Çekmeköy ilçe merkezine 3 kilometre mesafe uzaklıkta bulunan, İstanbul'un içme suyu ihtiyacının karşılandığı barajlardan biri olan Ömerli Baraj Gölü'nün etrafı, piknikçilerin bıraktığı atıklarla çöplüğe döndü. Oksijen deposu olarak bilinen ve vatandaşların piknik yapmak için kullandığı ormanlık alanda cam şişelerden, pet şişelere kadar çok sayıda atık dikkat çekti. Bakımsızlık nedeniyle çöplüğü andıran baraj çevresindeki çöplerin toplanmaması endişe yaratıyor. Barajın çevresindeki köylüler de durumdan şikayetçi. Hayvancılık ile uğraşan köylüler çöplerin hayvanları zehirlediğini belirtiyor.
Hayvanlar zehirlenip ölüyor
Ömerli Barajı'nın yakınında bulunan Kurtdoğmuş köyünde yaşayan ve hayvancılık yapan Sıtkı Altunkum çöplerini bırakıp giden piknikçilerden şikayetçi. Altınkum, vatandaşların duyarlı olması gerektiğini belirterek, "Piknikçilerimiz gelip, pikniklerini yapıp çöplerini atmıyorlar. Biz bu durumdan aşırı rahatsız oluyoruz çünkü poşet denen şey erimiyor. Bizim burada çok büyük arazimiz var, çöpleri tek başımıza kontrol edemiyoruz. Gelenlere söylüyoruz ama aldırmıyorlar. Gelip çöplerini bırakıp gidiyorlar. Piknik yapmak istiyorlar en doğal hakları ama çöplerini toplayıp gitsinler. Temizlik yapılıyor çöpçüler geliyor ama çöpçüler bütün araziyi temizleyemez çünkü çok büyük arazimiz var. Çöpçüler belirli yerleri temizliyorlar belirli yerler kalıyor. Diğer yandan hayvanlarımız bu kalan poşetleri yediği zaman mide rahatsızlığı geçiriyorlar. Bu durumdan da şikayetçiyiz. Poşetler hayvanların bağırsaklarında tıkanıklık yapıyor, tıkanıklık yaptığı zaman hayvan otomatikmen şişiyor ve hayvan ölüyor. Küflü ekmek bırakıyorlar, küflü ekmek hayvanı zehirliyor. Bu durumdan rahatsızız, bir şey söylediğimiz zaman da kavga çıkıyor. Bizim ricamız gelsinler ama çöplerini bırakmasınlar, pikniklerini yapsınlar" diye konuştu.
Temizlik imandan geliyor ama...
22 yıldır Kurtdoğmuş köyünde yaşayan Mustafa Aktaş ise, "22 senedir ben burada yaşıyorum. Evimdeki çöpü bile uzak mesafede olan yere getirip çöp kutusuna atıyorum. 'Temizlik imanın yarısı' derler ama lafta olmuyor. Her şeyi devletten beklemeyeceğiz insan olarak bizim de el atmamız gerekiyor. Bu doğa bizim bunun kıymetini bilmemiz lazım. Belediye gerekeni yapıyor fakat biraz da gevşek. 'Ben yaptım, ben yapacağım' diye bir olay yok. Herkes kendi üzerine düşen görevi yapsa bir sorun olmayacak. Pikniğe gidiyoruz yol boyu çöp dolu. Yediğini içtiğini toplasalar tekrar geldiklerinde temiz bulurlar.
