İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Gazetecilik daha kolay

30 yıl önce Ankara’da aracına konulan bomba ile katledilen araştırmacı-gazeteci Uğur Mumcu’yu anmak amacı ile Kartal Belediyesi tarafından bir söyleşi etkinliği düzenlendi.

Gazeteciler; Murat Ağırel, Timur Soykan ve Mustafa Hoş’un yer aldığı söyleşiye Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de katıldı. Murat Ağırel, günümüzde gazeteciliğin geçmişe göre nispeten daha kolay olduğunu, yine de bedeller ödendiğini; ancak geçmişte daha ağır bedellerin ödendiğini kaydetti. Ağırel, Uğur Mumcu’nun bu bedeli canıyla ödeyen isimler arasında yer aldığını söyledi.

Kamunun yararına gazetecilik yaparken canıyla bedel ödeyen Mumcu’nun dışında o dönemde öldürülen Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Turna Dursun gibi isimleri de anan Ağırel, bu isimlerin bilerek hedef alındığını söyledi.


Tarihi bir değer

Murat Soykan ise tarikatların söndürdüğü hayatları araştırırken Mustafa Hoş’un ve Uğur Mumcu ekolünün konuya nasıl yaklaşacağını düşündüğünü ifade etti. Türkiye’de çok değerli bir gazetecilik geleneği olduğunu vurgulayan Soykan, Uğur Mumcu’nun ve ortaya koyduğu eserler ile etkilerinin bu nedenle çok önemli olduğunu söyledi. Gazeteciliğin bazı insanların net duruşu ile tarihi bir değerinin olduğunu ve tüm olumsuzluklara ve ihanetlere rağmen yükseldiğini ifade eden Soykan, Uğur Mumcu’nun bu sağlam duruşun temellerinden biri olduğunu belirtti. 30 yıl önce İstanbul’da öğrenci olarak katıldığı ilk eylemlerden birinin Uğur Mumcu için yapılan yürüyüş olduğunu ve bu eylemde cop yediğini belirten Soykan, 30 yıl sonra Mumcu’nun neden öldürüldüğünün daha net olarak görülmeye başlandığını söyledi. Mumcu’nun sadece eşsiz bir gazeteci-yazar olmadığını söyleyen Soykan, aynı zamanda basın özgürlüğü mücadelesi veren bir isim olduğunu ve yazılarında gazetecinin nerede bulunması gerektiğini sürekli tarif ettiğini ifade etti.