İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ofisini müzeye çevirdi

Otomotiv sektöründe kataforez kaplama ve boya alanında faaliyet gösteren fabrikaları bulunan Şeref Karakaya, yurt içinden ve dışından topladığı antika niteliğindeki eşyaları sergilemek için Gebze'deki fabrikasının ofisini "mini bir müzeye" çevirdi

Yaklaşık 10 yıl önce para koleksiyonu yapmaya başlayan 59 yaşındaki Şeref Karakaya, geçmişe olan ilgisini, gittiği yerlerden antika değeri olan ürünleri satın alarak sürdürüyor. Zamanla koleksiyonuna 3 bin yıllık ahtapot fosili, 90 yıllık fotoğraf makinesi, 100 yıllık tüfekler, kamalar, tabancalar, kılıçlar, tespihler ve radyoları ekleyen Karakaya, bunları sergilemek için harekete geçti.
Gebze'deki fabrikasında, ofisinde oluşturduğu, herkesin ziyaretine açık özel bölümde koleksiyonunu sergileyen Karakaya, ziyaretçilere ürünler hakkında bilgi de veriyor.

 

Herkes hayran kalıyor
Şeref Karakaya, gittiği seyahatlerde antika ürünler topladığını, bazılarının da arkadaşları tarafından kendisine hediye edildiğini, beğendiği bir antika ürünü koleksiyonuna eklemek için mutlaka aldığını kaydetti. Karakaya, anne ve babasının köyde kullandığı ürünleri de özel bir bölümde sakladığını anlattı. Kendisini ziyarete gelenlerin, koleksiyonunun bulunduğu alanı ilk olarak görmediğini dile getiren Karakaya, "Çay, kahve içtikten sonra plaketlere bakıyorlar. Eski bazı ürünleri görünce onları alıp buraya getiriyorum. Herkes hayran kalıyor. 'Burada bu mu var?' diyorlar. Evet, burada müze var. Burası kendi çabamla yapmış olduğum bir müze, hoşuma gidiyor. Günde en az 5-10 kez geziyorum. Köyümde çocukluğumu yaşayamadım. 13 yaşında İstanbul'a geldim. Burada çocukluk özlemimi de gideriyorum. Sık sık köye gidiyorum. Köylerde gördüğüm ürünü mutlaka alırım çünkü onlar benim için çok değerli ve burada onları sergilemek istiyorum." diye konuştu.

 

3 bin yıllık ahtapot fosili var
Karakaya, koleksiyondaki eşyaların sayısını bilmediğini ancak çok eser bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: "3 bin yıllık ahtapot fosili bana hediye geldi. Bu fosilden 2 tane var. Ölçümünü yaptırdım, 3 bin yıllık olduğu belirlendi. Onu gözüm gibi koruyorum. Benden başkasına el değdirmiyorum. Zeki Müren'in ilk mikrofonu var. Tüfek koleksiyonum var. Bunlar 100 ila 120 senelik, hepsi doldurma tüfek. Her yerde bulunmayan süngüler var. Bir savaşta kullanılan, tam adını bilemiyorum ama 'çakıldak' diyoruz. Hikayesi de bir savaşta komutan askere 'Mermi bitti, ses çıkaran bir alet yapan var mı?' diye soruyor. Bizim Eflanili 'Ben yaparım.' diyor ve bu ahşap aleti yapıyor. Aleti çalıştırıyorlar. Cephedeki düşman askerleri 'Türkler otomatik silah yaptı.' diyerek kaçıyor ve o cephede zafer kazanılıyor." Karakaya, anne ve babasının hayrına, gelecek yıllarda memleketi Karabük'ün Eflani ilçesine içerisinde aşevi, yaşlı bakım evi ve müzenin bulunduğu bir tesis yaptırmayı istediğini belirterek, "Bütün bu ürünleri anne ve babamın hayrı için ziyaretlere açmak istiyorum." dedi.