30 yılda kendi elleriyle ektikleri, büyüttükleri çimenler, ağaçlar, korumaya çalıştıkları dereler, göletler, gözleri gibi baktıkları kuşlar, balıklar, kaplumbağalarla birlikte oluşturdukları ekosistemin tüm Türkiye’nin gözü önünde 30 gündür talan edildiğini söyleyen Gülseren Onanç, “Tüm Türkiye’nin işgal altında olduğu gibi, Kemerköy’de tam bir işgal altında” dedi.
“Haklı davamızın hikayesi tam bir Türkiye hikayesi” diyen Onanç, “En değerli yeşil alanlar yapılaşmaya açılıyor; kamu bankaları desteği ile belirli inşaat firmalarına rant aktarılıyor. Devlet destekli rant çetesi, yargısı, kurumları çökmüş devletin içini boşaltmaya en değerli varlıkları yok etmeye devam ediyor. Biz Göktürk Yeşil Kalsın Sivil Girişimi’nin (GYKG) kuranlar, hukuksuzluğun olduğu yerde direnmek haktır diye karşı çıktık” ifadelerini kullandı.
Süreç hızlandı
Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi kurulduktan sonra yeşile çökme sürecinin hızlandığını belirten Onanç, “Yaşamını üreterek kazanmış, vergisini vermiş, vatansever, hayvansever, doğasever aktif Kemerköylü vatandaşların bir araya gelerek haklarını savunma girişimi karşımızdaki çetenin ezberlerini bozdu. Bizim sivil girişimimiz hak hukuk tanımayan çete tarafından önemli bir tehdit olarak algılandı. Anlaşılan bizden böyle bir örgütlenme beklemiyorlardı. Hukuksuzluğa boyun eğeceğimizi, yargıyı, emniyeti eline geçirmiş çeteye karşı direnemeyeceğimizi düşünmüş olsalar gerek. Direnmeye karar verdik. Çoğu kadın elli kişiyi geçmeyen Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi gönüllüleri 31 Ekim sabahı 7.30 da nöbette buluşmaya karar verdik. 31 Ekim sabahı saat 06:00’da 650 çevik kuvvet Kemerköy’ü abluka altına aldı” ifadelerini kullandı.
Çökenlere geçit yok!
Ellerin “Yeşilime dokunma” pankartları, dillerinde “Hak Hukuk Adalet” sloganları ile direndiklerini kaydeden Onanç, “Polis çevik kuvvetin kalkanları ile biz Kemerköylülere şiddet uyguladı. Biz direndik. Özyazıcı ve Cevahir inşaat şirketleri polis kalkanları ile yeşil alanlarımızı, göletlerimiz su kanallarımıza ÇED raporu olmadan, çevre etütleri yapılmadan, herhangi bir ruhsat bile olmadan işgal ettiler. Çocuklarımızın bize emaneti yeşil alanların haksız yere inşaat rantına açılmasını engellemek ve bu yönde mücadele etmek üzere kurduğumuz sivil girişime bize inananları davet ettik. Yeşilimize Çökenlere Geçit Yok!” sloganı ile bir haftalık süre içinde örgütlenmeye çalıştık. Web sitemizi kurduk, sosyal medya hesaplarımızı açtık, toplantılarımızı yapmaya başladık. Her an gelebilecek baskınlara karşı Kemerköy’ün giriş noktalarına nöbet noktaları hazırladık, nöbet planları yaptık. Çok geçmeden attığımız her adımın takip edildiğini anladık. Bizim örgütlenmemiz hızlandıkça, onların telaşı artıyordu” dedi.
DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ
Sitelerinin ortak giriş kapısını yıktıklarını belirten Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi Eş Sözcüsü Gülseren Onanç, “ İSKİ’ye ait yeşil alanı işgal ettiler. Deprem toplanma alanlarımız talan ettiler. Biz direndik. Göletlerimizi hafriyat toprağı ile doldurarak suyumuza kıydılar, kurbağalarımızı öldürdüler, kuşlarımızı kaçırdılar, Cendere deresine tahribat verdiler. Biz direndik, Kemerköy içinde bir polis ordusu ile yaşamaya başladık Biz direnmeye devam ediyoruz. Binlerce Kişiyiz Bugün direnişin 30. Günündeyiz. Yeşilimize çökenlere geçit vermemek üzere nöbetlerimizi sürdürüyoruz, yerel yönetimlere baskı yapıyoruz, TBMM çatısı altındaki partileri göreve çağırıyoruz. Kısıtlı sayıda kalan bağımsız medya temsilcisine haklı davamızı anlatıyoruz, sosyal medya ile işgali Türkiye’ye ve Dünya’ya duyuruyoruz. Haklı davamız için karşımızdaki çeteye karşı örgütlü bir şekilde direnmenin gururunu ve umudunu yaşıyoruz. Girişimin ilk günlerinle onlar olan sayımız on binleri geçti. Memleketin her yerinden destek mesajları alıyoruz. Gelin birlikte Hak, hukuk, adalet sesini yükseltelim. Yeşile sahip çıkalım. Çetelere karşı birlikte direnelim. Direne direne kazanacağız” açıklamasını yaptı.