Huzur, Beş Şehir, Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi Türk Edebiyatının klasikleşmiş eserlerine imza atan Tanpınar 24 Ocak 1962 yılında vefat etmişti. Özgün düşünce dünyasıyla, farklı duruşuyla, makale, roman, hikaye ve şiirleriyle edebiyat tarihinde kalıcı izler bırakan isimlerden olan Ahmet Hamdi Tanpınar vefatının 60. yılında Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerle anılıyor. Medrese Davutpaşa'da açılış konuşmasını gerçekleştiren Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan: “Bazı yazarlar kendi yazdıklarıyla, vücuda getirdikleri eserlerle, şehirlere kendilerinden bir ruh, zenginlik katarlar. Ahmet Hamdi Tanpınar bu iki tanıma da dahil bir münevverdir. İstanbul'un maddi kültürüyle manevi dinamiklerini derin bir sezgiyle kavramış, zihninde yoğurmuş ve eserlerinde gönüller sultanı İstanbul'u adeta yeniden var etmiştir. Sadece İstanbul'u da değil; Ankara'yı, Erzurum'u, Konya'yı, Bursa'yı. Medeniyetimizin taç şehirlerini, başkentlerini derinlikli bir bakışla, daha da önemlisi içten bir sevgiyle anlatmıştır. Tanpınar'ın karış karış adımladığı sur içinde aynı içten duygularla gezinmek, hepimize çok şey kazandıracaktır” dedi.
Etkinliklere önem veriyoruz
Başkan Ergün konuşmasının devamında, “Fatih'te, bizi geçmişle gelecek arasında biçimlendiren değerlerin layıkıyla farkına varmanın yolu, bize bu önemli hususları işaret eden Tanpınar gibi, kıymetli yazar ve münevverlerimizi yakından tanımaktan, eserlerini okumaktan geçiyor. Biz de Fatih Belediyesi olarak, İstanbul aşığı yazarlarımızı, entelektüellerimizi, ardında bir iz bırakmış sanatçı, yazar ve şairlerimizi, genç nesillere, tüm İstanbullulara tanıtmak için prestijli yayınlar ve etkinlikler yapmaya son derece önem gösteriyoruz. Bu vesileyle eserlerinde şehirle insan, insanla mekan, mekanla kültür arasındaki münasebeti verimli bir tartışmaya dönüştüren Ahmet Hamdi Tanpınar'ı vefatının 60. yıl dönümü münasebetiyle rahmetle anıyoruz” ifadelerini kullandı.
Edebiyat yolumuzu kısaltıyor
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencilerinden Prof. Dr. Birol Emil, “Tanpınar'ı iyi okumak, üzerinde düşünerek okumak hem kültür ve edebiyat bakımından bizim yolumuzu kısaltır. Aynı zamanda Türk milletinin tarihinden gelen bütün kültür değerlerinin ne olduğunu anlar. Türkçe'nin Tanpınar gibi büyük sanatkarlar elinde ne kadar güzel ve mükemmel dil haline geldiğini görür, kültür bakımından bir takım basmakalıp bir takım fikirlerin dışında gerçek bir entelektüelin bir aydının ne olması lazım geldiğini öğretir” dedi.
