İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Fırsatçılar iş başında

Fırsatçılar iş başında

Deprem bölgesine gönderilmek üzere konteyner ev üretimi, İstanbul'daki fabrikalarda da sürüyor. İmalatçılar, ortalama 50 bin ile 100 bin TL arasında değişen konteyner evlerin fiyatlarının deprem öncesine göre yüzde 20-30 arasında arttığını belirtti. Konteyner ve prefabrik yapı firması yöneticisi Hakan Durmaz, "Konteynerlerde yüzde 20-30 arasında hammadde ve işçilik kaynaklı fiyat artışı oldu" dedi

Ticaret Bakanlığı, deprem bölgesindeki barınma ihtiyacının acilen giderilebilmesi için, konteyner ev ve prefabrik yapı ihracatını 15 Şubat tarihinden itibaren 3 ay süreyle yasaklandığını duyurmuştu. İstanbul'daki sanayi bölgeleri ve fabrikalarda, deprem bölgesine gönderilmek üzere yoğun şekilde konteyner ev imalatı yapılıyor. Yüzlerce konteyner bölgeye gönderiliyor. İmalatçılar talep yoğunluğu nedeniyle ham madde sağlamaktaki sorunlar, malzeme ücretlerindeki artış ve işçilik maliyeti nedeniyle, konteyner fiyatlarının deprem öncesine göre yüzde 20 ile 30 arasında arttığını ifade etti. Bir konteyner fiyatının 95 bin TL artı KDV olduğunu belirten firma yetkilileri, günlük üretimin yüzde 20'den 50'ye çıktığını da bildirdi.

Yeni işçiler aldık

Konteyner ve prefabrik yapı firması yöneticisi Hakan Durmaz, ihracat yasağından sonra yalnızca deprem bölgesi için çalıştıklarını belirterek, "Daha önce üretimimizin yüzde 50'si yurt dışına gidiyordu. Önceden günlük üretimimiz 20 konteynerdi, bu sayıyı 50'ye çıkardık. AFAD ve Kızılay tarafından bölgenin en çok ihtiyacı olan, bir ailenin yaşayabileceği iki oda, tuvalet, mutfak, içeren bir konteyner tipi belirlendi, örnek gösterildi. Biz de sadece onu üretiyoruz. Buradaki ürünlerin hemen hemen tamamı bağışlarla hazırlandı. Yardım kuruluşları, dernekler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörden yardım etmek isteyenler bizlere müracaat ediyor. Bu ürünün de fiyatı 95 bin TL artı KDV'dir. Devletimiz, KDV indirimi gerçekleştirdi. İnşallah, üretimi artıracağız. Personellerimiz yetişemiyordu, ilave iş gücü bulduk. Çünkü, sektörde bu kadar işçi de yoktu. Yeni işçiler aldık, eğitimler verdik ve gece vardiyası da başlattık. Bu konteynerler dört mevsim kullanılabilir ve stoklanabilir. Van Depremi'nde kullanılan 15 bin adet konteyneri AFAD stoklamıştı, bir sonraki deprem bölgelerinde de kullanıldığını biliyoruz" dedi.


Çelik-saç sorun oldu

Deprem sonrası yaşanan fiyat artışlarının nedenlerini açıklayan Durmaz, "Ham madde temininden kaynaklanan sorunlar var. Ham madde tedariğinde çelik-saç sorun oldu. Çünkü deprem bölgesindeki çelik imalatçılarının birkaçı, deprem nedeniyle faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Onlar da işçi bulamıyorlar. Yani, şu anda ham madde tedariklerinde zorluklar, sıkıntılar başladı. Konteyneri bu hızla imal etmeye devam edebilir miyiz bilmiyorum. Devam edersek de fiyatlar böyle kalır mı emin değiliz. Fiyatlar artabilir, daha kötüsü üretim durabilir. Özellikle deprem bölgesine gönderilen konteyner ve prefabriklerin ham maddelerine de 3-4 ay ihracat yasağı getirilirse, biz tedarik süresinde problem yaşamayız. Yani bizim isteğimiz, prefabrik ve konteynere dair ham madde ihracatını da kısa bir süreli de olsa ara verilmesini istiyoruz. Tabii biz de duyuyoruz, özellikle böyle bir zamanda fırsatçılık çok kötü. Yani, hiçbir konteyner firmasında, kurumsal firmalarda, büyük firmalarda anormal fiyat artışı duymadım. Bunların fiyat katalogları kontrol edilebilir. Bazı al-satçılar, küçük satıcılar, elinde birkaç konteyner bulunduranlar bu şekilde yapıyor olabilir. Sektörde yüzde 20 ile yüzde 30 arasında fiyat artışı oldu, ham madde, işçilik kaynaklı olarak. Bizim bu bahsettiğimiz modelimiz 80-85 bin TL'ydi, 95 bin TL oldu. Piyasada da aynı şekilde, 40 bin liradan 130 bin liraya kadar aynı model ve görüntü fakat malzeme kalitesiyle fiyatı değişen ürünler bulunuyor" ifadelerini kullandı.


MALZEME TEDARİK SORUNU YAŞIYORUZ

Tuzla'da konteyner imalatı yapan Sedat İmamoğlu ise "Şu an malzeme tedarik konusunda sorun yaşıyoruz. Birkaç firma bir araya gelip sermaye biriktirip, deprem bölgesi için satın almalar yapabilir miyiz, daha iyi fiyata ürün verebilir miyiz diye de konuştuğumuz oldu. Yani, küçük ölçekli firmalar, orta ölçekli ve büyük firmalardan da aynı duyumları alıyoruz. Çünkü sektörde hep beraber çalışıyoruz, birbirimizi tanıyoruz. Piyasada gerçekten tedarik konusunda ciddi bir sıkıntı var. Bu bizim hem üretimi hızlı bir şekilde yapıp göndermemize engel oluyor, hem de fiyatların artmasına sebep oluyor. Çünkü her sektörde olduğu gibi maalesef bizim sektörümüzde de fırsatçılar olduğunu duyuyoruz. Bazı ciddi malzemeleri tedarik etmekte sorun yaşıyoruz. Konteynerlerin birçok tipi var ama, en çok kullanılan iki tiptir. Biz tesisimizde deprem bölgesine de gönderdiğimiz, betopan malzemeli konteyneri iki günde 1 adet olarak, sandviç panel dediğimiz konteyner tipini ise günde 2 adet kapasiteyle üretebiliyoruz. Betopanlı ürünlerin 70 ile 100 bin TL arasında olanları var. Sandviç panelli ürünler de aynı şekilde. Çatılı, izolasyonu yüksek ürünlerde fiyatlar artıyor. Zeminde kullandığımız piyasada betopan olarak bilinen malzeme ve dış cephede kullandığımız sandviç saç malzemesinde tedarik problemi yaşıyoruz" diye konuştu.

DHA