İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Naci Görür’den İstanbul için çok konuşulacak öneriler

Naci Görür’den İstanbul için çok konuşulacak öneriler

Prof. Dr. Naci Görür, beklenen büyük İstanbul depremi ile ilgili önerilerde bulunurken çok konuşulacak çarpıcı ifadeler kullandı.

MUHABİR: Berrin Ozan Yeşiltepe

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul depremi ile ilgili bir kez daha uyarılarda bulundu. Kanal İstanbul ile ilgili de konuşan Görür, yetkililere seslendi.

Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk olan Prof. Dr. Naci Görür, beklenen büyük İstanbul depremi ile ilgili önerilerde bulundu.

“Kanal İstanbul’u unutacaksın”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin “İstanbul depremine hazırlık için Ekrem beyle anlaştık” açıklamasını değerlendiren Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, “Özhaseki ile İmamoğlu’nun açıklamaları çok olumlu. Umarım ki Türkiye’nin ekonomisi ve siyasi irade bu işi benimser ve ekonomik gücümüz de yeterli olur” dedikten sonra sözlerine “Baştan beri olması gereken buydu. Hükümet olmadan İstanbul, İBB olmadan hükümet deprem dirençli bir kent haline getiremez… Bütün dünyada başarılı bir şekilde kenti depreme dayanıklı hale getirme ancak bu yöntemle olmuştur. Umarım ki Türkiye’nin ekonomisi ve siyasi irade bu işi benimser ve ekonomik gücümüz de yeterli olur ülkenin bazı projelerinden vazgeçerek ya da o projenin ağırlıklarını azaltarak... Kanal İstanbul’u unutacaksın. Az yol, az köprü yapacaksın.

“İstanbul’u depreme hazırlama büyük bir müteahhitlik projesine döndü”

Prof. Dr. Naci Görür açıklamalarında deprem hazırlıkları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bütün binaların yıkıp yeniden yapılmasının gerekli olmadığını, zemin durumuna göre karar verilip güçlendirme yapılması gerektiğini söyledi.

“İstanbul’u depreme hazırlama büyük bir müteahhitlik projesine döndü demektir ki bu yanlış, bunu yapmamaları lazım. Mevcut binaların deprem dirençli hale getirilmeleri mümkündür, illa da hepsini yıkıp yeniden yapmak gerekmiyor. Özellikle zemin durumuna istinaden bazı yerleri yıkıp, taşıyıp sonra da oraları yeşil alana dönüştürürsün ve çoğu binaları da inovatif yöntemlerle o yapıyı güçlendirirsin. Bu işler böyle yapılır, dünya bu işleri böyle yapıyor.”

“İstanbul’a artık imar ve iskân vermeyin”

İstanbul’a artık imar ve iskân vermeyin, İstanbul’daki sanayiyi Anadolu’ya taşıyın ve halkın da Anadolu’ya göçü için en büyük proje ve teşvik uygulamasının yapılması lazım.” İfadelerini kullanan Prof. Dr. Görür: “Anadolu’ya yeni iş yerlerinin açılması lazım. Bunları yapınca halk da o bölgelere isteyerek, severek gider. Rezerv alanlarına daha fazla bina yapacağız diyorsunuz. Evleri yıkılacak insanların yerlerini yeşil alana dönüştürecek misiniz? yok. O zaman ne anlamı var? İnşaat yoğunluğu da arttık insan yoğunluğu da arttı.” ifadelerini kullandı.

"İklim en az deprem kadar tehlikeli bir biçimde sinyal veriyor"

İklim değişikliği ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Naci Görür, bu konunun en az deprem kadar tehlikeli bir noktaya geldiğini söyledi. Prof. Dr. Görür: “İstanbul’un nüfusu artıyor ve büyük bir hızla susuzlaşıyor. İklim değişikliğinden dolayı barajlarda bile su tükeniyor… İklim en az deprem kadar tehlikeli bir biçimde sinyal veriyor. Tarım arazilerini belirli ölçüde kullanıp yeraltı sularını dikkatli planlaman gerekirken hovardaca hazırlarsan, ormanları ve su üreten yerleri heba edersen yarın deprem değil insanı susuzluk öldürür... Ben planlayamayabilirim, vatandaş da bilmeyebilir ama hükümetler bu ülkenin 50 ve 100 yıl sonrasını planlama ve ona göre adım atmak zorundadırlar. Aceleyle iş yürütülmez. Ülkemizde bilim dünyası da var üniversiteler de var çok saygın insanlarımız da var. Bizim bilmediğimiz yerde de uluslararası bilim kamuoyu var.” İfadelerini kullandı.