İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Özgür Karabat: 41.4 milyar TL kimlere aktı?

Özgür Karabat: 41.4 milyar TL kimlere aktı?

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, devlet bankalarından belirli şirket ve gruplara sermaye transferleri yapıldığını iddia etti. Karabat, TBMM’de gerçekleştirdiği basın açıklamasında, “Halkbank’taki 41.4 milyar TL kimlere aktı?” didye sordu.

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Halk Bankası hakkında bir dizi iddialarda bulundu. “Risk taşıyan, geri ödemesi sıkıntılı krediler Yakın İzlemedeki Krediler (YİK) olarak değerlendiriliyor. Sayıştay raporlarına göre YİK’lerin 2020’de Halkbank’taki büyüklüğü bir yılda yüzde 48.4 artarak 41.4 milyar TL oldu” diyen Karabat, “Halkbank’ta takipteki kredilerin büyüklüğü 5.8 milyar TL ve bunun 3 milyar 297 milyon TL’si teminatsız krediden oluşuyor. Bakkal bile borç verirken daha dikkatli olur ancak anlaşılıyor ki Halkbank yönetimi belirli kişilere sermaye akıtıyor. Kamu bankalarında bu kadar rahat zarara imza atılmasının sebebi, banka yönetimlerinin tamamen AKP güdümünde kararlar almalarıdır. Ancak ne oraya atanan partizanlar ne de bürokratlar buradaki sorumluluklarından kaçamazlar. Hesabı yargıda sorulacak. Kamu iktisadi teşebbüsleri AKP eliyle öyle bir hale getirildi ki, yandaşlara buralardan sermaye akışları ve kurumların zarar etmesi olağan bir durum olarak görülüyor. Halkbank’taki durum da bunun aynısıdır. Türk Telekom’u hatırlayın. Hariri Ailesi’ne satılan şirket için Halkbank da kredi verdi. Bu krediler ödenmeyince Türk Telekom’un hisseleri tekrardan geri alındı. Halkbank’ın buradaki zararı gizleniyor. Halkbank’ta 2020 yılında en riskli ilk 200 kredinin toplam kredi alacakları içindeki payı yaklaşık yüzde 28'e tekabül ediyor. Bankacılık faaliyetleri açısından kabul edilemez bir oran bu. Ancak AKP’li Halkbank yönetimi bunu normal görüyor. En büyük 200 gayri nakdi kredi müşterisinin de toplam gayri nakdi kredisindeki payı yüzde 50 civarında. Bu kredilerin verilme aşamasında bankanın menfaatlerini gözeten, garanti altına alacak hassasiyetin gösterilmediği anlaşılıyor” dedi.


Amacından saptı

Karabat, “Asli amacı küçük esnaf ve KOBİ’leri desteklemek olan Halkbank’ın büyük firmaları desteklediği, asli amacından saptığı ortada. Sadece 3 firmaya YİK kapsamında aktarılan kaynak 6.1 milyar TL. Hangi kritere göre Halkbank bunları verdi?  Halkbank’ın riskli kredi verdiği 200 şirkete aktarılan kaynak da 27 milyar TL’yi aşıyor. Bu krediler de toplam riskin yüzde 76’sına tekabül ediyor. Tüm bu şirketler gizleniyor. 260 milyon dolar kredi verilen bir elektrik-inşaat şirketi borcunu ödemiyor ve 2 yıl ödemesiz 7 yıl taksitle borç yeniden yapılandırılıyor. Bu firmaya sürekli imtiyazlar tanınıyor. Banka yönetim kurulunun 28.09.2011 tarihli kararında başka bir firmadaki riske işaret edilmiş. Ancak sonraki Halkbank yönetimi bu firmaya 450 milyon dolar nakdi, 40 milyon dolar gayri nakdi limit tahsis etmiş. Borç sonra yine yapılandırılmış. Bir başka örnek. 2018 yılında yönetim kurulu kararı ile turizm otelcilik alanında faaliyet gösteren bir firmaya 400 milyon TL ve sonrasında 500 milyon TL kredi limiti tanımlanmıştır. 15.10.2020 itibarıyla toplam 601 milyon TL takip alacak vardır. 29.04.2020 tarihli yönetim kurulu kararıyla ise 5 yıl anapara ve faiz ödemesi olmak üzere 15 yıl vadeli olarak yapılandırmaya gidilmiş. Üstelik Euro bazında alınan kredi TL bazında yapılandırılıyor. 122 milyon TL’lik borç da silindi. Bu tarihe kadar hiçbir tahsilat yapılmadığı halde borcun yapılandırılması, euro borcun TL bazında yapılandırılması, uzun vadeye yayılması ve borcun beşte birinin silinmesi Bankacılık Kanunu ve Türk Ceza Kanunu açısından suç teşkil etmektedir” didye konuştu.