İstanbul
Az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç'tan Esenyurt'ta seminer

İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç'tan Esenyurt'ta seminer

Esenyurt Belediyesi “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” etkinlikleri kapsamında İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç’ı vatandaşlarla bir araya getirdi. Programa katılan Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, “Kadına şiddeti nasıl önlerizi tartışmamız, konuşmamız hakikaten bu coğrafyanın ayıbı” dedi.

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” etkinlikleri kapsamında Esenyurt Belediyesi, Şehit Erol Olçok Kültür Merkezi’nde seminer düzenledi. Seminerde vatandaşlarla bir araya gelen İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç, “Kadına Şiddette Kanunlar ve Yönetmelikler", "Ailede Şiddetin Önlenmesi", "Uzaklaştırma Kararları", "Uluslararası Düzeyde Yapılan Sözleşmeler", "Baro Başkanının Görevleri” başlıkları altında sunum gerçekleştirdi. Program sonunda Esenyurt Güçlü Kadınlar Kooperatifi’nin el emeği ürünlerini tek tek inceleyen Saraç’a, özenle hazırlanmış ürünlerden hediye edildi. Programa Başkan Bozkurt’un yanı sıra Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Mehmet Hanifi Kaya, başkan yardımcıları, muhtarlar, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


“Bu durumun yaşamın içinden tamamen silinmesi gerekiyor”

Kadına şiddeti konuşmanın bu coğrafyanın bir ayıbı olduğunu söyleyen Başkan Bozkurt, “Kadınların iş hayatına katılması, onların yüksek düzeyde birçok şeyi aynı anda organize edebilme yeteneklerinden nasıl faydalanırız tartışmamız yerine, kadına şiddeti nasıl önlerizi tartışmamız, konuşmamız hakikaten bu coğrafyanın ayıbı. Bunun, tarihin karanlık sayfalarına gömülmesi gerekiyor bence. Bu hepimizin ama öncelikli olarak erkeklerin sorumluluğu diye düşünüyorum ben. Öncelikle erkeklerin ayıbı diye düşünüyorum. Bu durumun yaşamın içinden tamamen silinmesi gerekiyor. Bunu silmediğimiz ve bitirmediğimiz sürece toplumun sağlıklı davranmasını sağlamak, ilerlemek, tartışmak, konuşmak, insani ölçülerde ilişkileri sürdürmeyi beklemek hayâl ötesi bir şey.”


“Önemli bir rol modeldir”

İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç’a katılımından dolayı teşekkür eden Başkan Bozkurt şöyle devam etti: “Bugün burada bunları konuşmayı gerekli bulmaktan utanıyorum. Daha fazla konuşma hakkını da kendimde görmüyorum. Umuyorum ki önümüzdeki süreçlerde biz, kadınlarımızın duygusundan, zekâsından toplum olarak nasıl daha çok faydalanabiliriz; çocuklarımızı rahat, daha çok nasıl sevgiyle birlik beraberlik içinde yetiştirebiliriz... Bunları konuşacağımız günlere olan özlemimi buradan belirterek Baro Başkanı'mıza da çok teşekkür ediyorum, buraya geldiği için. Önemli bir rol modeldir. Bütün kadınlarımızın bence örnek alması gereken bir başarı hikâyesinin sahibi. Aslında bütün kadınlarımız ruhunda, içinde, kalbinin derinliklerinde bir başarma duygusu taşıyor. Şiddet yoluyla kendini ifade etmeye çalışan herkesi, her kurumu ve her organizasyonu kınadığımı da burada belirtmek istiyorum.”


“Kadına şiddette topyekün bir mücadele gerekiyor”

Kadına şiddette topyekün bir mücadelenin gerektiğini vurgulayan İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç “Topyekün mücadele derken bunun her kurumda, toplumun her kesitinde, herkesin kendine düşen görevi bu şiddetin önlenmesiyle ilgili bilmesi anlamında. Şiddeti hoş gören bir zihniyette yetişmişseniz hangi görevde olursanız olun bunu ona yansıtırsınız ve mücadele etmek konusunda bir azminiz olmaz. Onun için önce bizlerin birey olarak doğduğumuz günden itibaren bugüne kadar yetiştiğimiz aile ortamında, okulda, bizleri yönetenlerin kullandıkları dilde, şiddet dili değil sevgi dili söylemleri olmalı. Tüm bunların baştan sona hayata geçirerek bizlerin çocukluktan itibaren iletişim kurmayı becerebilen; şiddetin haklısı haksızı olamayacağının, kimsenin kimseye hiçbir şekilde şiddet gösterme gibi bir hakkının olmadığının mantığıyla yetiştirilmeye ve devletin bu şekilde programlarını yapmasına ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.