İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle geri çekilen “İstanbul Sözleşmesi”ni temel alan “Mor Zirve Toplantıları”nı başlattı. 24-25 Haziran tarihleri arasında Sütlücü’deki Haliç Kogre Merkezi’nde düzenlenecek zirvenin açılışı; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve CHP İstanbul milletvekili Emine Gülizar Emecan’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Zirvenin ilk konuşmasını yapan Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, İBB’nin kadına yönelik proje ve çalışmalarla ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
İstanbul Sözleşmesi’ne yapılan haksızlık ve hadsizlik
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren İmamoğlu, “Mor Zirve’nin bir başka boyutu, İstanbul Sözleşmesi’ne yapılan haksızlık ve ne yazık ki, hadsizlik. Çünkü, bu evrensel bir kavram içeren ve bu kavram içerisinde cinsiyet eşitliğine büyük katkı sunduğunu bütün dünya ülkelerinin kabul ettiği bir mesele üzerinde, toplumu tartıştırmadan, toplumun ne hissettiğini, ne düşündüğünü konuşmadan, geçmişte imza atmış insanların bundan vazgeçiyor olması, çok ciddi bir talihsizliktir. Dünya ve ülkemiz açısından talihsizliktir. Türk kadınına karşı saygısızlıktır” ifadelerini kullandı. Yabancı kadın konuklarla yaptıkları sohbetlerde bu konunun sürekli gündeme geldiğini aktaran İmamoğlu, “Bu, aslında biraz saygınlığımızı da sıkıntıya sokan bir hamle olmuştur” dedi.
Sorunları herkesin fikrine başvurarak çözüyoruz
Cinsiyet eşitliği konusunun bir zihniyet değişimi meselesi olduğunun altını çizen İmamoğlu, yerel yönetimler olarak bazı sorumlulukları olduğuna vurgu yaptı. Dünya nüfusunun büyük oranda kentlerde yaşadığını belirten İmamoğlu, “Kentlerde, yaşama vereceğiniz yön, birçok sorunu çözebilir durumda. O bakımdan kesinlikle sosyal eşitliğin sağlanmasına önemli bir katkı sunan görevlerdeyiz şu anda. Bunu başarmamız gerekiyor. Bunu paylaşımcı bir biçimde çözebiliriz. Herkesin fikrine başvurarak çözebiliriz. Kapsayıcı bir kavramla yürütmeliyiz. Göreve geldiğimizden bu yana çok ciddi adımlar atıyoruz” diye konuştu.
Katılımcılığı önemsiyoruz
Her konuda olduğu gibi, bu anlamda da katılımcılığı önemsediklerinin altını çizen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Yaşadığımız İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesinin talihsizliği üzerinden eşitsizliğin daha da derinleşeceği kaygısını da yaşıyoruz. Bu anlamda, bu toplumda şiddeti konuşmak, kadının uğradığı çağ dışı örnekleri yaşamak, bizleri derinden ürkütüyor. Güzel İstanbul’umuzun adını taşıyan bu sözleşmeden geri çekilme umarız ki tekrardan gözden geçirilir, umarız ki geri adım atılır. İBB’nin; tüm kadınların, tüm kadın örgütlerinin seslerinin duyulması noktasında yanlarında olacağını ifade etmek isterim. İstanbul’un demokrasiyi benimseyen kent sakinlerinin, bilim insanlarının, araştırmacıların, STK’ların, bütün paydaşlarının fikirlerine önem veren bir belediyesi var artık. Yani bir tek kişinin zihninde oluşan bir anlayışın, iki dudak arasından çıkan sözlerine bağlı bir İstanbul kenti artık yok. Bu bilinmeli.”
Eşitsizliğin ortadan kalktığı bir istanbul’u yürekten arzu ediyorum
Oluşturdukları “Yerel Eşitlik Eylem Planı”nın kağıt üzerinde bir metin olmadığına dikkat çeken İmamoğlu, kendisinin konunun takipçisi, İBB bünyesindeki kadın çalışanlar ve yöneticilerinin de işin denetleyicisi olacağını vurguladı. “Eşitsizliğin ortadan kalktığı bir İstanbul’u yürekten arzu ediyorum” diyen İmamoğlu, “Emin olun ki, bunu birlikte başaracağımız bir sürecin içerisindeyiz. Umutla, güvenle bunu başaracağız. Lütfen sizler de en güçlü bir biçimde bunun bir parçası olun. Hep birlikte başaracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
2 gün boyunca sürecek zirvede, konularının uzmanı isimler, farklı oturumlarda görüşlerini dile getirecek. Oturumlar sonunda ortaya çıkacak rapor, İBB’nin kadına ve cinsiyet eşitliğine dayalı politikalarına yol gösterici olacak.
