



İşçilerin talepleri

Ülkeyi yönetenlerin ekonomik kriz karşısında emekçileri değil, zenginleri ve sermayeyi koruduğunu söyleyen Aslan 1 Mayıs’a giderken taleplerini şöyle sıraladı:
Elektrik, su, doğal gaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar tüm vergilerden muaf tutulmalıdır.
Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler artırılmalıdır. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli, EYT’lilerin emeklilik hakları verilmelidir.
Ücretlerin üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi düzeni kurulmalıdır.
Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telefi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grevli toplu sözleşme hakkıdır. Sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.