İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri İnancımıza hakaret ediliyor

İnancımıza hakaret ediliyor

AK Parti iktidarının Meclis'e getirdiği torba yasa içerisinde yer alan cemevi düzenlemesine karşı, Alevilerin tepkileri devam ediyor. Avcılar Havuz Meydanı'nda düzenlenen eylemde konuşan Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat, “Bu yasa ile Aleviliği sünni geleneğin altında kültürel bir öğe olarak göstererek inancımıza ve kimliğimize hakaret edilmektedir. Alevilik sizin isteklerinize göre yaşanacak bir inanç değildir” dedi

Aleviler, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulduğu duyurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na ve Meclis’te görüşülen torba yasaya karşı ülkenin birçok yerinde alanlara çıkarak tepki gösterdi. Alevilerin eş zamanlı olarak gerçekleştirdikleri eylemlerin bir adresi de Avcılar Havuz Meydanı idi. Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) ve Garip Dede Cemevi Başkanı Celal Fırat öncülüğünde düzenlenen eyleme; CHP İstanbul Milletvekilleri; Sibel Özdemir, Ali Şeker ve Cihangir İslam da katılarak destek verdi.


Hakaret ediyorlar

ADFE Başkanı Celal Fırat tarafından yapılan basın açıklamasında, AK Parti iktidarının Alevileri hedef aldığı belirtildi. Fırat, “Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ediyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor. Bu kanun ile ibadetimiz olan cem ve ibadethaneleri olan cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir. AKP’nin bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Alevi inancı ve kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir Alevilik tanımı yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği sünni geleneğin altında kültürel bir öğe olarak göstermekte, inancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir. Alevilik sizin isteklerinize göre yaşanacak bir inanç değildir. Alevilik sizin istediğiniz gibi şekil de almayacaktır. Bunu böyle bilin” dedi.


Kabul etmiyoruz

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile AK Parti hükümetinin çözümü betonda, demirde gördüğünü söyleyen Fırat, bu anlayışla sonuna kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi. Fırat, “Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, Aleviler burada ve Alevilik haktır. Binlerce yıldır bu toprakların vazgeçilmez bir gerçeği olan Alevi- Bektaşi inanıcın temel değerlerini bugüne kadar yok saydınız. Tarihi inanç köklerimiz olan ocak ve dergahlarımıza dönük baskılarınızın farkındayız. Alevi – Bektaşi dergahlarının birçoğuna el koydunuz ya da kontrol altında tutularak işlevsiz hale getirdiniz. Aynı zamanda dedelerimizi zapturapt altına alarak, ocaklarımızı yok etmek istiyorsunuz. İktidar Sünni- Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Bizleri tarif etmeninizi ve tanımlamanızı kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.


Eşit yurttaşlık istiyoruz

“Torba yasa değil, cumhurbaşkanlığı kararnamesi değil, eşit yurttaşlık istiyoruz” diyen Fırat, “Biz Aleviler; Kerbela’da Şah Hüseyin, Anadolu’da Hünkar, Banaz da Pir Sultan, Nurhak’ta Şah Kalender gibi ne inancımızdan geçeriz ne de yolumuzdan döneriz. Şah Hüseyin’in kanıyla çizdiği sınıra sahip çıkma zamanıdır. Kerbela’dan bizlere miras kalan Hüseyni duruş, bizim omurgamızdır” dedi.