İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Kapalıçarşı’da "kahve ile demleme tarçın" geleneği yaşatılıyor

Kapalıçarşı’da "kahve ile demleme tarçın" geleneği yaşatılıyor

Dünyanın en büyük ve eski çarşılarından biri olan Kapalıçarşı'nın tarihi atmosferinde, kahvenin yanında sunulan demleme tarçın geleneği yaşatılıyor

KAYNAK: AA

Beşinci kuşak temsilcisi Bekir Tezçakar'ın büyük dedesinin 1875'te İstanbul'a gelmesiyle başlayan serüven, yaklaşık 150 yıldır hem Kapalıçarşı'nın ruhunu yansıtıyor hem de samimi sohbetlerin durağı oluyor.

Küçük işletmeyi yaşatan Tezçakar, aile büyüklerinden devraldığı mirasla günümüze kadar gelen kahve kültürünü, çarşının atmosferi ile hikayesini AA muhabirine anlattı.

Bekir Tezçakar, kahve dükkanının dedeleri dönemindeki isminin farklı olduğunu, babası Ethem Tezçakar'a 1950'lilerde işletmenin miras kaldığını söyledi.

Çocukluğunda fırsat buldukça Kapalıçarşı'ya babasının yanına geldiğini anlatan Tezçakar, okulu bitirip mühendis olmasına rağmen buradan vazgeçmediğini belirtti.

Tezçakar, babasının kahveciyi devraldıktan sonra bu mekanı 60 yıl çalıştırdığını, 2000'li yıllarda onun ismiyle "Ethem Tezçakar Kahveci" adını kullanmaya başladıklarını kaydetti.

Kahve ile başlayan serüvenlerine zamanla çayın da eklendiğini belirten Tezçakar, "Kahve yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda dostluk, paylaşım ve aile bağlarına hizmet eden bir gelenek oldu." dedi.

İstanbul'da kahve ve aile bağlarının birleştiği bu tarihi mekanda geçmişten geleceğe uzanan bu geleneği yaşatmayı ve Türk kahvesinin zengin kültürünü paylaşmayı amaç edindiklerini kaydeden Tezçakar, "Evlilik müessesinin temelini oluştururken (kız isterken), dostlarınızla buluştuğunuzda ve en ağır misafirinize kahve ikram edersiniz. Çünkü kahve, çaydan daha önemli, daha değerli, daha kıymetli ve özenle sunulan bir ikramdır." diye konuştu.

Tezçakar, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan kahveyi zamanla daha kurallı ve sistematik bir hale getirmek için çalıştığını ifade ederek, "Osmanlı döneminde ilk kahvehaneler toplumun sorunlarını konuşmak ve bilgi alışverişinde bulunmak için toplandığı yerlerdi. Günümüzde de kahve kültürünü bu anlamda yeniden canlandırmak için çaba sarf ediyoruz." diye konuştu.

Bu tarihi mekandaki iki sütunun arası ve kubbenin altında çalıştığını vurgulayan Tezçakar, "Kendilerini görmesem de dedemin dedesinin, dedemin babasının, dedemin, babamın, akrabalarımın, dostlarının ve misafirlerinin burada oturup kalktıklarını biliyorum. Ben burada bulunduğum an, bunları yaşıyorum." ifadesini kullandı.

Tezçakar, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz burada kahvenin yanında sunulan demleme tarçın ve suyun geleneksel sunumunu ön plana çıkararak bu geleneği yaşatıyoruz. Yanında tatlı, lokum, kurabiye alabilirsiniz ama o kahve için değildir, bir ikramdır. Çok fazla bilinmiyor ama kabuk tarçından, porselen bir demlikte buharda demliyoruz ve kahveden sonra ikram ediyoruz. Bu bizim bir özelimiz. Tek dileğim, bu geleneğin tekrar aynı şekilde gündeme gelip bizim kültürümüz üzerinden genele yayılmasıdır."

Ethem Tezçakar Kahveci olarak Osmanlı döneminden başlayıp bugüne geldiklerini anlatan Tezçakar, "Ben, Tezçakar ailesinin bir temsilcisi, toplumun öğrettiği gelenekleri sahiplenen ve değerleri yaşatmak isteyen, kendi milli değerleriyle, kültürüyle, inancıyla ve en önemlisi dostlarıyla bir arada olunması gerektiğine inanan toplumun bir ferdiyim, Kapalıçarşılıyım." şeklinde konuştu.